Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1567 E. 2022/1383 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1567
KARAR NO : 2022/1383

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2016 (Dava) – 27/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/32 Esas – 2019/559 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarihli 2016/32 Esas 2019/559 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/11/2015 tarihinde müvekkilinin karşıdan karşıya geçmek üzere kaldırımdan indiği sırada davalı sürücünün çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığı, müvekkilinin tedavisinin halen devam ettiği sol elde hareket kısıtlılığı meydana geldiği, olayda davalı …’ın tam ve asli kusurlu olduğu, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin davalı araç sürücüsü …’ın kusurundan poliçe kapsamında sorumlu olduğu ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, ulaşım gideri, SGK tarafından karşılanmayan ilaç bedeli 1.000,00-TL maddi tazminatın 01/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00-TL manevi tazminatın 01/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 02/06/2015/2016 vadeli trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, trafik sigorta poliçe muhteviyatına göre şahıs başına daimi sakatlık ve ölüm teminatının kusur tespiti ve daimi sakatlık oranı tespiti halinde 290.000,00-TL ile sınırlı olduğu, davacının belirtilen sakatlığının daimi olup olmadığı ve daimi ise gerçek zarar miktarının ve müvekkili şirkete sigortalı aracın kusur oranının ve uzman bilirkişi tarafından yapılacak hesaplama neticesinde tespit edilerek ortaya konulması gerektiğini bu nedenle haksız açılan davanın reddine, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında yapılan görüşme neticesinde müvekkili tarafından 1.000,00-TL ödeme yapılması konusunda anlaştıklarını ancak davacının yazılı ibraname vermemesi üzerine anlaşmanın askıda kaldığını, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ve davacının uğradığı cismani zararın sadece geçici işgöremezlik durumunda kaldığını, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”…MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN; davanın 27.473,97-TL üzerinden KABULÜ ile, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa davalı … A.Ş yönünden dava tarihi itibariyle, davalı … yönünden kaza tarihi itibariyle yasal faiz yürütülmesine, MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN, davanın KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Borçlar Kanunu’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceğinin öngörüldüğünü, Hakimin hükmedeceği manevi zararın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığını, takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiğini, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az kaldığını, mahkemece hükmedilen maddi tazminat miktarı açısından dosyanın 2019 yılı içerisinde karara çıkmaması halinde, takip eden yıllardaki asgari ücret oranlarına göre yeniden hesaplanması gerektiği belirterek; kararın müvekkili lehine olacak şekilde ortadan kaldırılmasına, neticeten davanın talepleri gibi tam kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı oluşan maddi-manevi zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın maddi tazminat yönünden tam kabulüne; manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 01/11/2015 tarihinde … plakalı araç maliki ve sürücüsü …’ın çift şeritli, tek yönlü yolda seyrettiği sırada yaya kaldırımda yürürken 50cm araç yoluna giren yaya davacı …’a çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, davacıya dava öncesinde herhangi bir ödeme yapılmadığı, … plakalı aracın davalı sigorta tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi ile kaza tarihini de kapsar şekilde 02/06/2015-02/06/2016 tarihleri arasında teminat altına alındığı, 26/12/1016 tarihli Aliağa Sosyal Güvenlik Merkezi yazısından Kurum tarafından davacıya 01/11/2015-04/01/2016 tarihleri arasındaki dönem yönünden toplam 2.197,51 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının düzenlediği 27/07/2016 tarihli ve 990 sayılı raporda özetle; Kazanma Gücünde meydana gelen azalma oranı, “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”nden faydalanılarak hesaplandığında; %11,3 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı bildirilmiştir.
Kusur bilirkişisinin düzenlediği 28/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sürücü …’ın asli ve % 60 oranında kusurlu olduğu, yaya …’un tali ve % 40 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 17/01/2019 tarihli ve 12627 sayılı raporda özetle; davalı sürücü …’ın %30 oranında kusurlu, davacı yaya …’un %70 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişi … 02/10/2018 havale tarihli raporunda özetle; kaza sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı …’un geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının olmadığı, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının ise 23.823,36-TL olduğu, ulaşım giderinin 10,05-TL, medikal malzeme giderinin 43,50-TL ve ilaç giderinin de 5,85-TL olduğu, davacının diğer tedavi giderlerinin 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında SGK’nun sorumluluğunda olduğu, davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 23.882,76 TL olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 16/07/2019 havale tarihli ek raporda özetle; davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının olmadığı, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 27.414,54-TL olduğu, ulaşım giderinin 10,05-TL, medikal malzeme giderinin 43,50-TL ve ilaç giderinin de 5,85-TL olduğu, davacının diğer tedavi giderlerinin 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında SGK’nun sorumluluğunda olduğu, davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 27.473,97 TL’ye tekabül ettiği bildirilmiştir.
Davacı vekili 18/07/2019 tarihli değer arttırım dilekçesi ile; maddi tazminat alacağını arttırarak 27.473,97 TL alacağın, haksız fiil tarihi 01/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Olayın oluş şekline, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumları, davacının yaralanmasının niteliğine ve maluliyet oranına, itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporu ve yine kendi dairelerinin raporunun da karşılaştırılarak düzenlenen 17/01/2019 tarihli ve 12627 sayılı rapor ile belirlenen kusur durumuna göre; mahkemece hükmedilen miktar nazara alındığında, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, takdir hakkının dosya kapsamına uygun olarak kullanılmış olduğu görülmekle, davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine 2019 yılı asgari artışlarına göre aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan ek raporun hükme esas alınmış olmasına göre, bu yöne ilişkin itirazında hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/09/2019 tarihli 2016/32 Esas – 2019/559 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022