Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1543 E. 2022/1252 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1543
KARAR NO : 2022/1252

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : Dava Tarihi: 29/06/2018 – Karar Tarihi:02/07/2019
NUMARASI : 2018/761 Esas – 2019/808 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 07/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2019 tarihli 2018/761 Esas ve 2019/808 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait olan ve müvekkili yönetimindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın 15/05/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın oluşunda … plakalı araç sürücüsü …’in kavşaklarda geçiş önceliğine uymaması nedeniyle asli kusurlu olduğunu, davalı … şirketinin … plakalı aracın trafik poliçesini düzenlediğini, müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedelinin İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/88 D.İş sayılı dosyasında 56.025,00-TL olarak belirlendiğini, bu rapor üzerine davalı … şirketinin resmi kayıtlı e-posta adresine başvuru yapıldığını ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, 1.147,60-TL delil tespit giderinin yargılama giderlerine tahsil edilerek davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın Manisa’da meydana geldiğini, Manisa Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin … plakalı aracın sigortacısı olduğunu, dava yoluna gidilmeden önce müvekkiline başvuru yapılmadığını, KTK’nın 97. maddesindeki başvuru şartı gerçekleşmediğinden dava şartının bulunmadığını, müvekkili tarafından dosyanın ekspertize gönderildiğini ancak tarafların görüşmeyi ısrarla reddetmesi nedeniyle kusur tespiti yapılamadığını, öncelikle kusurun belirlenmesi gerektiğini, hasar tespitinde 56.025,00-TL belirlenmesine rağmen müvekkilinden 36.000,00-TL hasar bedeli istendiğini, davanın ise 20.000,00-TL üzerinden açıldığını, rakamlar arasında fahiş fark bulunduğunu, tespit tek taraflı yapıldığı için kabul etmediklerini savunarak, davalının öncelikle yetki yönünden, bu olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince, “…dava dışı sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in, yönetimindeki araç ile dikkatsiz ve tedbirsizliği sonucu 2918 sayılı KTK’nın 57/A, 57/A-5-7, 67/A, 84/h ve 84/G maddelerini ihlalinden dolayı % 100 oranında asli ve tam kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacıya ait … plakalı araçta KDV dahil toplam 56.025,40 TL tutarında hasar oluştuğu, aracın onarımının ekonomik olmadığı, pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği, sovtaj değerinin 24.700,00 TL olması nedeniyle araçtaki gerçek zarar miktarının 40.300,00 TL olduğu, zararın 36.000,00 TL’sinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince davalı … şirketinin poliçe teminatı kapsamında kaldığı, davacı vekilinin de dava değerini bu miktar üzerinden artırdığı…” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, 36.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi yönünde karar verilmesi gerekirken esasa girilmesinin yerinde olmadığını, davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açmasının yerinde olmadığını, davaya konu trafik kazası ile olayın oluş şekli incelendiğinde bilirkişi raporunun aksine, sol şeritte seyreden davacı tarafın “yolun sağından gitme zorunluluğu” kuralını ihlal etmesi neticesinde menfur kazanın meydana geldiğini, İlk Derece Mahkemesince esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin, davacı tarafın sunduğu bilirkişi raporundaki tespitlerden farklı olmamakla, kaza tespit tutanağındaki ibareler rapora birebir aktarılmakla, raporun ekstra bir araştırma yapılmadan bu haliyle eksik ve yetersiz olmakla birlikte , bu tespitlerin sonucunun da itibara haiz olmadığını, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, dava konusu belirlenebilir nitelikte olduğundan ve dava değeri 20.000 TL olarak açılmış bulunduğundan geriye kalan bedel yönünden müvekkil şirketin sorumluluğunun ıslah edilen tarihten itibaren söz konusu olduğunu, bu sebeple yerel mahkeme tarafından kabul edilen tüm bedel yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı olarak araçtaki hasar bedelinin tahsili davasıdır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-)Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı vekilinin davanın başvuru dava şartı yokluğundan reddi gerektiğine yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dava tarihi itibariyle sigorta şirketine başvuru dava şartı niteliğinde olmakla birlikte, davacı tarafça davadan önce davalı … şirketine mail yoluyla başvurulmuş olduğu, davalı … şirketinin de anlaşmalı araştırma şirketinden kaza ile ilgili rapor aldırttığı, rapora göre taraflarla görüşülemediği için raporun sonlandırıldığının bildirildiği, davalının herhangi bir ödeme yapmadığı dikkate alındığında başvuru şartının yerine getirilmiş olduğu anlaşılmış, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
2-)Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı sigortalı araç sürücüsünün kontrolsüzce kavşağa tali yoldan girerek davacı aracına sağ tarafından çarpak suretiyle söz konusu kazada tam ve asli kusurlu olduğunun sabit olduğu,hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olduğu, araçtaki kaza ve hasar uyumunun denetlendiği, parça bedelleri ve aracın 2. El ve sovtaj bedellerinin emsaller gözetilerek belirlendiği, mahkemece hükme esas alınan rapor ile d.iş tespit raporundaki tespitlerin de birbirini teyit ettikleri, sonuç olarak gerçek zararın usulünce belirlendiği ve yine gerçek zararın ancak yapılacak yargılama ile belirlenebileceğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-)Son olarak faiz başlangıcı bakımından yapılan değerlendirmede, davanın belirsiz alacak davası olmasına ve talebin haksız fiile dayalı olmasına göre faiz başlangıcı bakımından tüm alacak için temerrüt tarihi olan dava tarihinin kabulünde de bir isabetsizlik görülmemiştir. (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17.HD 2021/2341 E.- 2021/2722 K, Yargıtay 4. HD 2021/15168 E.- 2021/9250 K).
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2019 tarihli 2018/761 Esas ve 2019/808 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı … yönünden alınması gereken 2.459,16 TL istinaf karar harcından başlangıçta peşin alınan 614,80 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.844,36 TL harcın davalı …’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince istinaf edilen miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2021