Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1520 E. 2022/1278 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1520
KARAR NO : 2022/1278

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2018 (Dava) – 21/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/1209 Esas – 2019/606 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarihli 2018/1209 Esas – 2019/606 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta A.Ş tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası, diğer davalı …A.Ş tarafından ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile teminat altında olan maliki ve kaza tarihinde sürücüsü … ve idaresindeki … plakalı aracın sürücünün asli ve tam kusuru ile davacıya ait olan ve sürücüsü olduğu aracına çarpmak suretiyle ağır hasara uğrattığı, kazaya asli ve tam kusuru ile sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsü olduğu, kaza tutanağında olayın meydana geliş biçiminin açıklandığı, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/164 D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan hasar tespiti ile alınan bilirkişi raporunda toplam hasarın 90.605,02 TL olarak tespit edildiği, davalı … şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davalı … şirketlerine başvuru yapıldığı ancak ödeme yapılmadığı, aynı zamanda gerçek zarar ve değer kaybının tazmini gerektiği buna göre kaza tarihi itibariyle zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinde gösterilen 36.000,00 TL’nin davalı … şirketinden, bu poliçenin teminat sınırını aşan 100,00 TL’nin ise kusurlu aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olan … Sig. A.Ş’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, yapılan tespit giderlerinin tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili 15/03/2019 tarihli dilekçesinde özetle; 36.000-TL hasar bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 10.500-TL hasar bedelinin davalı …Ş’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2018/164 D.İş dosyasında yapılan 500 TL giderler ve 485 TL vekalet ücretinin işbu dava yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sadece sürücü olduğu aracın malikinin … olduğu bu nedenle hasar yada değer kaybı yetkisinin olmadığı, meydana gelen kazada kusur oranı tespit edildikten sonra kusur oranına göre, gerçek hasarın ödeme yükümlülüğünün olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, öncelikle söz konusu taleplerin ne kadarı değer kaybı ne kadarı hasar talepli olduğu hususunun açıklanması gerektiğini, öte yandan belirsiz alacak davasının istisnai bir dava türü olduğunu, dolayısıyla her eda davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmadığını, uyuşmazlıkta başvuru sahibinin gereken dikkat ve özen çerçevesinde alacağını bilemeyeceğinden bahsedilemeyeceği, başvuru sahibine teknik bilgiye sahip eksperden tazminat alacağını öğrenme imkânın uygulamada ve mevzuatta kendisine tanındığını, başvuru sahibinin başvuru aşamasında maddi zararı ve değer kaybı miktarını bilebilecek durumda kabul edilmesi gerektiğini, davanın hukuksal yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini, bağımsız ve tarafsız bir bilirkişiye gönderilip nesnel ve bilimsel veriler çerçevesinde bir değer kaybı raporu alınmasını talep ettiklerini, faiz talebinin ön koşulu, başvuranın muaccel hale gelen bir alacağa sahip olması ve bu alacak nedeniyle müvekkil şirketi BK. Md. 101 ve devamı uyarınca temerrüde düşürmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, tazminata hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle İMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, KTK 97 md uyarınca usulüne uygun şekilde davalı şirkete yapılmış bir başvuru olmadığı, belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın kabulünün mümkün olmadığı, bilirkişi incelemesi ile kusur ve zarar miktarının tespiti gerektiği, hasar ve değer kaybının öncelikli olarak ZMMS karşılanması gerektiği, hasımsız olarak yapılan delil tespitinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde düzenlenen raporun kabul edilmediği, müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığı ancak dava tarihinden yasal faiz istenebileceği belirtilerek, davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece ”…Davanın KABULÜNE, 36.000,00 TL hasar bedeli tazminatının Davalı … sigorta A.Ş.’ den 19/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, 10.500,00 TL hasar bedeli tazminatının davalı …Ş.’den 22/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının dava konusu hasara uğradığı iddia edilen aracın maliki olmayıp, yalnızca sürücüsü olduğunu, bu nedenle dava açmakta hukuki menfaati olmadığı gibi aktif dava ehliyetinin de bulunmadığını, kaldı ki, aracın malikinin de müvekkili şirkete başvuruda bulunmuş olup, araç malikinin menfaatinin üstün olduğunu, Mahkeme tarafından gerekçeli kararda davacının dava ehliyetinin tartışılmadığını, davanın aktif husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava açılmasında kusuru bulunmayıp, davacı tarafın aracı göstermeyerek araç üzerinde inceleme yapılmasını engellediğini, davacı taraf müvekkili şirkete aracı göstermediğinden Ekspertiz Raporunun yalnızca hasar fotoğraflarına istinaden düzenlenebildiğini, müvekkilinin delil niteliğindeki ekspertiz raporuna dayandığını, Ekspertiz Raporu ile tespit raporu ve tespit raporunun tekrarı mahiyetindeki bilirkişi raporu arasında ciddi miktar farkı bulunması nedeni ile hesaplanan fahiş miktarın kabulünün mümkün olmadığını, davanın hasar tazminatı yönünden de reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusurunun ispat edilmesi halinde dahi müvekkil şirket gerçek zarardan sorumlu olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, itirazları kabul edilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı ZMMS ve İMMS poliçesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı … Sigorta A.