Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1561 E. 2022/1402 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1561
KARAR NO : 2022/1402

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2018 (Dava) – 23/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/332 Esas – 2019/638 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2019 tarih ve 2018/332 Esas – 2019/638 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin maliki olduğu … plakalı aracın 17/09/2017 tarihli kazada … plakalı … Şti.’ne ait sürücüsü … olan ve … tarafından sigortalı aracın çarmasıyla meydana gelen kaza nedeniyle şimdilik 200,00 TL değer kaybının tüm davalılardan müşterek ve müteselsil sorumlu olarak, şimdilik 100 TL ikame araç bedelinin davalılardan … ve …. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen olarak olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından araç sahibi davacı şirkete 20/11/2017 tarihinde 6.767,30 TL ödeme yaptığını, araçta oluşan değer kaybı talebine ilişkin ise 21/03/2018 tarihinde EFT yoluyla 4.950,00 TL ödeme yaptığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sorumluluklarının poliçe limiti ve sigortalı araca atfedilecek kusurla sınırlı olduğunu, ATK dan kusur raporu alınmasını, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMSGŞ ekinde getirilen hesaplama yöntemine göre değer kaybının belirlenmesi gerekitiğini, davacının temliknamede temlik edilen alacak miktarı belirlenebilir olmadığından aktif dava ehliyeti bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve … Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …. Şti.’ nin maliki ve diğer müvekkili …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın 17/09/2017 tarihinde Ege Üniversitesinden Ankara caddesine dönen kavşaktaki kırmızı ışıkta, davacı şirkete ait olup … idaresindeki … plakalı araç ile yan yana beklemekte iken yeşil ışığın yanması ile öndeki araçların hareket etmesi üzerine … plakalı aracın hızla hareket etmesi ve müvekkiline ait aracın sağ çamurluğu tarafından çarpıp sürüklemesi neticesinde müvekkiline ait aracın sol iki teker arasından kaldırıma çıkıp ağır hasarlandığını, davalı …’in defalarca korna çalmasına rağmen sürüklemeye devam ettiğini ve kaldırıma çıkmasıyla sürüklenmenin son bulduğunu, davalı müvekkili şirketin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı … şirketi tarafından değer kaybına ilişkin ödeme yapıldığını savunarak değer kaybına ilişkin istemin konusuz kaldığını, değer kaybı ve ikame araç bedeli konusunda genel bir değerlendirme yapılması için dosyanın bilirkişiye verilerek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesince; “…davalı sigortalı şirkete ait olup, davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan, kaza tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Ege Üniversitesi Kavşağında yeşil ışıkta kalkış yaptığı sırada, yanında aynı anda kalkış yapan davacıya ait olup, dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı otobüsün sol yan bagaj kapağı kısımlarına çarptığı,kaza tespit tutanağında göngü tanıkları bölümünün boş olduğu, davacı aracını kullanan tanık …’ın kaza anında ve sonrasında davalı tanıklarının kaza yerinde olmadğını beyan ettiği, davalı …’in de kendi tanıklarının kaza olduktan ve davacıya ait otobüs şoförü olan tanık … olay yerinden ayrıldıktan sonra yanına geldiklerini dolayısıyla kaza anında yanında olmadıklarını doğruladığı, davalı tanıklarının çarpma öncesi araçların pozisyonlarını, hareket ettikleri anı ve kaza anını görmediklerini ifade ettikleri, kaza tarihinde çekilen ve dosyaya delil olarak sunulan fotoğralar ile teknik bilirkişinin katılımı mahallinde yapılan keşif üzerine hazırladığı rapor dikkate alındığında meydana gelen olayda bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalı şirkete ait aracı kullanan davalı sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, değer kaybı yönünden, bilirkişi raporu ile yeni genel şartların Ek-1 Değer kaybı hesaplama formülasyonu esas alınarak yapılan hesaplamaya göre değer kaybı bedelinin 14.018,71 TL olduğu, davalı … şirketi tarafından dava açıldıktan sonra ödenen 4.950,00 TL değer kaybı ödemesi mahsup edildiğinde davacının bakiye 9.068,71 TL değer kaybı zararının kaldığı, davacıya ait