Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1592 E. 2022/1459 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1592
KARAR NO : 2022/1459

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/08/2017 (Dava) – 17/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/857 Esas – 2019/502 Karar
DAVA : Maddi Tazminat ( Trafik kazasından kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2019 tarih ve 2017/857 Esas – 2019/502 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araçların 05.06.2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’in “kırmızı ışık” ihlal kusurunu ifa sureti ile asli kusurlu olduğunu, kaza neticesinde İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/92 D. İş sayılı dosyası ile müvekkiline ait araçta 40.344,00-TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, alınan rapor üzerine 13.07.2017 tarihinde davalının posta adresine başvuru yapıldığını, olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt alınmadığını ileri sürerek, müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı aracın işleteni …’e davanın ihbar edilmesini talep etiklerini, davacı tarafça evrakların iletilmeden doğrudan doğruya dava açıldığını, bu sebeple davanın müvekkili şirket açısından reddedilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili sigorta şirketinin de sorumluluğunun tespiti açısından tüm dosyasının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, yokluklarında tanzim edilen İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkememsısı 2017/92 D.İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, müvekkilinin yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumlu olması durumunda sorumluluğunun açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağını savunarak haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…davalı sigortalısına ait dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Limontepe köprüsü Öğretmen Rasime Şeyhoğlu Sokağı Limontepe çıkışına geldiği sırada kendisine yanan kırmızı dur işaretini de fark etmeyerek kendisine göre yolun sağ tarafında seyir eden …’ın sevk ve idaresindeki davacının maliki olduğu … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle kazanın oluşumunda davalı sigortalısının %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacı aracında yedek parça, işçilik ve KDV dahil 30,000,00 TL’lik hasar meydana geldiği ancak aracın kaza tarihi itibariyle kazasız serbest piyasa 2. el rayiç emsal bedelinin ortalama 45.000,00 TL olması nedeniyle aracın tamiri için gereken masrafın aracın 2. el piyasa hasarsız rayiç emsal değerinden yüksek olması nedeni ile aracın tamirinin teorik olarak ekonomik olmadığı , aracın pert olduğu , otomobilin hasarlı hali ile pert-total (sovtaj) değerinin 15.000,00 TL olduğu, böylelikle davacının aracında 30.000,00 TL’lik hasarın meydana geldiği, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan zararlardan sorumlu olduğu, davacının dava tarihinden itibaren avans faiz talep ettiği ancak davalı sigortalısının aracının ticari olarak kullanılmadığı, hususi kullanıma özgülendiği bu nedenle davacının yasal faiz talep edebileceği…” gerekçesiyle davanın KABULÜ ile, 30.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçelerinde belirttikleri şüpheli hasar iddialarının yerel mahkeme tarafından irdelenmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, ekspertiz raporuna göre davacıya ait aracın tamiri mümkün iken, aracın pert-total kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın bu nedenle de ortadan kaldılması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından çekme belgesinin ibrazına ilişkin hüküm tesis edilmemesinin eksik ve hatalı olduğunu, yerel mahkeme tarafından müvekkil şirket sorumluluğuna hükmedilen delil tespiti giderlerinin poliçe teminatı dışında kaldığını, bu nedenlerle, Yerel Mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenerek, hukuka aykırı hükmün ortadan kaldırılmasına istinafa konu gerekçeli karar hakkında istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar tehir-i icra kararı verilmesine, harç, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, araçtaki hasar bedelinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı olarak tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Davacının maliki olduğu … plaka sayılı araca ait dosyada mevcut trafik kaydının incelenmesinde, araç üzerinde hak mahrumiyetinin bulunduğu, … Bankası A.Ş.nin rehinli alacaklısı olarak gösterildiği, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olacağından, davacı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip bulunacağından, mahkemece bu hususta resen araştırma yapılması gerektiği halde, dosya kapsamından bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece talep hakkına sahip dava dışı … Bankası A.Ş.’ nin açılan davaya muvafakat veya icazetleri olduğuna dair gerekli belgeyi sunması için davacı tarafa süre verilmesi ve bu usulü eksiklik tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi gerekir. Bu nedenle, mahkemece rehin kaydının halen mevcut olup olmadığı hususunun araştırılarak, araç kaydında rehin alacaklısı olarak görünen bankanın rehin hakkının devam edip etmediği ve açılan davaya muvafakatının olup olmadığı hususları sorularak alınacak sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir.
2-) Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapora davalı taraf gerekçelerini de göstererek itirazda bulunmasına rağmen mahkemece itirazlar karşılanmadan hüküm kurulmuştur. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, davalının itirazlarını karşılayacak şekilde İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan, önceki raporların da irdelendiği, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2019 tarih ve 2017//857 Esas – 2019/502 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2- Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan 512,33 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 05/10/2022