Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1482 E. 2022/1262 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1482
KARAR NO : 2022/1262

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2018 (Dava) – 09/07/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/238 Esas- 2019/124 Karar
DAVA : Marka ve Tasarıma Tecavüzün Tespiti ve Önlenmesi
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/07/2019 tarihli 2018/238 Esas ve 2019/124 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türk Patent Marka Kurumu’nda 2000/16180 ve 2002/31833 nolu “…” ibareli markalarının ve tescilli tasarımlarının bulunduğunu, davalı firmanın web ortamında haksız ve izinsiz bir biçimde müvekkiline ait tasarımları, … markalarını kullandığını, teşhir ettiğini, satış için hazır olduğunu, ilanını yaptığını, bu eylemlerin SMK 81.maddeye aykırı olduğunu belirterek davalının tasarıma ve markaya tecavüzünün tespitini önlenmesini, ref edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tasarım hakkına tecavüzünün bulunmadığını, herhangi bir üretim yada satış yapmadığını, tasarımların ….com sitesi içerisinde kullanıldığını, görsellerinin teşhir edildiğini, ancak bu teşhirin kısa süre gerçekleştiğini, bir kar amacının bulunmadığını, muhasebe kayıtları incelendiğinde bu hususun görüleceğini, şahsına ait olan web sitesinde bir süre kalan davacı tasarımlarını kaldırdığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…davanın kabulüne, davalı tarafın ürün tanıtım ve sunumlarına davacıya ait “…” marka ve tescilli tasarımları ticaret ve tanıtımda kullanmasının marka hakkına, tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, bundan böyle önlenmesine, tecavüzlü kullanımların kaldırılmasına, bilirkişi raporunun infazda esas alınmasına,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı şirket temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı şirket temsilcisi istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın yasaya ve usule aykırı olduğunu, davacı tarafça her ne kadar tedbir istemli bir dava ikame edilmişse de mahkemece hali hazırda tecavüzü doğuran bir bir sonucun doğmadığına karar verilerek talep yerinde görülmeyerek tedbir isteminin reddine karar verildiğini, internet ortanıma girildiğinde birçok ürünün görsellerinin ya benzerlik gösterdiği ya da birbirinin aynısı olduğunu, sanal ortamda hal böyle olmasına karşın satış işlemlerinin ürün görselinin sahibi olan firmaya herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, bahse koru görseller üzerinden firmaları tarafından herhangi bir satış işlemi gerçekleştirilme olduğunu, dosyada bu yönde bir delil de mevcut olmadığını ve kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, marka ve tasarım hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm davalı şirket temsilcisi tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 HMK’nın 345/1 maddesine göre “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar.”; aynı Kanunun 92/2 maddesine göre “Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter.” ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği’nin 208/4 maddesine göre “Kanun yolu başvurusu, kanun yolu dilekçesinin kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır.” hükümleri yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’ nın 92. maddesine göre; süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. (2) Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.
Dosyanın incelenmesinde; gerekçeli kararın davalı şirketin yetkili temsilcisine 16/09/2019 tarihinde pazartesi günü usulüne uygun (kalemde bizzat kendisine) olarak tebliğ edildiği; buna göre 6100 sayılı HMK’nın 92/2 ve 345/1 maddeleri gereğince 2 haftalık olan istinaf kanun yolu başvuru süresinin davalı yönünden 16/09/2019 günü başlayıp, 30/09/2019 pazartesi günü sona erdiği, davalı şirket temsilcisinin istinaf başvuru dilekçesinin ise 01/10/2019 tarihinde iki haftalık yasal süre geçtikten sonra mahkemeye gönderildiği, bu durumda, davalı şirket temsilcisinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin 6100 sayılı HMK’nın 345. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı şirket temsilcisinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 346/1 ve 352/1-c maddeleri gereğince süre yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı şirket temsilcisinin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/07/2019 tarihli 2018/238 Esas – 2019/124 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun süresinde olmadığından HMK’nın 346/1 ve 352/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafça yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf avansının kullanılmayan kısmının mahkemesince yatıran ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/09/2022