Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1527 E. 2021/750 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2020/1527
KARAR NO : 2021/750
KARAR TARİHİ: 08/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019
NUMARASI : 2015/563 Esas ve 2019/593 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/09/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli, 2015/563 Esas ve 2019/593 Karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 05.07.2014 günü saat 23:45 sıralarında davalılardan …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Seferihisar istikametinden Özdere istikametine seyir halinde iken Yoncaköy mevkiinde karşıdan karşıya geçmek üzere yaya geçidi önünde bankette bekleyen davacıya aracın sol ön tarafı ile çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın şiddeti ile ağır yaralı şekilde … Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırılan davacı kafatasında kırık, bilinç kaybı yapabilecek düzeyde beyin dokusu zedelenmesi ile beyin yüzeyinde kan birikmesi tanısıyla 2 ay süreyle bilinci kapalı şekilde beyin cerrahisi yoğun bakım servisinde müşahede altında tutulduğunu, ayrıca olay sonrasında entübe spontan solunumu olmayan davacının sol ayak bileğinde parçalı kırık meydana gelirken akciğer yetmezliği nedeniyle kendisinin sol akciğerine göğüs tüpü takıldığını, iki ayı bilinci kapalı şekilde olmak üzere üç aydan fazla bir süre… Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören davacının olay nedeniyle fonksiyonları tamamen iyileşmediği gibi dava tarihi itibariyle tedavisi devam ettiğini, bu nedenle HMK 107/2 maddesi uyarınca tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; geçici iş göremezlik/sürekli iş görmezlik ve tedavi giderleri zımnında şimdilik 1.000 TL. maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 05.07.2014’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesindeki miktarla sınırlı kalmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine, 75.000 TL. manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 05.07.2014’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Ticaret A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar … Ticaret A.Ş. Ve … vekili, cevap dilekçesinde açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı yayanın, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda, %20 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nun %80 oranında kusurlu olduğu, yine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan sağlık raporunda, E cetveline göre %45 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği belirtilmekle, usul ve yasaya uygun, mevzuata uygun alınan aktüerya bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat yönünden davacının 12.464,73-TL geçici tam işgöremezlik zararı ile 100.615,10-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 113.079,83 TL maddi tazminatın davalı … ve araç sahibi diğer davalı … Aş den kaza tarihi olan 05/07/2014 tarihinden itibaren, diğer davalı sigorta şirketinden ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren faize yönelik talebin şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş, davacının manevi tazminat talebinin de mevcut trafik kazası nedeniyle 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan rapor doğrultusunda, E cetveline göre %45 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme sürecinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği belirtilmekle, 05/07/2014 tarihli trafik kazasında meydana gelen kaza nedeniyle beden bütünlüğünün ihlali, davacı mağdurda fiziksel acı ve ruhsal üzüntü yaratacağından, TBK nun 56/f.1 uyarınca, durumun özelliği dikkate alınarak, mağdur için manevi tazminata karar verilecebileceği belirtilmektedir. Davacı bu mevcut trafik kazası nedeniyle yaşamış olduğu beden bütünlüğünün ihlalinden dolayı çekmek olduğu acılardan ve üzüntülerden dolayı, davacının beden bütünlüğünün davalı araç sürücüsünün eylemi ile uygun nedensellik bağı bulunduğundan ve bu şekilde ihlal edilmiş olduğundan %80 kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan araç sürücüsü ve araç malikinin beden bütünlüğünün ihlal edilmesinde davacıya karşı alınan kusur raporu ve maluliyet raporu da dikkate alınarak manevi tazminat ödemesinin gerekeceği bellidir. Davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle alınan raporda %45 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar iyileşme sürecinin uzayabileceği belirtildiğinden, davacının bu kaza nedeniyle çekmiş olduğu acı ve üzüntünün bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve adalet duygusunun gerçekleştiği hissini verebilmek için, dosya içindeki kusur oranı, davacının işgöremezlik süresi, maluliyet oranı, bakım süresi de dikkate alınarak 60.000,00-TL manevi tazminatın araç sürücüsü davalı ve araç maliki diğer davalı şirketten kaza tarihi olan 05/07/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine….. şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalılar … ve … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur oranının hatalı olduğunu, adli tıp kurumunca raporda sürücü belgesi ve alkol durumu ile igili savunmalarımız doğrultusunda değerlendirme yapılmadığı gibi bu hususta ileri sürdüğümüz itirazlarımız da ilk derece mahkemesince usul ve yasaya aykırı gerekçelerle reddedildiğini, kazanın oluş şekli ile ilgili itirazlarında değerlendirilmediğini, yolun fiziki yapısı gibi sair hususlarında değerlendirilmediğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu dava ile bedeni zarar kapsamında geçici iş göremezlik tazminatı talep etmiş ise de bu talep trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışıdır. zira geçici iş göremezlik talepleri tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkil şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin manevi tazminattan sorumlu olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; trafik kazasına dayalı iş göremezlik tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili 20/08/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin; Kuşadası 3. Noterliğinin 05670 yevmiye nolu 06/07/2014 tarihli vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili kılındığı görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili Av. … 31/08/2021 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragatına ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Feragat davayı sonuçlandıran davacı tasarrufu olması ve davacı vekilinin vaki feragatı sebebiyle 6100 Sayılı HMK m.310 gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davadan feragat hakkın özünden feragat olmayıp, davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu ve dava konusuz kaldığı için feragat etmiştir. Başka bir anlatımla davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet verdiklerinden, davadan feragat edilmesine rağmen davalılar … ve … A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirmişler ise de; lehlerine ücreti vekalete hükmedilmemiştir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5619 esas ve 2020/3841 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM :
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli, 2015/563 Esas ve 2019/593 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacının davadan feragat etmesi nedeniyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesi uyarınca davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davadan feragat edildiğinden Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince alınması gereken maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 39,53 TL harcın 259,58 TL haçrtan tahsili ile 220,05 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … ve … A.Ş. yatırmış olduğu 2.955,00 TL istinaf karar harcının istemi halinde bu davalıya iadesine,
6-Davalı … ve … A.Ş. tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin yatırmış olduğu 2.956,00 TL istinaf karar harcının istemi halinde bu davalıya iadesine,
8-Davalı…Sigorta A.Ş.’nin tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin dosyaya sunmuş olduğu … bankası … … Şubesine ait 01/11/2019 tarih 1418973 numaralı 193.450,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı … Sigorta A.Ş.’ye İİK’nın 36. maddesine göre iadesine,
10-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
11-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine tebliğine,
12-Kararın kesinleştirme, teminat, harç ve avans iadelerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 08/09/2021