Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1610 E. 2022/1419 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1610
KARAR NO : 2022/1419

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018 (Dava) – 26/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/1283 Esas- 2019/888 Karar
DAVA : Haksız Fiilden Kaynaklanan Rücuen Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarihli 2018/1283 Esas ve 2019/888 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin yol ağına dahil olan İzmir – Çeşme Otoyolunun, Urla/İzmir İdari Mevkiinde, 01/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, … plakalı aracın müvekkili idareye ait tesislere zarar verdiğini, 6.732,00 TL tutarındaki hasar nedeniyle, davalılara yapılan hasar ihbarlarına rağmen ödeme yapılmadığını, kazanın oluşumunda … plaka nolu araç sürücüsü …’nun tam kusurlu olduğunu, aracın kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, kaza tarihinde araç malikinin ise … olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … nin kaza nedeniyle uğradığı 6.732,00 TL maddi zararın olay tarihi olan 01/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda müvekkili …’nun kusurunun bulunmadığını, kaza anında 34 plakalı bir aracın müvekkilinin kullandığı araca sağ taraftan çarptığını, çarpan arabanın tespit edilmediğini, kusur ve zarar miktarını kabul etmediklerini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin zarardan poliçe vadesi, teminat limitleri ve sigortalısının kusur oranı ile sorumlu olduğunu, kusur oranlarının tespitine ilişkin ATK dan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacı tarafından talep edilen hasara ilişkin işçilik masraflarının müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…davacı … ye ait bariyerlerin zarar görüp görmediği, zarar görmüş ise zarar miktarı, zararın poliçe kapsamında olup olmadığı, davalıların sorumluklarının olup olmadığı hususlarına ilişkin aldırılan 11.03.2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporu ve 12.06.2019 havale tarihli bilirkişi ek heyet raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edildiği, buna göre; kazanın oluşumunda, davalı …’ in maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’nun %100 oranında asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı…’ ın kusurunun bulunmadığı, davacı … ye ait bariyerlerde kaza nedeniyle oluşan oto korkuluk hasarının 6.732,00 TL olduğu, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde 06.12.2017 -2018 tarihli poliçe kapsamında davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, meydana gelen hasarın sigorta şirketinin teminat limitleri dahilinde kaldığı…” gerekçesiyle “…davanın kabulü ile; 6.732,00 TL nin davalılar … ve …’dan 01.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı sigortadan 22.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karara esas bilirkişi raporunda şerit izleme ve değiştirme kuralı ihlal edildiği belirtilerek araç sürücüsü …’nun tam kusurlukabul edildiğini, müvekkilinin tam kusurlu olduğu yönünde verilen kararın kabulünün mümkün olmadığını, araç Çeşme İzmir otobanından İzmir istikametine orta şeritte gitmekteyken en sağ şeritte ilerleyen aracın aynaya bakmadan sol şeride geçmeye çalıştığını ve tam müvekkillerine ait araç geçerken aracın sağ tarafına vurduğunu, iş bu vurma ile birlikte müvekkiline ait aracın iki teker üstüne kalkarak takla atmaya başladığını, yaklaşık 8-9 takla attıktan sonra bariyerlere çarparak durabildiğini, müvekkile ait araca vuranın … plaka …. marka araç olup kaza sonrası iş bu araç içerisindekilerin müvekkiline ait aracın yanına geldiklerini ve “bir şeyiniz yokmuş biz alkollüyüz gidiyoruz o zaman” diyerek uzaklaştıklarını, araç sürücüsü …’nun ve arkadaşlarının kendilerine çarpan aracın kaza sonrası yanına gelen kişiler olduğunu sonradan fark ettiklerini, jandarma ve polise bilgi vermiş olmalarına rağmen anılan kişilerin bulunamadığını, kazada kusurlu olan kayıp … Plakalı …. marka araç sürücüsü olduğunu, iş bu sebepler ile müvekkilinin kusuru yok iken tam kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, mahkemeye esas bilirkişi raporunda oto korkuluk rayı sökülmesi ve yenisinin montajı için 15 Ad. 311,48 TL den 4672,20 TL, oto korkuluk dikmesinin sökülmesi ve yerine yenisinin montajı 15 Ad. 137,35 TL’den 2060,25 TL toplam da 6.732,00 TL talep ile uyumludur denilerek rapor tanzim edildiğini ancak ısrar ile beyan ettikleri üzere malzeme ve işçilik bedelleri diye bir ayrım yapılmadığını, bu tutarlar içerisinden işçilik bedelinin çıkartılması gerektiğini, zira davacı kurumun devlet kurumu olup kendi maaşlı elemanlarına bu montajları yaptırmış ise işçilik bedelinin zarar kapsamında değerlendirilmeyecek hasar miktarından mahsup edilmesi gerekeceğini, zira devlet çalışsın çalışmasın görevlendirdiği elemanına maaş ödediğini, hasar meydana gelmesi halinde mevcut iş için ayrı para ödenmediğini, iş bu sebepler ile hasar miktarının tamamına itiraz etmekle birlikte aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla bedellerin açıklanması toplam tutarlardan işçilik masraflarının da mahsubu gerektiğini, bir diğer hususun da zarar görüp sökülen bariyerlerin hurda bedellerinin de düşülmesi gerektiğini, Yargıtay’ın da kararlarında hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise bunların kanıtlaması gerektiğini ve kanıtlanması için de davacının delillerinin sorulup saptanması gerektiğini gerçek zarar miktarının duraksamasız belirlendikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını ancak bu duruma riayet edilmeyerek karar verildiğini beyanla, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı idareye ait tesislerde meydana gelen zararın tahsiline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılardan … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi incelemesine dayanılarak hazırlanan 11/03/2019 tarihli raporun denetime elverişli, gerekçeli olmasına, bilirkişi heyeti ile kaza tespit tutanağının uyumlu bulunmasına, davacı … nin hasar sebebiyle uğradığı işçilik bedelini davalılardan tahsilinin mümkün olmasına göre, davalılardan … ve … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarihli 2018/1283 Esas ve 2019/888 Karar sayılı kararına karşı davalılardan … ve … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 459,86 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 230,00 TL’ nin mahsubu ile bakiye 229,86 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davalılardan … ve …’in yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 121,30 TL’ nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince karar kesinleştiğinde resen yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.