Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1647 E. 2022/1491 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1647
KARAR NO : 2022/1491

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2018 ( Dava) – 19/03/2019 (Karar )
NUMARASI : 2018/435 Esas – 2019/376 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2019 tarihli 2018/435 Esas ve 2019/376 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/07/2017 tarihinde davalı … Başkanlığına ait, …idaresindeki davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın, müvekkiline ait park halindeki…yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Almanya’da bulunan …. Bilirkişi Bürosu tarafından düzenlenen 06/02/2018 tarihli bilirkişi raporu ile KDV dahil 4.613,51-Euro, temir sonunda değer kaybının ise 300,00-Euro olarak tespit edildiğini, müvekkili aracının yabancı plakalı olması ve müvekkilinin de Almanya’da ikamet etmesi nedeniyle araçtaki zararın da Alman rayiç değerlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca araçtaki zararın tespiti için müvekkili tarafından bilirkişiye 476,00-Euro ödeme yapıldığını, müvekkilinin davalı … şirketine 01/03/2018 tarihinde hasar ihbarında bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığından temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.613,51-Euro hasar bedeli ile 300,00-Euro değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 4.913,51-Euro maddi tazminatın davalı … bakımından 05/07/2017 kaza tarihinden, davalı … şirketinden teminat limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 14/03/2018 tarihinden itibaren yabancı para bakımından Merkez Bankası Efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini, bilirkişi ücreti 476,00-Euronun da yargılama giderlerine dahil edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebi üzerine müvekkili sigorta şirketi nezdinde hasar dosyası açıldığını, hasar dosyasından söz konusu kazada meydana gelen araç hasarının ve değer kaybının tespitinin yapılabilmesi için gerekli evrakların müvekkili sigorta şirketine sunulmadığını, uyuşmazlık konusu olayda kaza tespit tutanağı şekli şartları içermediğini, ZMMS Genel Şartları uyarınca sigorta şirketine başvuru yapılırken kaza tespit tutanağının usulune uygun bir biçimde sunulması gerektiğini, 05.07.2018 tarihli kaza tespit tutanağında kazaya karışan araçlara ilişkin poliçe bilgilerinin boş olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapılırken sunulması zorunlu olan mağdur araca ait ruhsatın müvekkili şirkete başvurulurken sunulmadığını, TRAMER girişi için yeşil kart poliçesinin de müvekkili şirkete sunulmadığını, şirketlerinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zararı nispetinde olduğunu, sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 33.000,00 TL olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketir bu teminat ile sorumlu olduğunu, kazanın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde gerçekleştiğini, aracın Türkiye araç piyasasında varlığını sürdüren bir araç olup söz konusu aracın yurtdışında tamiri ve davanın o ülke para birimi üzerinden açılmasının iyiniyet prensibi ile bağdaşmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile uyuşmazlık konusu kaza sonucu talep edilen miktar yabancı para birimi üzerinden olduğundan yargılama sonucu hükme bağlanacak miktarın ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplandığında teminat limitini aşmaması gerektiğini, bu sebeple verilecek olan karardaki miktarın Türk Lirasına çevirildiğinde teminat limiti olan 33.000 TL’yi aşmamasını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın redine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”…Davanın kabulü ile; 4.613,51-Euro hasar, 300,00-Euro değer kaybı bedelinin, davalı … yönünden kara tarihinden, davalı … şirketi yönünden 14/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek, devlet bankalarının Euro cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalılardan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı müvekkiline ait Belediye Personelinden …idaresindeki diğer davalı … şirketine zorunlu ZMMS Poliçesi ile sigortalı olan… plakalı aracın ve araç sürücüsünün söz konusu kazada hiçbir kusurunun bulunmadığı yani daha açık bir ifade ile kusursuz olduğunun tüm dosya kapsamı ve dosya içerinde bulunan 16/01/2019 tarihli heyet bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, söz konusu davada davalı müvekkili aleyhine karar verilebilmesi için müvekkili belediyeye ait bulunan… plakalı aracın ve sürücüsünün kusurunun bulunması gerektiğini, kusursuz olduğu tüm dosya kapsamı ve uzman bilirkişilerce hazırlanan 16/01/2019 tarihli heyet raporuyla sabit olmasına rağmen Yerel Mahkemenin davalı müvekkili yönünden red yerine kabul kararı vermiş olmasının açıkça yasaya usule kökleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve maddi gerçeğe aykırı olup bozma sebebi olduğunu, kaldı ki bilirkişi raporu ile dava konusu araçta meydana gelen hasar bedelinin 3,876,90.-EURO olarak tespit edildiği halde kararda hasar bedeli olarak 4,613,51- EURO’ya hükmedilmesi hatalı olup bozulması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazasında davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin davalı … şirketinden tazmini istemine ilişkin tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı … vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 05/07/2017 günü saat 14:30 sıralarında, davalının maliki olduğu, dava dışı araç sürücüsü …sevk ve idaresindeki … plakalı resmi plakalı kamyon ile seyrettiği sırada kamyonun sağ ön tampon kısmıyla, sağ tarafta aynı istikamete park halinde bulunan maliki davacı olan…plakalı aracın sol arka tarafından benzin kapak bölümüne çarpması sonucu, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonrasında taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlendiği; davalı … Başkanlığının maliki olduğu … plakalı aracın davalı … şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi ile 18/11/2016-18/11/2017 