Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1509 E. 2022/1227 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1509
KARAR NO : 2022/1227

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2018 (Dava) – 13/06/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/263 Esas – 2019/704 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 07/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2019 tarihli 2018/263 Esas ve 2019/704 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın 12.11.2017 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında hasarlandığını, kazada … plakalı araç sürücüsü …’ in arkadan çarpmak suretiyle asli kusurlu olduğunu, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/189 D.İş sayılı dosyasındaki tespit raporunda müvekkiline ait araçta 70.000 TL hasar olduğunun tespit edildiğini, davalılara başvuru yapılmasına rağmen yanıt alınamadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere hasarın 33.000 TL’lik kısmının … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden davalı … A.Ş’ den, kalan 1.000 TL’lik kısmının … plaka sayılı aracın İMMS poliçesini tanzim eden davalı … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden işleyecek avans faiziyle ayrı ayrı tahsiline, ayrıca değişik iş dosya masrafı toplamı 1.054,60 TL’nin de yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş’den olan talebini 27.000-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete usulüne uygun şekilde başvuruda bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, zira istenen eksik evrakların giderilmediğini, müvekkil şirketçe kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış bulunan … plakalı araç sigortalısı olan dava dışı …’e davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin yalnızca ZMM sigortası ile güvence altına alınan teminat bedelini aşan kısımdan sorumlu olduğunu, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ATK Trafik ihtisas Dairesine gönderilmesini, tespit dosyasında taraf olarak bulunmadıklarından yapılan masrafların müvekkili şirketten talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili tarafından 30.08.2017-02.02.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS ile sigortalandığını, tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, kazanın ispatlanamadığını, araçtaki hasar ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, kamera kayıtlarının incelenmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Tarafların kusur oranları, davacı aracında hasar oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, hasarın poliçeler kapsamında olup olmadığının tespiti için kusur ve otomotiv uzmanı bilirkişi …’ den ve İTÜ Trafik Kürsüsünde görevli 3 kişilik bilirkişi heyetinden aldırılan raporların denetime elverişli, açık olması ve hasar miktarı yönünden birbirini teyit eder nitelikte olması nedeniyle itibar edildiği, buna göre; kazada davacıya ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı, davalı sigorta şirketlerine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün ise %100 kusurlu olduğu, davacıya ait araçta toplam 105.221,32-TL hasar meydana geldiği, aracın piyasa değerinin 125.000-TL, sovtaj değerinin ise 65.000-TL olduğu, kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aşması nedeniyle tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu ve pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği, davacının gerçek zararının 60.000-TL olduğu, her ne kadar bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda hasarın kaza ile uyumlu olmadığı belirtilmiş ise de; İTÜ’ den alınan raporun 3 kişilik uzman bilirkişiden alınmış olması, davalı şirketlerce de kazanın belirtilen yerde ve şekilde meydana gelmediğine dair bir delil sunulmadığı anlaşılmakla, bu tespite itibar edilmediği, tüm bu bilgiler ışığında; hasarın sigorta poliçeleri kapsamında kaldığı, davacı tarafça fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan toplam 34.000,00-TL hasar bedeli talep edildiği, daha sonra ıslah dilekçesiyle davalılardan… Şirketi’ nden talep edilen tazminat talebinin 33.000,00-TL olarak yinelendiği, … Sigorta A.Ş.’ den talep ettikleri tazminat taleplerini 27.000,00-TL olarak ıslah ettikleri ve eksik harcın tamamlandığı anlaşılmakla, DAVANIN ISLAH EDİLEN MİKTAR ÜZERİNDEN KABULÜ İLE; 60.000 TL maddi tazminatın 33.000 TL’ sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı… Şirketinden, 27.000 TL’ sinin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta A.