Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1604 E. 2022/1418 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1604
KARAR NO : 2022/1418

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2016 (Dava) – 14/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/365 Esas- 2019/307 Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarihli 2016/365 Esas ve 2019/307 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’ın eşi, diğerlerinin babaları olan …’ın 14.05.2015 günü saat 14:00 sıralarında Eski Anadolu Cad.No: 175 mevkiinde karşıdan karşıya geçişini tamamlamak üzere iken davalılardan …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile hızla seyretmesi sonucu sağ önden çarpması sonucu …’ın vefat ettiğini, gerçekleşen olay neticesinde müvekkillerinin manevi ve maddi anlamda zarara uğradıklarını bildirerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ;davacılardan … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın, davalı … şirketi için sigorta limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, 14.05.2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların her biri için 25.000,00-TL olmak üzere toplam 125.000,00-TL manevi tazminatın, davalı … şirketi için sigorta limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, 14.05.2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu olan kazaya karışan sigortalı aracın müvekkili şirket tarafından 13964687 nolu ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı ve manevi tazminat talebi yönünden poliçe teminat limitinin 75.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu olmadığını, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, bilindiği üzere kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların ölen veya yaralanan kişi ile ilişkileri, davacıların yaşları ve ölüm olayı dolayısıyla destekten yoksun kalıp kalmadıkları, destekten yoksun kalmışlarsa bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda, davalı sürücü …’nin %20, davacıların murisi yaya …’ın %80 oranında kusurlu olduğu belirtilmekle, davacıların gerçek kişilere yönelik manevi tazminat taleplerinin tüm dosya içeriği, olaydaki ATK dan alınan kusur oranı değerlendirildiğinde, manevi tazminatın, çekilen elem ve üzüntünün bir nebze olsun giderilmesi duygusunun yaratılması, vicdanen adaletin yerine getirildiği his ve duygusunun yaratılması…” gerekçesiyle “tüm davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinin ve davalı …A.Ş yönünden manevi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile ; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacılar vekili maddi tazminat talebi yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı eş … yönünden 5000 TL, davacı …, …, … ve … yönünden 4000’er TL nin davalılar … ve …’ dan kaza tarihi olan 14/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosya içeriğindeki tüm bilirkişi raporlarında müvekkilinin tali kusurlu olduğunun belirtilmesine rağmen, müvekkilinin manevi tazminat ve faizİyle sorumlu tutulmasının hukuka aykırı bir karar olduğunu, mahkemenin, yüzeysel,sadece davacılar yararına bir inceleme yaparak, müvekkilinin yararına olan tüm delilleri, bilirkişi raporlarını önemsemeden karar verdiğini, İzmir 22.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/639 Esas sayılı dosyasında tanıkların müvekkilinin lehine beyanlarında bulunduklarını, bu dosyadaki Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporunda da davalı müvekkilinin %20 oranında, davacıların murisi yaya …’ın %80 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacı …’ın da fiziksel engeli olmayan, eşinden kalan emekli maaşı ile kendine ait evde, kendi kendine yaşayan bir kişi olduğunu, dosyadaki ifadelerinde, bakıma muhtaç olduğu yönünde kendine ait bir beyanı olmadığını, dosyada da bakıma muhtaç olduğunu ispatlayacak herhangi bir sağlık raporu veya somut delil de olmadığını, davacıların hiç birinin sağılığında …’tan destek alan kişiler olmadıklarını, müvekkilinin maddi imkansızlıkları göz önüne alınmadan oldukça yüklü bir tazminata karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olup, hükmün davacıların zenginleşmesine sebep olduğunu, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın kazaya sebep olduğu öne sürülen sürücü-işleten ve zorunlu trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminatın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm davalılardan … vekili tarafından manevi tazminat yönünden istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi(14.05.2015), olayın gelişimi, davacıların murislerinin ölüm şekli, davalı … ve davacıların murisleri …’ın meydana gelen olaydaki kusur durumları (%20 ve %80 ), davacıların dava dilekçeleri ile talep ettikleri miktar ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu, davalı … vekilinin manevi tazminata yönelen istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davalı … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/03/2019 tarih ve 2016/365 Esas-2019/307 Karar sayılı kararına karşı davalılardan … vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …’den alınması gereken 1.434,51-TL harçtan başlangıçta alınan 359,00 -TL’nin mahsubu ile bakiye 1.075,51-TL’nin anılan anılan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davalı …’nin yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcının(121,30 TL) hazineye gelir yazılmasına,
c)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK 333. mad. gereğince karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
6-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.