tarihleri arasında teminat kapsamına alındığı, poliçe limitinin araç başına maddi 31.000,00 TL olduğu, dava öncesinde davacıya her hangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kusur bilirkişisi ve makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 16/01/2019 tarihli raporda özetle; plakası ve sürücüsü belirtilmeyen motosiklet sürücüsünün kazanın oluşumunda asli derece %100 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan araç sürücüsü dava dışı …’ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda etken olmaması sebebiyle kusursuz olduğu,…plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin KDV hariç 3.876,90-Euro olacağı, araçtaki değer kaybı bedelinin 300,00-Euro olacağı, 476,00-Euro ekspertiz ücretinin uygun olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen kaza tutanağının incelenmesinde; her ne kadar tutanakta, karşı yönden hızla gelerek sigortalı aracın şeridine giren plakası belli olmayan motosikletten kaçmak için sigortalı araç sürücüsünün hafif sağa manevra yaptığı esnada davacı aracına çarptığı yazılı ise de, davacının kaza tespit tutanağına “aracının park halinde olduğu, kendisinin olay yerine 10 dakika sonra geldiğini” şeklinde açıklama yazarak tutanağı imzaladığı, dolayısıyla davacının mutabakatının, maliki olduğu aracına dava dışı sigortalı araç sürücüsün çarparak hasar verdiği yönünde olduğu, ancak tutanakta kaza anını görmediği yönündeki imzalı açıklamasının ise kazanın oluşumu yönünden mutabık kalmadığı şeklinde değerlendirilmesi gerektiği; her ne kadar bilirkişi raporunda davacıya ve sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmeyerek, dava dışı plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsü %100 asli kusurlu kabul edilmiş ise de; HMK’nın 282. Maddesine göre bilirkişilerin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı, hakimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirebileceği; dosya kapsamı, kazanın oluş şekli ve dosyadaki diğer belgeler ile davacının kaza tespit tutanağındaki imzalı beyanı nazara alındığında, bilirkişi raporu ile belirlenen kusur oranının dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.
Kaza sırasında, davalı … Başkanlığına ait aracın sürücüsünün, plakası tespit edilemeyen motosikletten kaçmak için manevra yaptığı sırada davacıya ait park halinde olan araca çarptığı iddia edilmiş ise de, bu iddianın soyut kaldığı dosya kapsamına göre ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Mahkemenin gerekçeli kararda, dosya kapsamına göre kazanın oluşuna uygun yeterli açıklama ve değerlendirme ile sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 tam kusurlu olduğu yönündeki kabul ve takdirinde isabetli olduğu anlaşıldığından davalı … Başkanlığının bu yöne ilişkin itirazının reddi gerekmiştir.
Davalıların davacıya ödemek zorunda olduğu bedel hasar bedeli ve değer kaybı bedeli olup, kazadan kaynaklanan tanzim borcunu yerine getirilirken sorumluların gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğu, davalıların hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi de zarar görene ödemek zorunda oldukları, hasara ilişkin belgeler dosyada mevcut bulunduğundan, bilirkişi tarafından belirlenen hasar miktarına Vergi Usul Kanunu uyarınca KDV eklenerek hesaplama yapılması gerekirken bilirkişi raporunda KDV hariç belirlenen miktar üzerinden tazminat belirlenmiş ise de KDV hariç tazminata hükmedilmeyeceği; nitekim mahkemece bilirkişi tarafından belirlenen tazminata KDV tutarının da eklenmek suretiyle yazılı şekilde tazminat tutarı belirlenerek bu tutarın tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla, davalı … Bakanlığının bu yöne ilişkin itirazının reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davalı …A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olarak karar aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmayarak ilamın icrasının yürütüldüğü İzmir 8. İcra Müdürlüğü 2019/6320 sayılı takip dosyasına dosya borcunu ödediği, bu sebeple dava konusuz kaldığından istinaf incelemesi bakımından da karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiğini beyan etmiş; Dairemizce UYAP üzerinden söz konusu icra dosyasında yapılan incelemede; İzmir 8. İcra Müdürlüğü 2019/6320 sayılı takip dosyasında yer alan ödeme emrinde, takip alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, takip borçlularının dosyamız davalıları olduğu, 19/04/2019 tarihinde başlatılan takibe istinaf incelemesine konu mahkeme kararının dayanak yapılarak toplam 5.157,39 EURO üzerinden takip yapıldığı; takip dosyasına 06/05/2019 tarihinde yapılan 43.566,28 TL tutarındaki ödeme nedeniyle, icra müdürlüğünün 06/05/2019 tarihli kararı ile dosyanın infaz nedeniyle kapatılmasına karar verildiği; sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin diğer davalıya da sirayet edeceği, bu şekilde yapılan ödeme nedeniyle eldeki tazminat talepli davanın konusuz kaldığı, baştaki haklılık durumuna göre davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiği anlaşıldığından, mahkeme kararının kaldırılarak açılan davaya ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı kararı vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca belirtilen hususa ilişkin olarak kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/03/2019 tarihli 2018/435 Esas ve 2019/376 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Dava tarihinden sonra dava konusu hükmedilen tazminat tutarı ve ferileri ödenmiş olduğundan ve bu nedenle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 415,78-TL’ den mahsubu ile kalan 335,08-TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
c-İcra dosyasında mahkeme ilamındaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti de ödenmiş olduğundan, bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
d-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı … vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davalı … Başkanlığıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06/10/2022