Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1599 E. 2022/1415 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1599
KARAR NO : 2022/1415

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2015 (Dava) – 18/07/2017 (Karar)
NUMARASI : 2015/1228 Esas- 2017/911 Karar
DAVA : Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli 2015/1228 Esas ve 2017/911 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu … plakalı aracın sevk ve idaresinde iken davalı tarafça zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı aracın çarpması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ile davalı sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsüne verildiğini, zararın tazmini için davalı … şirketine başvurulduğunu, davalı … tarafından hasar ödemesi yapıldığını, ancak bu ödemenin gerçek hasar bedelini karşılamadığını bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00-TL’ nin davalıdan poliçe teminat limiti dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, öncelikle dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında maddi zararlarda araç başına 26.800,00-TL ile sınırlı olduğunu, … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle davacıya 8.000,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, kaza tarihi itibariyle değer kaybına yönelik taleplerin dolaylı zarar niteliğinde olup, zorunlu mali mesuliyet sigortası teminatı dışında kaldığını, varsa poliçe teminatı kapsamında değerlendirilecek gerçek zararın ve kusur durumunun doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna, değer kaybı tespiti için ise Teknik Üniversite veya Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “… hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporuyla da belirlendiği üzere, davalı şirkete sigortalı aracın sol şeridin boş olduğuna emin olmadan öndeki vasıtayı sollayarak geçmek istemesi sonucu sol şeritte seyreden davacı aracına çarparak kazaya yol açtığından meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafa ait araçta 8.000,00.-TL hasar meydana geldiği, aracın daha evvel geçirdiği kazalar, değişen parçalar, aracın yaşı, aracın kullanım şekli, genel durumu, hasarlı parçalar miktarı dikkate alınarak araç sahibinin bir değer kaybı oluşmayacağı kanaatine varıldığı, davalı tarafından davacıya dava açılmadan önce 8.000,00 TL hasar bedelinin ödendiği hususu da nazara alındığında davacının davalı tarafça karşılanacak bir zararı bulunmadığı…” gerekçesiyle “… davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda dava konusu aracın hasarlanan parçalarının tek tek irdelenmediğini, raporun denetime elverişli olmadığını, bu durumun daha önce yapmış oldukları rapora itirazlarda ayrıntısıyla açıklandığını, eksik inceleme ile oluşturulan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığını, davalı … şirketinin, 6762 sayılı TTK’nın 1283. Maddesi hükmü uyarınca sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın gerçek zarardan sorumlu olması nedeniyle söz konusu muafiyetin uygulanmasının da mümkün olmadığını, eksper raporunda uygulanan iskontoyu kesinlikle kabul etmemekle birlikte tedarik edilmeyen parçalar üzerinden iskonto uygulanıp uygulanamayacağı, değişmesi gereken parça fiyatlarının, piyasa şartlarına, hukuka, yasalara uygun olup olmadığının da değerlendirilmesi açısından sigorta uzmanı bir bilirkişinin de heyete dahil edilerek gerçek zarar hesaplaması yapılmasını ve aynı zamanda dava konusu aracın kaza öncesi rayiç değeri ile kaza sonrası değerinin belirtilerek değer kaybı oluşup oluşmadığı, Adli Tıp tarafından uygulanan hurda tenzilinin fahiş olup olmadığı konularında denetime elverişli gerekli inceleme ve araştırmaların yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporlarında belirlenen hasar bedelinin yanlış hesaplandığını, raporda hasarlı parça tutarının 5.203,71 TL, işçilikleri tutarının 2.796,29 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL hasar, KDV tutarı eklenmesi sonucu ise 8.936,67 TL olarak belirlendiğini ancak 8000 * %18 = 1440 TL olduğunu ve toplam KDV’li hasar tutarının 9440 TL olduğunu, bu nedenle anılı raporlara dayanılarak hüküm kurulacak olsa bile bu değer üzerinden karar verilmesi gerektiğini beyanla, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat(hasar bedeli ve değer kaybı) istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece görüşüne başvurulan ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan raporların denetime elverişli, gerekçeli olmasına, davacıya dava tarihinden önce hasar bedelinin ödenmesine, davacıya ait araçta değer kaybı oluşmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli 2015/1228 Esas ve 2017/911 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 44,40 TL’ nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı yanın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 121,30 TL’ nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince karar kesinleştiğinde resen yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.