Ş.vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 20/09/2018 tarihinde, dava dışı … adına kayıtlı ancak kaza anında sürücüsü davacı … olan … plakalı araç ile davalı şirketler tarafından sigortalı dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu davacının kullandığı araçta maddi hasar meydana geldiği; … plaka sayılı sigortalı aracın maliki dava dışı … adına, davalı şirketlerden … Sigorta A.Ş tarafından ZMSS sigorta poliçesi ile 16/11/2017-16/11/2018 tarihleri arasında teminat altına alındığı, teminat limitin araç başına maddi 36.000,00 TL olarak belirlendiği; davalı …A.Ş tarafından maliki … adına düzenlenen … Genişletilmiş Mavi Kasko poliçesinin 16/11/2017-16/11/2018 tarihleri arasında teminat altına alındığı, teminat limitinin maddi 100.000,00 TL olarak belirlendiği, dava öncesinde davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 15/03/2019 tarihli raporda özetle; 20/09/2018 tarihinde meydana gelen kazada davalı şirketler tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’un kusursuz olduğu, … plakalı aracın kaza nedeni ile hasar gördüğü, araçta meydana gelen toplam hasar miktarının yedek parça+işçilik+kdv olmak üzere toplam 90.605,02 TL olduğu, aracın tramer kayıtlarının da göz önüne alınması ile kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre, hesaplanan ve tespit edilen hasar bedeli ile 2. El piyasa rayiç değerinin 105.000,00 TL olduğu, aracın sovtaj değerinin 58.500,00 TL olduğu, aracın onarım tutarının ikinci el rayiç piyasa değerini aştığı bu nedenle pert total uygulaması yapılmasının gerekli olduğu, buna göre toplam hasar miktarının 46.500,00 TL olarak hesaplandığı, araç pert total işlemi gördüğünden ayrıca değer kaybı oluşmayacağı, araçtaki hasar ile kazanın oluş şeklinin uyumlu olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu aracın tescil malikinin … olması nedeniyle malik olmayan sürücü davacının aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı, kaldı ki, aracın malikinin de müvekkili şirkete başvuruda bulunduğu ve araç malikinin menfaatinin üstün olduğu yönünde yapılan husumet itirazına ilişkin değerlendirmede; bilindiği üzere tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığında doğrudan doğruya zarar oluşan kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs) elinde bulunduran kişiler ve zilyet olan, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmek zorundadır. Somut uyuşmazlıkta; hasara uğrayan dava konusu … plaka sayılı aracın kaza sırasındaki tescil malikinin …, sürücüsünün ise davacı … olduğu ve olay sırasında davacının aracın zilyedi durumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı zilyedin idaresindeki aracı, aldığı gibi hasarsız biçimde dava dışı araç malikine teslim etme zorunluluğu bulunduğu dikkate alındığında, araçta oluşan ve tazmin edilmeyen orandaki hasar bedelini talep hakkının ve dolayısıyla dava açmakta hukuki yararının bulunduğu açıktır. Bu nedenle, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf itirazının reddi gerekmiştir. (Aynı yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17.HD 2018/1964 E.-2019/12286 K., 2017/1316 E- 2019/8976 K). Öte yandan, araç malikinin üstün hak sahibi olduğu ve başvuruda bulunduğu belirtilmiş ise de, davalı vekili tarafından soyut itirazına ilişkin herhangi bir belge sunulmamış olduğu, kaldı ki, HMK.’nın 357/1. maddesi uyarınca, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında dinlenememesine ve yeni delillere dayanılamamasına göre, davalı vekilinin bu yöndeki itirazının reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin, sigorta kuruluşunun sigorta poliçesi kapsamında uğranılan gerçek zararı ödemekle yükümlülüğü bulunduğu, müvekkilinin delil niteliğindeki ekspertiz raporuna dayandığını, Ekspertiz Raporu ile tespit raporu ve tespit raporunun tekrarı mahiyetindeki bilirkişi raporu arasında ciddi miktar farkı bulunması nedeni ile hesaplanan miktarın fahiş olduğu, yönündeki itirazının değerlendirilmesinde; tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporu arasında uyumsuzluk bulunmadığı, belirlenen kusur ve hasar bedelinin kazanın oluşu ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, bilirkişi raporunda gerek kusur gerekse hasar yönünden dosyadaki tüm delillerin detaylı incelenerek gerçek zararın tespit edilmiş olduğu, mahkemece alınan rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı olup, hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmamasına göre bu nedenle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve itirazın reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/05/2019 tarihli 2018/1209 Esas – 2019/606 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 2.459,16-TL istinaf karar harcından peşin alınan 615,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.844,16-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/09/2022