Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1557 E. 2022/1362 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1557
KARAR NO : 2022/1362

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2018 (Dava) – 11/07/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/1213 Esas – 2019/854 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 21/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2019 tarihli 2018/1213 Esas ve 2019/854 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın 12/07/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün arkadan çarpmak kusurunu ifa suretiyle asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın ZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğunu, hasardan poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasar bedelinin tespiti maksadıyla İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/138 D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep edildiğini, alınan raporda, müvekkiline ait araçta 27.907-TL tutarında hasar olduğunun mütalaa edildiğini, 01/10/2018 tarihinde davalının resmi kayıtlı elektronik posta adresine başvuru yapıldığını, ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 13.000-TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 10 TL olmak üzere toplamda 13.010 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 1.147.60-TL delil tespit giderinin de yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile hasar tazminatı talebini 23.000-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış bulunan … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde aracının zarar gördüğünü iddia eden davacının taleplerinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın dava dışı sigortalı ve sürücüye ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin tazminattan sorumlu tutulabilmesi için kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, değer kaybı taleplerinin sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu, aracın önceki kazalarının tespitinin gerektiğini, delil tespiti talepli davada taraf olarak gösterilmeyen müvekkili şirketin bu dava dolayısıyla yapılan masraflara ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının avans faiz işletilmesi yönündeki taleplerinin de reddinin gerektiğini, bir tazminata hükmedilecek olması ihtimalinde dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Dava konusu trafik kazası 12.07.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup, davanın bu tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğu, bu nedenle davalının zamanaşımı savunmasına itibar edilmediği, davaya konu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin teminat başlangıç tarihi 10.02.2018 tarihi olup, poliçenin de 10.02.2018 tarihinde düzenlendiği, bu nedenle davaya konu hasar ve değer kaybı taleplerinin hesaplanmasında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve eklerinin esas alındığı, tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigortalısına ait olup, olay tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken, aracının ön kısımları ile aynı yön ve istikamette sayir halinde olan … idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığı, bu aracın çarpmanın etkisiyle savrularak önünde aynı yönde seyir halinde olan davacı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı araca çarptığı, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalısına ait aracı kullanan sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacı aracında yedek parça, işçilik ve KDV dahil 27.907,00 TL’ lik hasar meydana geldiği, aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin 50.000,00 TL ve hurda değerinin 27.000,00 TL olduğu nazara alındığında davacı aracının onarımının ekonomik olmadığı, pert total kabul edilmesi gerektiği, buna göre davacının gerçek zararının 50.00000 TL – 27.000,00 TL =23.000,00 TL olduğu, araç pert totale tabi tutulduğundan değer kaybı oluşmayacağı anlaşılmakla; DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, DAVACININ, HASAR BEDELİ TALEBİNİN KABULÜNE, 23.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 24.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, araç pert-totale tabi tutulduğundan davacının DEĞER KAYBI TALEBİNİN REDDİNE, delil tespiti giderlerinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili tarafından, “…Aracın hurdaya ayrılması durumunda sigorta şirketi tarafından ödeme yapılabilmesi için mevzuata uygun hurda tescil belgesinin ibraz edilmesinin zorunlu olduğunu, nitekim bu hususun Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.maddesi bendinde ‘…mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmez’ hükmü ile düzenlendiğini, ancak yerel mahkeme tarafından bu madde hükmü değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile davanın kabulüne yönelik verilen kararın hatalı olduğunu, aracın hurdaya ayrıldığına ilişkin tescil belgesinin sigortacıya ibraz edilmesi halinde tazminat ödemesinin yapılması şeklinde hüküm kurulması gerektiğini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinafı yalnızca, davacının aracının hurdaya ayrıldığına dair tescil belgesinin ibrazı şartıyla tazminata hükmedilmesi gerektiği noktasındadır.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, kusur durumu ve aracın hasarının ne olduğu, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedelinden sovtaj değerinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi heyet raporu alındığı, bu konuda seçim hakkına sahip davacının araç hurdasının sigortacıya verilmesine dair bir talebinin bulunmadığı, bilirkişi raporunda hurda bedelinin aracın rayiç bedelinden düşülmesi ve kalan tutarın davalı sigorta şirketince ödenmesi suretiyle gerçek zararın hesaplanmış olduğu anlaşılmakla, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık saptanmayan mahkeme kararına yönelik istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir (Aynı yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17 HD 2016/7680 E.-2017/1041 K., 2016/17736 E.-2017/9799 K.).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1213 Esas – 2019/854 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 1.571,13-TL istinaf karar harcından peşin alınan 437,20-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.133,93-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/09/2022