Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1620 E. 2022/1394 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1620
KARAR NO : 2022/1394

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018 (Dava) – 11/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/307 Esas – 2019/515 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 28/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/09/2019 tarihli 2018/307 Esas ve 2019/515 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araç ile davalının ZMM poliçesini düzenlediği … plakalı aracın 21/07/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta 8.391,46 TL tutarında hasar olduğu tespit edilerek bu bedelin kasko sigorta şirketince müvekkiline ödendiğini, ancak bu bedelin gerçek hasar bedelini karşılamadığını, değer kaybı bedeli olarak da davalı tarafından 4.093,30 TL ödendiğini, gerçek hasar bedelinin sunulan faturalardan anlaşılacağı üzere 10.863,65 TL yedek parça ve 2.601,90 TL işçilik olmak üzere toplamda KDV dahil 13.465,55 TL olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak ikame edilen işbu davada şimdilik, müvekkiline ait araçta oluşan bakiye hasar bedeline mahsuben 10 TL ile bakiye değer kaybı alacağına mahsuben 10 TL olmak üzere toplamda 20 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep arttırım dilekçesiyle bakiye hasar bedelini 5.074 TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı adına çıkartılan tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Aldırılan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, tüm dosya kapsamına göre; 21/07/2018 günü meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü …’in seyir sırasında yola gereken dikkatini vermediği, trafik lambalarına yaklaşırken hızını azaltmadığı, kırmızı ışıkta durarak ışık dönüşümünü ve trafik durumunun kendi geçişine olanak sağladığı zamanı beklemesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kazada kusursuz olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle dava konusu … plakalı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 13.465,55 TL(KDV dahil)hasar meydana geldiği, davacı tarafça da beyan edildiği üzere davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 8.391,46 TL ödeme yapıldığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlüğünün 5.074,09 TL olduğu, araçta meydana gelen değer kaybı bakımından sigorta şirketinin dava öncesinde bu bedelin tamamını ödemiş olduğu da dikkate alınarak yükümlülüğünün olmadığı anlaşılmakla; hasar bedeli istemine yönelik davanın KABULÜ İLE 5.074 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, değer kaybı istemine yönelik davanın REDDİNE….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili tarafından, “…Eksik inceleme ile karar verildiği, davacı tarafa ait araç hasarının kasko sigortacısı … Sigorta tarafından giderilmiş olduğu ve … Sigorta tarafından müvekkili şirkete rücu talebinin iletildiği, dolayısıyla kasko sigortacısı tarafından tamamen karşılanan araca ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, rücu talebinin 28.09.2018 tarihinde yerine getirilerek, … Sigorta A.Ş.’ye 8.391,00-TL ödeme yapıldığı, aracın hasarının kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığına ilişkin SBM ekran görüntülerini ve kasko ekspertiz raporunu dilekçe ekinde sundukları, aracın hasarı kasko sigortacısı tarafından giderilmesine rağmen, ekspertiz raporu aldırarak ayrıca müvekkilinden de hasar tazminatı talep edilmesinin kötüniyetli olduğu, bu hususa dava dilekçesinde veyahut yargılama esnasında hiç değinilmemiş olmasının da şüpheli bir durum olduğu, ödemeye ilişkin itirazlar yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden mahkeme ilamının kaldırılarak, istinaf incelemesi neticesinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca söz konusu ödemenin 28.09.2018 tarihinde yapıldığı ve davanın ise 26.12.2018 tarihinde açıldığı gözetildiğinde ise, ödemeler dava açılmadan evvel gerçekleştiğinden davanın esastan reddi gerektiği, müvekkili şirketin dava açılmasında kusuru bulunmayıp, davacı tarafın aracı göstermeyerek araç üzerinde inceleme yapılmasını engellediği, bu nedenle tazminatta indirim yapılması gerektiği, ilaveten; yerel mahkeme ilamında hükmedilen tazminata avans faiz işletilmesinin hukuken hatalı olduğu, müvekkili şirketin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğu, davacı tarafın talep ettiği tazminat tutarının fahiş olduğu, bu nedenle davacı tarafından davaya konu edilen araçta meydana geldiği bildirilen değer kaybı miktarının mahkeme tarafından davacının sigortalı aracı üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, başvuru sahibinin sigorta kuruluşuna ödenecek tazminat esnasında zarar ve giderini azaltmaya yönelik uygulamalarına olanak tanıyacak şekilde iyi niyetli davranması gerektiği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği….” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı araç bakiye hasar bedelinin ve değer kaybı bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosya istinaf aşamasında iken davacının alacağını temlik ettiği anlaşılmış, temlik alan davacı da karar başlığında gösterilmiştir.
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; her ne kadar davalı vekili davadan önce davacının kasko sigortacısından 8.391-TL’lik hasar ödemesi aldığını ve bu bedelin müvekkili şirkete kasko sigortacısı tarafından rücu edildiğini, bu nedenle işbu davada ZMM sigortacısı olan müvekkilinden de talepte bulunulmasının kötüniyetli olduğunu ileri sürmüşse de, davacının işbu davadaki dava dilekçesinde bahse konu ödemeden bahsederek bakiye hasar tazminatı için başvuruda bulunmuş olduğu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu uyarınca ödenmesi gereken bakiye hasar tazminatının hesaplandığı, mahkemece de bu tutarın hüküm altına alındığı anlaşılmakla, bu yöndeki itirazın reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin, davacının aracı incelenmek üzere göstermediğine ve bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğine dair itirazı bakımından; dosya kapsamında ekpertiz raporu düzenlendiğinin görüldüğü, davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuruda da bulunulmuş olduğu, davalı tarafın savunmalarının dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre yerinde olmadığı, dosya kapsamında tazminattan indirim sebebi bulunmadığı anlaşıldığından, bu istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
3-Davalının gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğuna, tazminatın fahiş olduğuna ve değer kaybının mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenmesi gerektiğine dair itiraz bakımından; raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, değer kaybı talebinin ise zaten mahkemece reddedilmiş olduğu anlaşılmakla, bu yöndeki itirazının da reddi gerekmiştir.
4-Ancak, avans faizine yönelik itirazı ise yerinde görülmüştür. Zira, kazaya karışan araçlar ticari olmadığı gibi, davacı da tacir değildir. Bununla birlikte, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1-b-2. madde uyarınca, hükümdeki avans faizi ifadesinin çıkartılıp, yerine “yasal faiziyle” denilmek suretiyle Dairemizce hükmün düzeltilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/307 Esas – 2019/515 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davacı tarafça açılan hasar bedeli ve değer kaybı istemli davada; hasar bedeli isteminin KABULÜ İLE 5.074-TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine,
b-Değer kaybına yönelik istemin REDDİNE,
c-Alınan 35,90-TL peşin harç ile 87,00-TL ıslah harcının, alınması gereken 346,60-TL’ den mahsubu ile kalan 223,70-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
d-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 87,00-TL ıslah harcı ile 456,00-TL posta-tebligat ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 614,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/1.maddesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili olduğu tarafa iadesine”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalıdan alınan 86,65-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan 121,30-TL istinaf kanun yolu başvuru harcından oluşan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28/09/2022