Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1706 E. 2022/1664 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1706
KARAR NO : 2022/1664

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019 (Dava) – 11/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/841 Esas – 2019/749 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/11/2019 tarih ve 2019/841 Esas – 2019/749 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.07.2018 tarihinde davalı şirketin ZMMS yapmış olduğu … sevk ve yönetimindeki … plakalı araç ile davacının eşine ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün KTK 57.md gereğince asli kusurlu olduğunu, davalı şirketin … plakalı aracın ZMMS tanzim etmesi nedeniyle dava konusu araçta meydana gelen hasardan police limiti ile sorumlu olduğunu, zararın tazmini için KTK 97. md gereğince davalıya başvurulduğunu ve davalı şirket tarafından 620-TL ödeme yapıldığını, ancak bunun zararı karşılamaya yeterli olmadığını, davalı şirketin temerrüde düştüğünü, yerleşik Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere sigorta şirketinin kaza nedeniyle meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğunu belirttiği, 8.153,47 Euro maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren Euroya Euro cinsinden uygulanacak faiz ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve devam etmiştir.
CEVAP:
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davalının davacıya hasar ödemesi yaptığını, davalı şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe teminatı dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, zararın ispat edilmesi gerektiğini, kusur ve zarar bakımından bilirkişi raporu alınması gerektiğini, araçta meydana gelen hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini ve kaza tarihindeki kurun esas alınması gerektiğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’ya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermediği ve inkar etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…29.7.2018 tarihli trafik kazası sonucunda, sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile Karayolları Trafik Kanunu 46.maddesi ve 47.maddesine 57.b-5 aykırı davranışı nedeniyle bu kazanın oluşumunda etken olmuş aynı Kanunun asli Kusurları belirleyen 84–j” “ kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” asli kusurunu işlediğinden bu kazanın oluşumunda asli (%75 oranında) kusurlu bulunduğu, … plakalı, … tipi, … model otomobil sürücüsü … idaresindeki aracı ile seyri sırasında Karayolları Trafik Kanunu 53.b maddesine aykırı davranışı nedeniyle bu kazanın oluşumunda 2.derecede etken olduğu ve tali (%25 oranında) kusurlu bulunduğu, … plakalı, … … tipi, 2006 model otomobilde bu kaza sonucu Toplam 6.936,62 Euro, KDV %19:1.317,96 Euro, Toplam=8.254,58 Euro zarar ziyan meydana gelmiş olduğu, sürücü …’nın kusur oranına göre % 75×8.254,58 Euro=6.190,93 Euro olduğu, … nin 311000051251164 nolu ZMMS poliçesi …’ya ait … plakalı araç için düzenlenmiş olup 12.10.2017 – 12.10.2018 tarihleri arasında geçerli olup araç başına maddi hasar teminatı 33.000,00 TL olduğu, davalı … tarafından 620,00 TL hasar bedeli olarak ödenmiş olduğu…” gerekçesiyle Davacı tarafından açılan tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 6.190,93 Euro tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından (sigorta teminatı 33.000 TL ile sınırlı olmak üzere) temerrüt tarihi olan 09/02/2019 tarihinden, davalı … bakımından kaza tarihi 29/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış kuru karşılığı TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın oluşumunda kusursuz olan müvekkiline izafe edilen kusuru kabul etmediklerini, dava dilekçesinde yurt dışı bilirkişi raporunun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığında yargılama giderlerine ilave edilerek davalıdan tahsilinin talep edilmesine rağmen mahkemece yurt dışı ekspertiz giderinin fatura tarihi itibariyle Türk Lirası kuruna çevrilmesinin yerinde olmadığını, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen zararın tespiti amacıyla alınan yurt dışı bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 1.039,91 Euro’nun dava dilekçesinde Yargıtay kararlarına uygun olarak fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının yargılama giderlerine ilave edilmesinin talep edildiğini, ancak mahkemece bu bedelin fatura tarihindeki TL’ye çevrilerek yargılama giderlerine ilave edildiğini, müvekkili açısından başka bir zarar kalemi oluşturulduğunu belirterek, kusur ve yurt dışı ekspertiz giderlerine ilişkin itirazlarının dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı olarak araçtaki hasar