Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1707 E. 2022/1665 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1707
KARAR NO : 2022/1665

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2019 (Dava) – 11/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/1007 Esas – 2019/839 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2019 tarih ve 2019/1007 Esas – 2019/839 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/12//2018 tarihinde davalı şirketin ZMMS yapmış olduğu … plakalı araç ile davacı adına kayıtlı … plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davalı şirketin … plakalı aracın ZMMS tanzim etmesi nedeniyle dava konusu araçta meydana gelen hasardan police limiti ile sorumlu olduğunu, davacının aracın sürücüsü ve zilyedi sıfatı ile dava açma hakkı bulunduğunu, araçta meydana gelen hasarın tespiti için İzmir 10. SHM 2018/223 D.İş sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesi sonucu araçta toplam 27.000 TL zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini, zararın tazmini için KTK 97. md gereğince davalıya başvurulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 2.000,00-TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankası avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davacı tarafın aracın şirket tarafından atanan eksper tarafından incelenmesine izin vermediğini, davacı tarafın öncelikle zararı ve sorumlusunu ispat etmesi gerektiğini, yokluklarında yapılan D.İş dosyası ile alınan raporu kabul etmediklerini, kusur ve zaranın tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, aracın özellikleri nedeniyle hasar bedelinden indirim yapılması gerektiğini, davalı şirketin zarardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olacağını, tespit masraflarının teminat dışında kaldığını, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…23/12/2018 tarihinde Karşıyaka Mavişehirde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davalı … Sigorta A.Ş.’ne Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plaka no.lu aracın maliki ve sürücüsü dava dışı …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Asli Kusur sayılan hallerden Madde:56-c (Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.) ve Madde:84-d (Arkadan çarpma.) kurallarını ihlal ettiğinden ötürü bu trafik kazasının meydana gelmesinde %100 (Yüzdeyüz) oranında Asli ve Tam Kusurlu Olduğu, diğer … plakalı aracın Maliki ve sürücüsü davacı …’in ise bu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, … plakalı … … marka davacıya ait aracın ön kısım kaporta, mekanik ve elektrik aksamlarında meydana gelen hasarların bahse konu trafik kazası ile uyumlu&ilintili olduğu, davacı aracında meydana gelen toplam hasar miktarının Y.parça bedeli + İşçilik + KDV dahil 27.000,00 TL. olduğu, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2.el değerinin 36.000,00 TL olduğu, aracın sovtaj (Onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 18.500,00 TL olduğu, aracın onarım tutarı piyasa rayiç değerinin % 75’ ne ulaştığı için tamirinin ekonomik olmadığı pert-total uygulaması yapılmasının gerekli olduğu, toplam hasar miktarının: 36.000,00 TL – 18.500,00 TL = 17.500,00 TL (Onyedibinbeşyüzlira.) olduğu, dava konusu Araç Pert&Total olarak işlem gördüğünden ayrıca Değer Kaybı oluşmayacağı; KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortasının, 2918 sayılı KTK m. 91 gereği, işletenlerin, KTK kapsamında motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarar uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu Belli Limitler ve Kusur Oranı dahilinde ve Gerçek Zarar Miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortası olduğu ve bu bağlamda davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan ötürü poliçe limiti kapsamında sorumlu olduğu…” gerekçesiyle davanın KABULÜ İLE, 17.500,00 TL nin 25/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın eksper tarafından yapılan talebe rağmen TTK gereğince yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmakla, müvekkili şirketin bilgi alma hakkını engellediğini, bu nedenle bu dava kapsamında yapılan kötü niyetli taleplerinin reddi gerekirken verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın aracının müvekkili şirket tarafından atanan ekspere gösterilmediği gibi, onarım resimlerinin dahi gösterilmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte karar esas alınan bilirkişi raporunda başvuru sahibi tarafından sunulan tespit raporunun onarım bedelinin tespiti için yeterli sayıldığını ve aynen kabul edildiğini, gerçek onarım bedelinin tespiti bakımından herhangi bir değerlendirme ve inceleme yapılmadığını, bu nedenle verilen kararın haksız olduğunu ve kaldırılası gerektiğini, davacı tarafça yargılama gideri kapsamında talep edilen tespit dosyasının masraflarının da aleyhlerine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, davanın haksız fiilden kaynaklanması ve sigortalı aracın da hususi kullanımda olması nedeniyle 3095 Sayılı Kanun uyarınca faize hükmedilmesinin yasa, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu, faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı olarak araçtaki hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, hasar bedelinin kaza tespit tutanağı, aracın kazalı fotoğrafları ve delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu detaylı incelenerek kaza ve hasar uyumu da tespit edilerek düzenlendiği, davadan önce davacının davalıya başvuru yaptığının davalı ekspertiz raporu ve delil tespiti dosyasında alınan rapora karşı davalının itirazlarından anlaşıldığı, ayrıca davalının da başvuru yaptığı ancak eksik evrak olduğunu belirttiği, başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceğinin kabul edilmesi gerektiği (bnkz Yargıtay 4. HD, 13.06.2022 tarih ve 2021/13345 E.- 2022/8607 K. Sayılı ilamı), davacı tarafça davadan önce yaptırılan tespit masrafları da yargılama giderlerinden olup bu masrafların da hükümde yargılama giderleri arasında gösterilmesinin doğru olduğu ( bknz Yargıtay 17. HD, 2016/10849 E.- 2019/5800 K. Sayılı ilamı ) anlaşılmakla, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
2-) Davacı vekili, meydana gelen kaza nedeniyle zararının tazmini amacıyla açtığı eldeki davada faiz türü olarak avans faizine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece bu talep kabul edilerek, avans faizine hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan araç otomobil olup, araç ruhsatında kullanım amacı “yolcu nakli-hususu” şeklinde geçmekte olduğundan faiz türü olarak yasal faize karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu yöndeki davalı istinaf itirazları haklı bulunmuştur.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının davalı lehine faiz yönünden kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2019 tarih ve 2019/1007 Esas – 2019/839 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
a-Davacı tarafından açılan tazminat davasının kısmen KABULÜ İLE, 17.500,00 TL’nin 25/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.195,42 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL nispi harç ve değer arttırım nedeniyle alınan 265,00 TL tamamlama harcı indirildikten sonra kalan 886,02 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç 360,20 TL, yargılama aşamasında yapılan masraflar 491,40 TL, İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/223 değişik iş sayılı dosyasında yapılan yargılama gideri 794,60 TL ( vekalet ücreti hariç olmak üzere) olmak üzere toplam 1.646,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
e-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
f-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
g-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davalı istinaf eden tarafından yatırılan 315,35 TL istinaf karar harcı toplamının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
b-Davalı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalı istinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
e-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2022