Ş’ den alınarak davacıya verilmesine, davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin tespit dosyasında taraf olarak bulunmadığı anlaşıldığından delil tespit giderlerinin sadece davalı… Şirketinden alınarak yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … Sigorta AŞ vekili, “….Alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediği, bu şekilde karar verilmesinin kabul edilebilir olmadığı, 22.12.2018 tarihli raporda hasar ile tutanağın uyumlu olmadığı, hasarın oluş şekli itibariyle teknik olarak isabetli olmadığı kanaatine varılmış olduğu, itiraz üzerine alınan 03.05.2019 tarihli yeni bilirkişi raporunda bu kez hasarların kaza ile uyumlu olduğunun belirtildiği, raporlar arasında açıkça çelişki bulunmakta olup mahkeme tarafından öncelikle bu çelişkinin giderilmesinin gerektiği, raporların bu denli farklı olmasının ve çelişki giderilmeden verilen kararın kabulünün mümkün olmadığı…” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, “…Dava konusu kaza ile araç hasarının illiyeti ispatlanmadan, ilk bilirkişi raporunda hasar ile kazanın uyumsuz olduğu tespit edildiği halde çelişkiler giderilmeden müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulduğu, mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda kaza ile hasarın uyumsuz olduğunun tespit edildiği, aracın beyan edilen kazadan önce ve kazadan sonra hasarlı halde olduğu kanaatinin muhtemel olduğu, dava konusu olarak iddia edilen kazanın öncelikle varlığının ispatlanması gerektiği, kaza mahalinde mobese kayıtlarının incelenmesi, eğer bulunamıyorsa çevre dükkanların güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesi gerektiği, böylelikle kazanın iddia edildiği gibi gerçekleşip gerçekleşmediğinin netlik kazanacağı, kayıtların incelenmesinden sonra kusur ve kaza ile illiyeti olan hasarın tespiti açısından yeniden bilirkişi raporu tanzim edilmesi gerektiği, ikinci bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu….” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı maddi hasar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı … A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekillerinin istinaf istemlerinin; mahkemece alınan iki bilirkişi raporunun birbiriyle çelişkili olmasına rağmen bu çelişki giderilmeden hüküm tesis edilmesinin hukuka uygun olmadığına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda kaza tutanağı ile aracın fotoğrafları ve dosyadaki belgeler üzerinde yapılan incelemeye göre kaza ile hasarın uyumsuz olduğu, davacının aracındaki hasarlı noktalarda paslanmalar görüldüğü, hasarların yeni oluşmadığı, tutanakta aracın arkadan darbe aldığı belirtilmesine rağmen aracın arka kısmında hasara bağlı bir darbe izi olmadığının belirtildiği, itiraz üzerine İTÜ heyetinden alınan bilirkişi raporunda ise; davacının aracının arka tarafından aldığı şiddetli olmayan bir çarpma sonrasında otomobilin seyir dinamiği bozularak kaldırıma çıktığı ve asıl hasarın da kaldırıma çıkması nedeniyle meydana geldiği, bu nedenle arka kısımdaki hasar ile kaza tutanağındaki beyan ve krokinin uyumlu olduğu, diğer bilirkişi raporundaki kanaate katılınmadığının belirtildiği, mahkemece de bu son rapor uyarınca davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür.
Kazanın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğine dair ispat yükü davalı tarafta olmakla birlikte, somut uyuşmazlıkta alınan iki rapor arasında açıkça çelişki oluştuğu görülmekle, bu çelişki giderilmeksizin karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca davadan önce farklı bir uzman bilirkişiden alınmış bulunan tespit raporunda da kaza ile hasarın uyumlu olmadığı sonucuna varılmış olduğu da anlaşılmaktadır. Hal böyleyken, mahkemece yapılması gereken iş; alınan tüm raporlardaki değerlendirmelerin de irdelenmesi suretiyle, taraf itirazlarını da karşılayacak şekilde ATK Trafik İhtisas Dairesinden, çelişkiyi giderecek şekilde yeniden rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesinden ibarettir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı… A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı … Sigorta A.Ş. (Eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) vekilinin ve davalı… AŞ. vekilinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı KABULÜ İLE, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/263 Esas – 2019/704 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Davalı… A.Ş. tarafından yatırılan 1.024,65-TL istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine,
b-Davalı … Sigorta AŞ. tarafından yatırılan 461,09-TL istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 07/09/2022