aracın meccut hasarına göre 7 iş günü içerisinde tamirinin mümkün olduğu, tamir süresi içerisinde aynı donanım ve teknik özelliklerine uygun emsal nitelikteki bir aracın günlük kiralama bedelinin 400,00 TL olduğu, buradan hareketle ikame araç bedelinin 7 gün x 400,00 TL= 2.800,00 Tl olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, bakiye değer kaybı zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı … şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sürücü …’in haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı işleten şirketin ise KTK’nun 85. Vd. Maddeleri uyarınca bakiye değer kaybı ve ikame araç bedelinden sorumlu oldukları, davacı, davalı … şirketinin dava açıldıktan sonra yaptığı 4.950,00 TL ödeme yönünden davanın konusuz kaldığını bildirerek bu miktar için karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesini talep etmiş ise de; bedel artırım dilekçesinde davacının, sigorta şirketi tarafından ödenen bedeli, bilirkişi raporu ile tespit edilen 14.018,71 TL değer kaybı bedelinden mahsup edip, değer kaybı talebini bakiye 9.068,71 TL’ye yükselterek, bu miktar ve artırılan ikame araç bedeli toplamı üzerinden tamamlama harcını ikmal ettiği, dolayısıyla davalı … şirketi tarafından yapılan kısmi ödemenin dava konusu edilmediği anlaşılmakla talep artırım dilekçesi ile artırılan değer kaybı bedeli hakkında hüküm kurulması gerektiği…” gerekçesiyle davacının davasının KABULÜNE, 9.068,71 TL değer kaybı bedelinin davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 15/03/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 17/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2.800,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 17/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun tarafları yönünden hatalı tespitler içerdiğini, rapora süresinde itiraz ettikleri halde yerel mahkemece itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, diğer yandan yerel mahkemece poliçe değer kaybı teminat limitini aşan bir tutarda tazminata hükmedildiğini, zira 11/07/2017 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Talimat Değişikliği uyarınca Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 3.maddesi uyarınca “sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz” düzenlemesinin yürürlüğe girdiğini, nitekim 562684217 nolu poliçenin 06/09/2017 tarihinde yani anılan değişikliğin yürürlük tarihinden sonra düzenlendiğini, dolayısıyla değer kaybı yönünden poliçe teminatı; poliçe maddi hasar teminat limiti 33.000 TL olduğundan, bu tutarın %15’i olan 4.950 TL ile sınırlı olduğunu, üstelik müvekkil şirket tarafından davacıya bu poliçenin değer kaybı yönünden poliçe üst teminat limiti olan 4.950 TL, işbu dava öncesinde ödendiğini, bu hususun gerek tarafların kabulü gerekse de mahkeme kararıyla sabit olduğunu, dolayısıyla poliçenin değer kaybı teminatı yönünden üst sınırı müvekkil şirketçe işbu dava öncesinde ödenmiş bulunduğundan, mahkemece hükmedilen tutarların poliçe limitini aşmış bulunduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, araçtaki değer kaybı ve ikame araç bedeli ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı … şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, değer kaybına yönelik olarak her ne kadar davalı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair 11.07.2017 tarihli Yönetmeliğin 3. maddesi uyarınca ödenecek değer kaybı tutarının maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağını, bu bedelin de zaten davacıya ödendiğini savunmuş ise de Danıştay 15. Dairesinin 2017/2261 ve 2017/2103 Esasında açılan davalar kapsamında, 14.07.2007 tarih ve 26582 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 7, 8, 9 ve 10’a 11.07.2017 tarih ve 30121 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle eklenen; “Sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz.” cümlesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … şirketi vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/332 Esas – 2019/638 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 790,26 TL istinaf karar harcından peşin alınan 203,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 587,26 TL harcın davalı … şirketi’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2022