Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1714 E. 2022/1721 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1714
KARAR NO : 2022/1721

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2017 (Dava) – 15/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/334 Esas- 2019/966 Karar
DAVA :Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarihli 2017/334 Esas ve 2019/966 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/08/2015 tarihinde davalı … şirketince zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sonucu yaralandığını, davalı … şirketine 22/02/2017 tarihinde başvurulduğunu, ancak müvekkiline bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50,00-TL geçici iş göremezlik ile 50,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 100,00-TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazlarının bulunduğunu, davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine tazminat hesabı yapılabilmesi için maluliyet raporunun talep edildiğini, davacı tarafça belgelerin ibraz edilemeden dava açıldığını bu nedenle müvekkili şirkete yapılan başvurunun değerlendirilemediğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…kazanın oluşumunda; … plaka sayılı araç sürücüsü …’ nın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, davacının olay tarihindeki yaşına göre %5 ve bugünkü yaşına göre de % 5,1 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 3 ay olduğu, mahkememizce aldırılan aktüerya raporuna göre davacının kusur durumuna göre geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 3.001,62-TL, kalıcı maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 52.286,04-TL olduğu, dolayısıyla davacının toplam maddi tazminat alacağının 55.287,66-TL olduğu, davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri dahilinde tespit edilen tazminattan sorumlu olduğu…” gerekçesiyle “… davanın ıslah edilen miktar üzerinden kabulü ile; 3.001,62 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 52.286,04 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 55.287,66 TL maddi tazminatın 11.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca gerekli belgeleri ibraz etmesi gerektiğini, davacı tarafın davadan önce başvuruda bulunduğunu ve şirketleri nezdinde 331051-0 numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, eksik evraklar bulunması sebebiyle davacı tarafın başvurusunun neticelendirilemediğini, davacının sürekli sakatlığını gösterir sağlık kurulu raporunun ibraz edilmesinin talep edildiğini, ancak davacı tarafın sağlık kurulu raporunu göndermediğini, zarar görenin dava açabilmesi için yazılı başvurusundan itibaren 15 günlük sürenin dolmuş olması gerektiğini, bir başka anlatımla yazılı başvuru ve başvurudan itibaren 15 günün geçmiş olmasının ZMSS’na tazminat davası açılmasının ön şartı olduğunu, bu ön şart yerine getirilmeden açılacak tazminat davalarında ön şart yokluğu nedeniyle davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği usulden reddedilmesi gerektiğini, 6704 sayılı Torba Kanunu ile getirilen değişikliğin, sonradan tamamlanabilir bir husus değil, bir zorunluluk, dava şartı olduğunu, bu nedenle, davacı tarafın dava şartını yerine getirmediğinden yerel mahkemenin kabul kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, maluliyet oranının belirlenmesinde meslekte kazanma gücü kaybı oranı değil, özürlülük ölçütü sınıflandırması hakkındaki yönetmeliğin esas alınması gerektiğini, maluliyet raporunun özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik gereğince düzenlenmediğini, dosyaya sunulan ve hesaplamaya esas teşkil eden maluliyet raporunun yönetmeliğe aykırı olduğunu, işbu raporu ve buna göre kurulan yerel mahkeme kararını kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa kapsamında SGK nın sorumluluğunda olup, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatlarının davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının, 24/08/2015 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete, davalı … şirketince zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alınan sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu gerçekleştiği, yargılama sırasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 19/02/2019 tarihli raporuna göre, kazanın oluşumunda davalı sigortalısı bulunan … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’nın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü davacının ise kusurlu olmadığının bildirildiği, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesince düzenlenen 05/01/2018 tarihli rapora göre, davacının %5,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, geçici iş göremezlik süresinin üç ay olarak belirlendiği, aktüer bilirkişi Dr. …. tarafından düzenlenen raporda ise, TRH 2010 Tablosu ve 1,8 Teknik faize göre davacının hak edebileceği tazminat miktarının belirlendiği, mahkemece anılan raporlar denetime elverişli bulunarak, hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
1-Davalı … vekilinin, müvekkiline başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmediğine dair istinaf itirazlarının incelenmesinde;
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, KTK 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.
2918 Sayılı KTK’ nın 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun ile yapılan ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” denilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; dava tarihi 23/03/2017 olup, dava tarihi itibariyle başvurunun dava şartı niteliğinde olduğu, davacının dava tarihinden önce davalı … şirketine başvuruda bulunduğu, davalının davacı yana maluliyet raporunu ibraz etmediği gerekçesi ile herhangi bir ödeme yapmadığı, davacının davalıya eksik evrakla başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK’nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı … vekilinin, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 Sayılı kapsamında SGK nın sorumluluğunda olup, teminat limiti kapsamında olmadığına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmıştır.
25/02/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir.Ancak; geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve SGK’ ca karşılanmayan tedavi gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5305 Esas, 2021/7685 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.) İlk derece mahkemesince hüküm altına alınan geçici iş göremezlik zararının, davalı … şirketinin poliçe teminatı kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin anılan yöne ilişen istinaf itirazı yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3-Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22/06/2021 tarih ve 2021/3089 E, 2021/3441 K sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Somut olayda, kaza tarihi 24/08/2015 olup, hükme esas alınan Ege Üniversitesince düzenlenen 05/01/2018 tarihli rapor ile davacının sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlendiği, raporun tazminat hesabında esas alındığı, bu yönüyle hükme esas alınan maluliyet raporunun ve aktüer raporun yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; öncelikle üniversite hastanelerinden (Ege Üniverisitesi) veya Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınacak kurul raporu ile 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresinin belirlenerek, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması için aktüer raporu düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak, kararı sadece davalı … vekilinin istinaf ettiği dikkate alınıp usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarihli 2017/334 Esas ve 2019/966 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 355. ve 353/(1).a.6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davalıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai hükümde değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.