Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1508 E. 2022/1226 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1508
KARAR NO : 2022/1226

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2018 (Dava) – 02/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/210 Esas – 2019/423 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazası Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 07/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 tarihli 2018/210 Esas ve 2019/423 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı aracın 17.12.2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı aracın sürücüsünün kavşaklarda geçiş üstünlüğüne uymamak kuralını ihlalle kazada tam ve asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın ZMM trafik sigortasını tanzim eden şirket olduğunu, bu nedenle hasardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza sonrası araçtaki hasar bedelinin tespiti amacıyla İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/204 D.İş dosyasından alınan bilirkişi raporunda 24.000 TL hasar tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin resmi e-posta adresine 18.01.2018 tarihinde başvuru yaptıklarını, ancak olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, müvekkilinin aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000 TL ile 10 TL değer kaybı (toplam 10.010 TL) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile hasar tazminatını 24.000-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…..Kusur ve tazminat hesabı yönünden dosya içeriği ile örtüşen, usul, yasa ve mevzuata uygun 25/01/2019 tarihli raporun hükme dayanak alındığı, buna göre tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 10/12/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1.c maddesince %100 kusurlu olduğu, davacı sürücünün kusursuz olduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Sigortası Genel Şartları da dikkate alınarak davaya konu aracın kilometresinin 165.000 km.yi geçmesi nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı, hasar bedelinin de 24.000,00-TL olduğu anlaşılmakla, DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, davacının değer kaybına yönelik talebinin reddine, 24.000,00 TL hasar bedeline yönelik talebinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, avans faizine yönelik talebinin şartlar oluşmadığından reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili, “…Mahkeme tarafından müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemelerin dikkate alınmamasının hukuka aykırı olduğu, müvekkili şirketin ödemeye dayanak tespitlerinin Sigortacılık Kanunu gereği delil niteliğine haiz ekspertiz raporuna dayandığı, bu nedenle bakiye hasar tazminatının kabulünün mümkün olmadığı, müvekkili şirket tarafından davacı vekili … (…) ıban numaralı hesabına 8,064.24-TL tutarında 01.03.2018 tarihinde ödeme yapılmış olup, müvekkilinin başkaca bir borcu kalmadığı, ödemeyi gösterir dekontları mahkemeye sunmalarına rağmen değerlendirmeye tabi tutulmamasının hukuka aykırı olduğu, ayrıca, müvekkili şirketin davanın açılmasında kusuru bulunmayıp, davacı tarafın aracı göstermeyerek araç üzerinde inceleme yapılmasını engellediği, davacı yasa gereği yükümlülüğünü ihlal etmiş bulunduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiği, davacı aracı göstermediğinden ekspertiz raporunun yalnızca hasar fotoğraflarına istinaden düzenlenebildiği, asla davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, araç gösterilmeden fotoğraflar üzerinde yapılan hasar tespitinin eksik veya fazla olmasında müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığı, davacının kötüniyetli davrandığı, eksik inceleme yapıldığı, davanın reddi gerektiği…” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı maddi hasarın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin, davacının aracı inceletmediğine ve kötüniyetli davrandığına ilişkin itirazlarının değerlendirilmesinde; davacının aracın fiziki incelemesi suretiyle tespit raporu aldırmış olduğu, davalı tarafın kararda esas alınmasını istediği eksper raporunda ise iskonto uygulanmak suretiyle ve KDV’siz olarak hesaplama yapılmış olduğu da dikkate alındığında, ödemeye esas alınması gereken bir belge olarak kabulünün mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yargılama aşamasında davalı tarafça davaya cevap verilmediği, vekaletname sunulmadığı, duruşmalara katılınmadığı ve bilirkişi raporuna itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davalı sigorta şirketi tarafından süresinde istinaf yoluna başvurularak ödeme savunması yapılmıştır. Bilindiği üzere ödeme savunması borcu söndüren bir sebep olup davanın her aşamasında yapılabilir. Davalı vekili istinaf dilekçesine ödeme dekontu da eklemiş olup, dosya içerisinde mevcut ekspertiz raporunda belirlenen tutar kadar davacı vekili hesabına ödeme yapıldığı iddia edilmekle, sözkonusu kısmi ödeme iddiasının araştırılması gerekmektedir. Bu kapsamda, istinaf aşamasında sunulan ödeme belgesinin aslının davalı taraftan temini ile bu konuda davacı tarafın da beyanı alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/210 Esas – 2019/423 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan 410,00-TL istinaf karar harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 07/09/2022