bedelinin malik ve sigortacıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Davacı aracıyla anayol konumunda olan Atatürk Caddesi’nden sola dönüp tali yol konumunda olan Kırancagil Caddesi’ne girmek isterken dar bir kavisle bu dönüşü aldığı sırada, davalı …’nın sürücülüğünü yaptığı aracın da Kırancagil tali yolundan anayol niteliğindeki Atatürk Caddesi’ne çıkmak istediği, davalı sürücü için tali yolda dur ihtarının bulunduğu bu sebeple ilk geçiş hakkının davacıda olduğu ancak davacının da tali yola girmek isterken geniş kavis yerine dar kavis aldığı, bu sebeple her iki tarafın da ( davacı %25 – davalı %75 olmak üzere ) kusurlu olduklarının anlaşıldığı, davacı vekili müvekkilinin her ne kadar kavisi geniş aldığını, müvekkilinin aracının sağ arka yanının darbe aldığını, eğer kavisi dar alsalardı sağ ön ya da sağ yan ön kısmının zarar görmüş olması gerektiğini belirtmiş ise de, davacı aracının somut kazada arka sol kapı ve teker kısımlarının darbe aldığı, sağ tarafından darbe almadığı, sonuç olarak alınan bilirkişi raporunun kazanın oluşuna uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davacının kusura yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Yabancı plakalı araçlarda onarım, aracın kayıtlı olduğu ülkede yapılmışsa zarar bu ülkede katlanılan giderlere göre belirlenmelidir. Hasar gören yabancı plakalı aracın ülkemizde tamir ettirilmesi zorunluluğu yoktur. Hasarlı hali ile yurt dışına çıkıp orada tamir ettirilmesi durumunda o ülkedeki onarım giderlerinin esas alınması gerekir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş, olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir. Yine davacı tarafça Almanya’da yapılan ekspertiz masrafının fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının yargılama giderine eklenerek davanın kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yurtdışı ekspertiz masrafının fatura tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-) Mahkemece zorunlu arabuluculuk ücretinin davalı …’dan tahsiline karar verilmiş ise de, davacı ve davalı … arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, yani ticari olmadığı, bu sebeple anılan davacı ve davalı arasında arabulucuğa başvurmanın zaten mümkün olmadığı anlaşıldığından arabulucuk ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili yerine davalı …’ten tahsili doğru olmamış, kamu düzeninden olan arabuluculuk ücreti hakkında Dairemizce resen inceleme yapmak zorunda olunduğundan bu hususun düzeltilmesi gerekmiştir.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/841 Esas – 2019/749 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davacı tarafından açılan tazminat davasının kısmen KABULÜ ile,
6.190,93 Euro tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından (sigorta teminatı 33.000 TL ile sınırlı olmak üzere) temerrüt tarihi olan 09/02/2019 tarihinden, davalı … bakımından kaza tarihi 29/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/A mad göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış kuru karşılığı TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-Dava tarihi itibariyle alınması gereken 2.755,88 TL harçtan, peşin alınan 907,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.848,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından dosyamızda yapılan 958,18 TL harç masrafları ve diğer yargılama gideri 510,40 TL olmak üzere toplam 1.468,58 TL yargılama giderinden kabul-red oranlarına göre hesaplanan (kabul %76-red%24) 1.116,12 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d-) Davacının davadan önce almış olduğu bilirkişi eksper ücreti olan 1.039,94 Euro’nun 3095 sayılı yasanın 4/A mad göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış kuru karşılığı TL olarak ve davacının kabul oranına göre ( %76 ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 4.787,87 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketi bakımından 3.915,94 TL ile sınırlı olmak kaydıyla)
f-Davanın red edilen kısmı nazara alınarak davalılardan … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
g-Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunun 18/A maddesi gereğince davalı sigorta şirketinden 6831 sayılı yasa hükümlerine göre tahsili ile hazineye irat kaydına,
h-Karar kesinleştiğinde re’sen artan gider avansının taraflara iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davacı istinaf eden tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat masrafı 81,50 TL olmak üzere toplam 284,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacı istinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
e-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2022