Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1502
KARAR NO : 2022/1276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2018 (Dava) – 20/06/2019 (Karar )
NUMARASI : 2018/771 Esas – 2019/722 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarihli 2018/771 Esas – 2019/722 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ve … plakalı araçların 05/04/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü…’ ün tam ve asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi ise kazada kusurlu olan … plakalı aracın 49818670 nolu poliçe ile KZMM sigortasını tanzim eden şirket olup müvekkile ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, kaza sonrası müvekkile ait araçtaki hasarın davalı şirkete ihbar edildiğini, ancak bir yanıt alınamadığını, beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 5.000,00- TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 10,00-TL olmak üzere toplamda 5.010,00- TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 16/02/2019 havale tarihli değer arttırım dilekçesi ile; dava dilekçesinde 5.000,00-TL olan hasara ilişkin taleplerini 9.348 TL arttırarak toplamda 14.348,00-TL olarak ıslah ettiklerini bildirdiği, ıslah harcını tamamladığı görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının maddi zararı kanıtlaması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçeden dolayı sorumluluklarının gerçek zararla ve sigortalının kusuru oranında olduğunu, öncelikle kusur durumunun Adli Tıp Kurumu’nca tespit edilmesi, buna müteakip bilirkişi vasıtasıyla hasar ve değer kaybı miktarının tespitinin yapılmasını talep ettiklerini, davacının usulüne uygun başvuru yapmamış olması nedeniyle, faizden dava tarihinden itibaren sorumlu tutulabilecekleri, beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, ”…davanın kısmen kabulü ile;14.348,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının değer kaybı tazminatına ilişkin talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünü izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusura ilişkin raporu kabul etmemekle beraber en azından; davacının da gerekli dikkat ve özeni göstermediği aşikar olduğundan en azından tali kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini, bilirkişi raporunda hava durumu, yol şartları ve kazanın oluşumunu etkileyebilecek diğer hususların dikkate alınmadığını, karayolları genel müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, sadece dosya üzerinden inceleme yapıldığını, keşif değerlendirmesi gerçekleştirilmeden kusur izafesi gerçekleştirildiğini, yeni kusur durumunun tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödeme yapılması gerektiğini, sigortalı aracın rayiç bedeli üzerinde herhangi bir araştırma yapılmamış olması olduğunu, aracın davaya konu kaza öncesinde beş adet hasar kaydının olduğunun belirlendiğini, her ne kadar kaza anında aracın 95.000 kilometrede olduğu tespit edilmiş ise de,10.03.2013 tarihli sigorta eksper raporuna göre aracın 223.818 kilometre de olduğunun tespit edilmiş olması sebebi ile iş bu belirlenen kilometre ve geçmiş hasarlarında değerlendirilmesi ile aracın rayiç bedelininin belirlenmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın kilometresi, geçmiş hasar kaydı araştırması(tramer sorgusu), piyasa rayiç bedel araştırması ve pert değerlendirilmesi yapılmadan eksik incelemeye dayalı tespitler bulunduğunu, belirtmekle öncelikle tehir-i icra taleplerinin kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücreti masraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybına ilişkin maddi tazminatın ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın hasar bedeli yönünden kabulüne, değer kaybı tazminatı yönünden reddine verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda, 05/04/2018 tarihinde tescil maliki …, kaza sırasında sürücüsü … … plakalı araç ile seyir halinde iken, aynı istikamette ve önünde seyreden maliki davacı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığı, bu aracın da çapmanın etkisiyle önünde aynı istikamette seyir halinde olan ve … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca arkadan çarpması ile sonuçlanan madde hasarlı trafik kazası meydana geldiği; … plakalı aracın maliki … adına davalı sigorta tarafından düzenlenen 49818670 nolu ZMM Sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta tarafından 06/09/2017-06/09/2018 tarihleri arasında kaza tarihini de kapsar şekilde teminat altına alındığı, poliçe limitinin araç başına 33.000,00 TL olduğu, dava öncesinde davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Otomotiv uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/02/2019 havale tarihli raporda özetle; 05.04.2018 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “%100 oranında tam ve asli kusurlu” olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “kusursuz” olduğu, dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsünün “kusursuz” olduğu,
Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 14.348,00.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, söz konusu … plaka sayılı araçta, 165.000 km. sınırını aşması nedeniyle değer kaybı meydana gelmediği belirtilmiş; davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını karşılanması amacıyla bilirkişi tarafından düzenlenen 25/04/2019 havale tarihli ek raporda özetle; kök raporda değişikliğe gerek olmadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, kusur ve talep edilen maddi tazminat kalemlerine yönelik alınan kök rapor ile davalının kök rapora itirazlarının değerlendirilmesine yönelik alınan ek bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, rapordaki kusur oranlarının oluşa uygun ve tespit edilen hasar bedelinin yeterli araştırmayı içerdiği, davalının hasar dosyasında görevlendirdiği eksper raporundaki verilerin ve dosyadaki kaza fotoğraflarının incelenmek suretiyle hazırlandığı, ekspertiz raporunda tespit edilen hasar bedelinin değiştirilen parçalara iskonto uygulanmak suretiyle belirlendiği, ancak yerleşik içtihat ve uygulamaya göre iskonto uygulanamayacağı bu nedenle mahkemece bilirkişi tarafından hesaplanan hasar bedelinin hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarihli 2018/771 Esas – 2019/722 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 980,11-TL istinaf karar harcından peşin alınan 246,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 734,11-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/09/2022