Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1490 E. 2022/1299 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1490
KARAR NO : 2022/1299

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : Dava Tarihi: 18/05/2015
Karar Tarihi : 11/09/2018
NUMARASI : 2015/570 Esas -2018/964 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 14/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/09/2018 tarih ve 2015/570 Esas – 2018/964 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait araca, davalı …’ya ait, davalı …’ın kullandığı aracın 23.05.2014 tarihinde çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, aracın … Sigorta A.Ş ‘ye ZMMS trafik sigortası ile sigortalandığını ve poliçe limitleri ile sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, müvekkili aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı için İzmir 7 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/25 D.iş sayılı dosyasıyla yapılan tespit sonucu müvekkili aracında 10.000,00 TL değer kaybı olacağını ve aracın 10 günde tamir edileceğinin tespit edildiğini, müvekkiline ait aracın daha önce hiç bir kazasının olmaması nedeniyle meydana gelen kaza sonucu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL değer kaybı ve 850,00-TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 10.850,00-TL nin davalılardan kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından sigorta limiti ile sınırlı ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza anındaki davacıya ait aracın sürücüsü kazaya kendi kusuru ya da en azından ortak kusuru sonucu sebebiyet vermiş olduğundan, zararın tamamını davalılardan talep edilmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, istenen ulaşım giderlerinin fahiş olup hayatın olağan akışına uygun olmadığını, aracın kazaya uğraması halinde aracın kasko poliçesi tarafından ikame araç sağlandığını, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/25 D.iş sayılı dosyasıyla yapılan tespit sonucunda bilirkişinin hazırlamış olduğu raporda araçtaki değer kaybı bedelinin fahiş olduğunu, aracın sol ön kısmında yüzeysel bir hasar meydana geldiğini, yürüyen ve şasesinde bir hasar olmadığından, araçtaki değer kaybının daha düşük olması gerektirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş ve diğer davalı …’ya çıkartılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçelerini sunmadıkları görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince, “… uygun olup davaya konu edilen kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz olduğu, kazaya karışan davalı … tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile sigortalanan aracın dikkatsiz ve tedbirsizce şerit değiştirerek şerit değiştirmeden evvel gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini bekleme kuralına uymaması neticesinde davacının aracına çarpması nedeniyle 2918 KYTK.46, 84 mad. gereği %100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait araçta 5.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği anlaşılmıştır. Meydana gelen iş bu davacı zararından davalı … zorunlu mali mesuliyet sorumluluk poliçe kapsamına göre sorumludur. Zira, trafik sigortacısı motorlu aracın karayolunda işletilmesi sırasında 3. kişiye verilen ve işletenin ve sürücünün sorumluluğunda gerçekleşen zararı sigorta örtüsüne almaktadır. Bu sigorta kapsamında değer kaybı bedeli de yer almaktadır. Sorumluluk, poliçe limitini geçmemek üzere kusur oranına göredir. Bu kusur oranlarına göre davalı sigortanın, davalı araç maliki ve davalı sürücünün davacının karşılanmayan değer kaybı bedeli zararının %100’ünden sorumlu olduğu…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararına mesnet tutulan bilirkişi raporlarındaki değerlendirmelerin açık çelişkileri bulunduğunu, raporun gerekçe ve dayanaktan uzak ve kanaat belirtir nitelikte olmadığını, denetlenebilirlik kriterine sahip olmamakla karar tesisine elverişsiz olduğunu, yerel mahkeme kararına mesnet bilirkişi raporlarında aracın tamiratı için gereken gün miktarının belirlenmesi hususunda bir gerekçe gösterilmediğini, yerel mahkeme kararına mesnet 26.06.2018 tarihli Altı Tıp Kurumu tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun eksik inceleme ile malul, usul, yasa ve içtihada aykırı olduğunu, rapora karşı itirazları değerlendirilmeksizin bu rapora dayanılarak karar tesis edildiğini, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.09.2018 tarih ve 2015/570.E.- 2018/964.K. sayılı kararı bu yönü ile de eksik inceleme ile malul, usul, yasa ve içtihada aykırı olduğunu, denetlenebilirlik kriterlerine hav’i olmayan raporun karar tesisine dayanak tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.09.2018 tarih ve 2015/570.E. – 2018/964.K. sayılı kararı ve bu karara gerekçe olarak gösterilen denetlenebilirlik kriterlerinden uzak ve karar tesisine elverişsiz, kendi içerisinde de çelişkili bilirkişi raporlarının, eksik inceleme ile malul, usul, yasa ve içtihada aykırı olduğunu belirterek İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.09.2018 tarih ve 2015/570.E. – 2018/964.K. sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle araç değer kaybı ve ulaşım giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan adli tıp bilirkişi raporunun delil tespiti dosyasında yer alan 03.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ile dava dosyasında yer alan 16.06.2016 tarihli bilirkişi raporunu ve ayrıca yine dosyada yer alan kasko ekspertiz raporunu da inceleyerek düzenlendiği, neticeten alınan adli tıp raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, delil tespiti dosyasında alınan 03.06.2014 tarihli bilirkişi raporunun değer kaybını tespit ederken dayanak belgeleri ve ölçütlerin ne olduğunu hiç bir şekilde belirtmediği, yani afaki bir tahminde bulunduğunun anlaşıldığı, adli tıp raporunun desteklediği yargılama aşamasında alınan 16.06.2016 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporunda ise aracın kazadan önce ve kazalı haline ait bedellerinin yetkili Audi servislerinden sorularak tespit edildiği, bunun yanı sıra davacı her ne kadar emsal satış bedellerine ait ilanlar sunmuş ise de söz konusu ilanlardaki araçların kilometre değerlerinin dava konusu aracın yarı kilometresinde yani daha az kullanılmış olduklarının anlaşılması karşısında yeterli ve denetlenebilir araştırmanın yapılarak hüküm kurulmuş olduğu kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/09/2018 tarihli 2015/570 Esas – 2018/964 Karar
sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.’nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/09/2022