Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1734 E. 2022/1974 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1734
KARAR NO : 2022/1974

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2018 (Dava) – 09/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/493 Esas- 2019/1112 Karar

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali

BAM KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2019 tarihli 2018/493 Esas ve 2019/1112 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin geçerli yasal üyesi olduğunu, buna rağmen 12/04/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına katılmasının fiziki olarak engellendiğini, genel kurul toplantısına katılmasına izin verilmemesinin üye olmamasından kaynaklandığının belirtildiğini, davalı kooperatifin 12/04/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa aykırı olduğunu belirterek, davalı kooperatifçe 12/04/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anasözleşmenin 11. maddesinde “ortaklığa kabul yönetim kurulunun kararı ile gerçekleşir” hükmünün bulunduğunu, davacı … ‘un fotokopi olarak ibraz ettiği kooperatif hisse devir senedine dayanarak ortaklık başvurusunun bulunduğunu, ıslak imzalı devir sözleşmesine dayanmadan yapılacak ortaklık devri yönetim kurulunun sorumluluk altına sokabileceğinden 06/04/2018 tarihinde toplanan yönetim kurulunun davacının ortaklık talebinin kabul edilmediğini, noter onaylı bir devir sözleşmesi ibraz edilmediği gibi imzaların da devir eden ve devir alana ait olup olmadığının anlaşılamadığını, genel kurul öncesinde hissesini devrettiği iddia edilen kişinin, yazılı bir başvurusunun kooperatife ulaşmadığını, esasen davacının ibraz ettiği hisse devir senedinin son bölümünde “bu devir sözleşmesini kooperatif yönetim kuruluna ibraz ve müracaat ile kooperatife üye kabul edilmemden sonra geçerli olacağını bilerek ve kabul ederek devir aldığımı beyan ederim” ibaresinin bulunduğunu, kooperatif üyesi olmayan davacının genel kurul kararlarının iptaline yönelik dava açamayacağını, kararların iptalinde davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığını, bakanlık temsilcisinin gözetiminde gerçekleştirilen genel kurul toplantısındaki tüm kararların büyük bir çoğunlukla alındığını, davacının oyunun sonucu değiştirmeyeceğini, dava konusu genel kurulun bir önceki genel kurulda oy birliği ile alınan kararların uygulanmasına ilişkin olarak yapıldığını, bu kararların iptal edilmesini gerektirecek hiçbir neden bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…Kooperatife üyelikle ilgili açık kapı ilkesi geçerli olup geçerlilik bakımından herhangi bir şekle bağlı değil ise de; dosyaya sunulan kooperatif hisse devir senedinin fotokopi olduğu ve sahteliği ileri sürülebileceği, dolayısıyla yönetim kurulunun sorumluluk altında kalacağından işlem yapmamasının usulsüz olarak nitelendirilmeyeceği, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre de ibraz edilen hisse devir senedi taraflar açısından geçerli olsa dahi kooperatif ortaklığının gerçekleşmesi için yönetim kurulunca kabul edilmesi gerektiği ve 12/04/2018 tarihi itibari ile davacı … ‘un ortaklığının kabul edilmediği ve gerçekleşmediği, davalı kooperatifin davacı ile yazışma, genel kurula çağırma, ödeme kabul etme, konut tahsis etme gibi zımnen üyelik kabulü anlamına gelecek bir işleminin de tespit edilemediği, hal böyle olunca henüz kooperatif ortaklığı gerçekleşmediği tespit edilen davacının genel kurul toplantısının iptali için dava açamayacağı…” gerekçesiyle “…davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hisse devir sözleşmesi ile devralmış olduğu kooperatif hissesine istinaden davalı kooperatife müracaat ederek ortaklık başvurusunun kaydını talep ettiğini, bu talebini gerçekleştirmek üzere hisseyi satan kişi ile birlikte kooperatifinTicaret Sicil Gazetesinde yazmakta olan adresine gittiğini, bilirkişinin tutanağa geçtiği ifadelerden anlaşılacağı üzere dava konusu kooperatifin Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan adreste olmadığının çok net bir şekilde yazıldığı gibi kooperatif adresinde … olduğunu, bilirkişi raporunda ver alan SMMM … ‘a ait muhasebe bürosuna devraldığı kooperatif hissesi devir tutanağını teslim etmeye gittiğinde orada bulunan şahısların evrakı alamayacağını, buranın … Kooperatifi olmadığını beyan ettiklerini, … Kooperatif yönetimlerinin üyelik hakkına ve genel kurula katılımına yönelik engellemeleri, usulsüzlük ve gayriyasal menfaat teminine yönelik işlemlerinin soruşturulmasını önlemeye yönelik olduğunu, Kooperatif adresinin de Ticaret Sicil Gazetesinde olmadığı, üyelik belgesini kooperatif adresinde olmadığı için ve kooperatif adresi olarak gösterilen muhasebe bürosuna gitmesine karşın elindeki ortaklık devir belgesinin kabul edilmediğini, Kooperatif Genel Kuruluna hisse devrini yapan kişi ile birlikte gidildiğini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına, davacının fotokopi adi yazılı hisse devir sözleşmesi ile genel kurul kararının iptalini istemesinin mümkün bulunmamasına, davacının kooperatif ortağı olduğunu ispat edememesine göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2019 tarihli 2018/493 Esas ve 2019/1112 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansının bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara resen tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.