Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1652
KARAR NO : 2022/1614
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2018 (Dava) – 16/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/243 Esas – 2019/673 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih ve 2018/243 Esas – 2019/673 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 28/07/2018 tarihinde park halinde olan müvekkiline ait… plakalı araca, davalı … plakalı araç tarafından %100 kusurlu olarak çarpılarak hasara sebebiyet verildiğini ve aracın kazadan hemen sonra olay yerini terk ettiğini, oluşan hasarın ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak şirketçe herhangi cevap verilmediğini, müvekkilinin aracının 14.916,80 TL’ye onarıldığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun zımnen reddedildiğini ve hasar tazminatı ödemesi yapılmadığını ileri sürerek, davanın kabulü ile hasar bedeli olarak kısmi dava olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL’nin sigorta şirketi yönünden temerrüde düştüğü tarih olan 01/10/2018 tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihi olan 28/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle yükümlü olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkilinin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini savunarak, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve ATK İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracını 04/06/2014 tarihinde resmi olmayan bir sözleşmeyle hurda deposu bulunan …’a sattığını, yapılan sözleşmeye göre her türlü kaza, ceza gibi olaylarda sorumluluğun …’e ait olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin polis tarafından aranmasından sonra …’u aradığını, …’un aracın bulunduğu yere kontrol etmek amacıyla gidince aracın sağ ön tarafında büyük bir hasar olduğunu gördüğünü, tam o sırada …’un hurda deposunda kalan … ve …’ü gördüğünü, …’ün …’la beraber depoda alkol aldıktan sonra direksiyona geçtiğini ve gezdikleri esnada başka bir araca çarptıklarını, kamyoneti hurda deposuna geri getirdiklerini, müvekkilinin araç üzerinde herhangi bir zilyetliği olmadığını, kazayı yapan şahsın da başka biri olduğunu savunarak, davanın … yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece Mahkemesince; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli 11.258 TL nin sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi 01/10/2018 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihi olan 28/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili istemine yönelik olduğu, 28/07/2018 tarihinde park halinde bulunan davacıya ait… plakalı araca davalı …’nin sahibi olduğu …plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …plakalı araç sürücüsünün %100 asli kusurlu olduğu,… plakalı araç sahibi davacının kusurunun bulunmadığı, her ne kadar …plakalı aracın kaza anında başka sürücü tarafından kullanıldığı beyan edilmiş ise de aracın sahibi ve işleteni olan davalı …’nin kazada kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, araçta değişmesi gereken hasarlı parça ve malzemelerin 5.610,95 TL, onarım ve montaj işçiliklerinin 2.980 TL, iskonto bedelinin 949,76 TL olduğu, KDV dahil hasar miktarının toplam 11.258,03 TL olarak hesaplandığı, …plaka sayılı aracın ZMMS sigorta sözleşmesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, kaza tarihi itibariyle sigorta teminat kapsamında kaldığı…” gerekçesiyle davanın KABULÜ ile 11.258,03 TL nin davalı sigorta şirketi yönünden 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, davalı … yönünden 28/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın şirkete 13404231 Poliçe numarası ile trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, trafik kaza tespit tutanağında da park halinde olan … Plakalı, … ve… Plaka sayılı aracın park halinde iken sigortalı araçlara çarparak maddi hasar meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, ancak gerekçeli karardaki ”28.07.2018 tarihinden itibaren avans faizine müştereken ve müteselsilen tahsili” hükmünü kabul etmediklerini, müvekkilinin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili şirket bakımından davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle araçtaki hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla mahkemenin kabul kararı yerindedir.
Ancak davalı aracının kapalı kasa kamyonet olup kullanım amacı hususi-yük nakli olmakla ticari araç olmadığından, maddi tazminat bakımından temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu yöndeki davalı istinaf itirazları haklı görülmüştür.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının sadece istinafa gelen davalı sigorta şirketi lehine olacak şekilde faiz yönünden kaldırılarak düzeltilmesine, davacının avans talebi reddedildiğinden yine istinafa gelen davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti tahsisine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/243 Esas – 2019/673 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“A-Açılan davanın KISMEN KABULÜNE; 11.258,03 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı … yönünden 28/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
B-Peşin alınan 35,90 TL harç ile 190,55 TL ıslah harcının, alınması gereken 769,03 TL den mahsubu ile kalan 542,58 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
C-Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ile 559 TL tebligat-posta ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 630,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
D-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
E-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/3 uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
F-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen kendisine iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-İstinaf başvurusu sırasında, davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan toplam 208,90 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince bu davalıya iadesine,
b-Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf başvurma harcı olarak yatırılan 121,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
d-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
e-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26/10/2022