Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1483 E. 2022/1302 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1483
KARAR NO : 2022/1302

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : Dava Tarihi: 10/10/2018 – Karar Tarihi: 24/05/2019
NUMARASI : 2018/1159 Esas – 2019/636 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 14/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/05/2019 tarih ve 2018/1159 Esas – 2019/636 Karar ssayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Torbalı İcra Müdürlüğünün 2017/5083 esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı tarafından itiraz edildiği, icra takiplerinin durdurulduğu, davalının itirazının trafik kazası tespit tutanağı ve icra dosyamızda mevcut diğer belgeler ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kaldığını, davacı şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın seyir halinde iken … plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğu, kazadan hemen sonra tutulan kaza tespit tutanağında kazanın meydana geliş şeklinin açıklandığı, kazadan hemen sonra sürücü …’nun verdiği ifade de … plakalı tırın kendisine çarptığını, aracına hasar verip durmadan kaçan araç sürücüsünden şikayetçi olduğunu belirttiği, davalıya ait ve davacı tarafından sigortalı olan araç sürücüsünün kaza mahalini terk ettiğini, sigorta poliçesi genel şartlarında 4. Mad. F fıkrasını ihlal ettiği, hasarlanan sigortalı araç için yapılan ekspertiz incelemeleri sonucunda dava dışı karşı taraf … plakalı araç için belirlenen 31.000,00 TL hasar bedelinin davacı şirket tarafından ödendiğini, davalı şirket sürücüsünün kaza mahalini terk etmek sureti ile ihlal ettiği kural nedeni ile davacı şirketin rücu hakkının doğduğu, davacının hasar gören araç için ödediği, hasar bedelinin rucüen tahsili amacı ile davalı aleyhine başlatılan İzmir 10 İcra Müdürlüğünün 2017/13746 Esas sayılı takip dosyasına yetki itirazında bulunulması üzerine dosyanın Torbalı İcra Müdürlüğünün 2017/5083 Esas numarasını aldığı, borçlu davalının Torbalı İcra Müdürlüğünde 2017/5083 esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; getirilen düzenlemenin bedensel zararlara ilişkin olduğu, davacı tarafından yapılan hasar ödemesinin davalıdan rücu edilemeyeceğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince, “…davacı tarafça her ne kadar davalı şirkete ait sigortalı araç sürücüsünün maddi hasarlı trafik kazası sonrasında kaza yerini terk ettiği gerekçesi ile dava dışı araç hasarının giderilmesine ilişkin yapılan ödemenin teminat kapsamında olmadığı iddia edilerek davalı şirketten tahsiline ilişkin başlatılan takibin bu hali ile haksız olduğu…” gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilmiş olan sigorta poliçesi genel hükümlerinin, davalı tarafından kaza mahallinin terk edilmesi suretiyle ihlal edildiğini, dosyada alınan bilirkişi raporunun da iş bu davadaki haklılıklarını açıkça ortaya koyduğunu, bilirkişi raporu, çözümü teknik ve uzmanlık gerektiren konularda alınan ve mahkemeye yardımcı olan bir araç olduğunu, mahkemece bilirkişi raporunun aksi yönde karar verilebilmesi için raporda tespit edilen teknik konuların aksinin aynı kuvvetteki veri ile desteklenmesi ve mahkemenin gerekçesinde buna yer vermesi gerektiğini ancak dosyada mevcut tüm bilgi ve belgelere rağmen yerel mahkeme tarafından söz konusu düzenlemelerin yanlış ve eksik yorumlanmış olup sonucunda hukuka aykırı karar verildiğini, öncelikle olay yerini terk eden davalının ispat yükü altında olduğunu, genel şartlarda olay yerini terk, rücu nedeni olup davalı yanın olay yerini terk ettiğini kabul etmiş olmasına rağmen; olay yerini terk hususunun salt bedeni hasarlı kazalarda rücu nedeni olabileceğinin kabulü yasakoyucunun amacına aykırı olup davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hangi hal ve şartta olursa olsun kaza tespit tutanağı tutulması zorunlu olup istisnası ancak yaralamalı hasarlarda sürücülerin yaralanması durumunda zaruret halinden dolayı kaza tutanağı tutulamaması olduğunu, ayrıca yaralamalı ve ölümlü kazalarda anlaşmalı tutanak tutulmasının yasanın amacına aykırı olduğunu, dava konusu olayda yaralamalı kaza olmadığına ve davalı yanın olay yerini terk etmesinde bir zaruriyeti bulunmadığına göre müvekkil sigorta şirketinin rücu hakkının doğduğunun kabulü gerektiğini, aksini ispat yükünün davalı yana ait olduğunu, maddi hasarlı ya da bedeni hasarlı bir trafik kazasında olay yerinin terk edilmesi teminat kapsamı dışında olup sadece bedeni hasarlı trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi hallerin teminat kapsamında olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılması gerektiğini beyan etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından 3. kişiye ödenen hasar bedelinin davalı sigortalıdan tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda, davacı vekili istinaf aşamasında ibraz ettiği 16/02/2022 tarihli dilekçesinde; icra dosyasına borcun ferileriyle birlikte yatırıldığını, dosyanın tahsilat ile infaz olduğunu ve davanın konusuz kaldığını beyan ettiğine göre; davacının alacağına ilişkin dava konusu icra dosyası getirtilerek davacının alacağının tamamının ödenip ödenmediğinin araştırılması, alacağın tamamının ödenmiş olması halinde konusu kalmayan dava hakkında HMK’nun 331/1 maddesine göre davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edileceği gerekeceğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenle KABULÜNE,
2-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1159 Esas, 2019/636 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülüp istinaf denetimine uygun bir yargılama yapılarak varılacak sonuca göre bir karar vermek üzere Mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacıdan başlangıçta alınan 100,00 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran davacıya İADESİNE,
6-İstinaf yoluna başvuran davacıdan başlangıçta alınan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
7-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
8-Kararın taraflara tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
9-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının kararın kaldırılması sebep ve şekline göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/09/2022