Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1631 E. 2022/1613 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1631
KARAR NO : 2022/1613

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/07/2018 (Dava) – 11/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/889 Esas – 2019/422 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2019 tarih ve 2018/889 Esas – 2019/422 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait ve davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçların 28/06/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışmış olduğunu, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davalı … şirketinin kazada kusurlu olan … plakalı aracın 59555461 nolu poliçe ile KZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğunu, davacıya ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, kaza sonrası davacıya ait araçtaki hasar bedelinin İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi 2018/115 D.İş. Sayılı dosya kapsamında Makina Mühendisi bilirkişi tarafından 59.934,00 TL olduğunun bildirildiğini, alınan rapor üzerine 06/07/2018 tarihinde … Sigorta Şirketinin ……@…kep.tr adlı resmi kayıtlı elektronik posta adresine başvuru yapıldığını, ancak olumlu ya da olumsuz bir cevap alınamadığını ileri sürerek, davacı aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, iş bu dava nedeni ile sarf edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirkete her hangi bir başvuru yapmadan iş bu davayı açtığını, 6704 sayılı Torba kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmanın zorunlu hale geldiğini, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından istenilen meblağın fahiş olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davalı şirketin başvuru sahibinin gerçek zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile davalı şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sorumlu olduğunu savunarak, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, aleyhe haksız olarak açılan davanın reddine, davacının davasını ispatı halinde davalı şirketin öncelikle fer’ilerden sorumlu tutulmamasını, aksi takdirde asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını faizin en erken dava tarihinden başlatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… 28/06/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile iş bu davanın açıldığı, meydana gelen kazada davalı şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu davacıya ait araçta oluşan hasar bedeli ile hurda değerinin karşılaştırılması sonucu aracın tamirinin ekonomik olmadığının tespit edildiği, düzenlenen bilirkişi raporuna göre 32.500,00 TL hasarın kabul edilebileceği, düzenlenen bilirkişi raporunun dosyadaki verilere ve oluşa uygun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, tespit edilen hasar bedelinin, davalı … tarafından düzenlenen poliçede kaza tarihi itibari ile sorumluluk limiti içinde kaldığı, davalı … şirketinin TTK, KTK hükümleri uyarınca meydana gelen zarardan sorumlu olduğu…” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, 32.500,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karara esas alınan bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, raporda emsal olarak gösterilen 2011 model aracın sovtaj bedelinin 41.500,00 TL gösterilmesi ve davaya konu 2012 model aracın sovtajının 30.000,00 TL olarak gösterilmesinin çelişkili olduğunu belirterek yerel mahkemenin usul ve yasalara aykırı kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle araçta oluşan hasar bedelinin zorunlu mali mesuliyet poliçesine dayalı olarak tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Yargılama sırasında davacı …’nın alacağını davacı …’ya temlik etmesine rağmen karar başlığında davacı olarak sadece …’nın yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirildiğinden kaldırma nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, her ne kadar davalı sovtaj bedelinin tespitine yönelik bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, raporda açıkça ” aracın internet ve servislerden yapılan 2. el piyasa araştırmalarında, “Aracın modelinin 2012 (6 yaşında) olması ve kaza tarihi itibariyle kilometresinin 316.479 km. oluşu ve iş bu kaza öncesi tramer kayıtlarında yukarıda belirtilen 2 ayrı kazaya karıştığı göz önüne alındığında aracın onarılmamış haliyle hurda satış değerinin (tekrar istifade edilebilecek kaporta parçalarının göz önüne alınması sonucunda) 30.000,00 TL civarı edeceği” belirtilmiş olup davalının istinaf itirazlarında ileri sürdüğü emsal araçların davaya konu araçtan km olarak bir hayli düşük oldukları, ayrıca daha önce başkaca kazalarının olup olmadığının da belli olmadığı, buna göre bilirkişinin sovtaj bedelini belirlerken raporunda herhangi bir çelişkiye mahal vermediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/889 Esas – 2019/422 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 2.220,07 TL istinaf karar harcından peşin alınan harçlar toplamı 555,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.664,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2022