Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1748 E. 2022/1679 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1748
KARAR NO : 2022/1679

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2018 (Dava) – 22/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/1119 Esas – 2019/1134 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 09/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2019 tarihli, 2018/1119 Esas ve 2019/1134 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/11/2017 tarihinde davadışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davadışı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması ile trafik kazasının meydana geldiğini ve kaza neticesinde …’e ait … plakalı aracın hasar gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı aracın hasar onarımının … Servisi tarafından gerçekleştirildiğini, araç için davalı sigorta şirketinde hasar dosyası açıldığını, araç onarıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 2.998,00-TL ödeme yapıldığını, kalan bakiyenin ise ödenmediğini, meydana gelen hasarın onarımı için yedek parça ve işçilik ücreti olarak 7.432,51-TL (KDV dâhil) belirlendiğini, bakiye hasarın, değer kaybının, çekici ve eksper ücretlerinin İzmir 30. Noterliği’nce düzenlemiş vekaletnameye istinaden … Şti. tarafından müvekkili …’a temlik edildiğini, bu sebeple işbu başvurunun da alacağı temlik alan sıfatıyla müvekkili tarafından yapıldığını, eksper raporu için 236,00-TL ödendiğini, “gerçek zarar” ilkesi gözetilerek, denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı bir rapor alınması gerektiğini, bakiye hasar onarım bedelinin, değer kaybı ve ekspertiz rapor ücretinin sigorta şirketinden 29/03/2018 tarihinde talep edildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi sigorta şirketi tarafından yazılı bir cevap da verilmediğini, kazaya sebebiyet veren …’a ait … plakalı aracın karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğundan poliçe limitleri kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun da bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile … plakalı araç ile ilgili olarak; bakiye hasar onarım ücreti (yedek parça ve işçilik ücreti) olarak şimdilik 50,00-TL, ekspertiz rapor ücreti olarak şimdilik 25,00-TL, araçta oluşan değer kaybı için şimdilik 25,00-TL olmak üzere toplam 100,00-TL’nin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 5.042,71-TL’ye ve ekspertiz ücreti talebini de 236-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat verilen … plakalı aracın 24/11/2017 tarihinde karıştığı kaza neticesinde davadan önce müvekkili sigorta şirketine müracaat edildiğini ve hasar dosyası açıldığını, ancak hasar dosyasının incelemesinin sonuçlandırılamadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarda araç başına azami (kaza tarihi itibariyle) 31.000-TL ile sınırlı olduğunu, mağdurun gerçek zararının alanında uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın, müvekkili sigortalısı olan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğuna dair herhangi bir delil sunamadığını, kusur oranının hesaplanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafça bahsedilen müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin de gözönünde bulundurulmasını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Tüm yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 24.11.2017 tarihinde dava dışı temlik eden sürücü …, idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, sokağa fabrikadan çıkış yapan dava dışı sürücü … idaresindeki, davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan … plakalı kamyonun sol ön tekeri ile davacı taraf ait … plakalı aracın sağ ön çamurluk kısmının çarptığı, bu şekilde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, olayda davalı sigortalısına ait aracın sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle temlik alan davacı aracında yedek parça, işçilik ve KDV dahil 7.432,51-TL’ lik hasar meydana geldiği, sigorta şirketi tarafından 18.01.2018 tarihinde yapılan 2.998,00 TL’lik hasar ödemesi mahsup edildiğinde, davacının bakiye hasar bedeli alacağının 4.434,51-TL olduğu, belirlenen 2.383,30 TL değer kaybının davacının gerçek değer kaybı zararı olarak kabul edilmesi gerektiği, sigorta şirketi tarafından 10.04.2018 tarihinde yapılan 1.775,10 TL’lik ödeme de mahsup edildiğinde, davacının bakiye değer kaybı bedeli alacağının 608,20 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan zararlardan sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği 29.03.2018 tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla, davalının 11.04.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, sonuç olarak; DAVANIN KABULÜ İLE, 4.434,51 TL bakiye hasar bedeli ile 608,20 TL bakiye değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 5.042,71 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11.04.2018′ den itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 236,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili tarafından, “….Davacı tarafın müvekkili sigorta şirketine başvurması üzerine, 10/04/2018 tarihinde kaza nedeniyle araçta oluşan hasarın karşılanması amacıyla ödeme yapıldığını, hasar dosyası kapsamında yapılan ekspertiz incelemesi ile tespitler çerçevesinde zarar görenin aracının onarılarak mağduriyetinin giderildiğini, bunun dışında kalan taleplerin haksız olduğunu, onarıma ilişkin talepler yönünden kararın yerinde olmadığı kanaatinde olduklarını, zira onarılmış bir araca yönelik bakiye 4.434,51 TL ödeme yönündeki kararın, davacı nezdinde haksız zenginleşmeye sebep olacağını, mahkemenin hüküm kurarken bu hususları göz önünde bulundurması gerekirken, sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde hüküm kurmasının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasına dayalı bakiye hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf istemi; müvekkilinin davacının başvurusu üzerine ödeme yaptığı ve aracın da onarılarak mağduriyeti giderildiği halde, bakiye tutarlar yönünden hüküm kurulmasının davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağı hususundadır. Sözkonusu istinaf itirazı çerçevesinde dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının yaptığı ödemelerin düşülerek bakiye tutarların piyasa araştırması da yapılmak suretiyle tespit edilmiş olduğu, araçtaki hasarın giderilmiş olmasının davacının gerçek zararının giderilmesi ilkesi uyarınca, ödenmemiş bakiye hasar bedeli ve bakiye değer kaybı bedelinin talep edilmesine engel oluşturmadığı, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1119 Esas – 2019/1134 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 344,47-TL istinaf karar harcından peşin alınan 86,50-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 257,97-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/11/2022