Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1475 E. 2021/1030 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1475
KARAR NO : 2021/1030
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2019
NUMARASI : 2017/415 Esas ve 2019/343 Karar
DAVANIN KONUSU : Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/03/2019 tarihli, 2017/415 esas ve 2019/343 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı … vekili dava dilekçesiyle; Müvekkilinin davalı …. Ltd Şti.’de %50 ortak olduğunu, davalı şirketin diğer ortağının aralarında boşanma davası olan …. olduğunun, 22.03.2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde %50 şer ortaklık payı ile ortak olduğunun kaydedildiği, şirket müdürü olarak ….’ın atandığını, müvekkilinin SGK emeklisi olduğunu, şirketi birlikte yönettiklerini, davalı şirket ortağı …. ile aralarında evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle İzmir 3. Aile Mahkemesinde 2017/255 Esas sayılı dosyayla boşanma davası açtıklarını, şirketi birlikte yürütmelerinin imkanının kalmadığını, şirketin uzun süredir kar payı dağıtımını yapmadığını, ….’ın şirket müdürü ve temsilcisi olarak hesaplarda istediği gibi tasarruf ettiğini, şirkette Olağan Genel Kurulların da yapılmadığını, kötü yönetildiğini, kendisine mobbing uygulandığını, ….’ın Menderes’de ayrı ev tutarak ve eşyalarını taşıyarak müvekkilini ortada bıraktığını, kardeşinin evine sığınmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kredi kartını ve aracını kullanmasının da …. tarafından engellendiğini, sadece emekli maaşı ile geçindiğini, tarafların 03.03.2017 tarihinde hisse devri sözleşmesi yapması konusunda anlaştıklarını, ancak ….’ın bu anlaşmayı imzalamadığını, şirketin mal varlığının boşaltılması ve mal kaçırma tehlikesi olduğundan tedbiren yönetici kayyım atanması ile şirketin feshi ve tasfiyesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde; TTK m. 636/3 uygulanabilecek olan bu davada davacının şirketin feshini talep ettiğini, davacının aynı zamanda İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/497 Esas sayılı dosyada ortaklıktan çıkma ve çıkma payı ile ilgili ayrı bir dava daha açtığı, o davada şirket müdürünün müdürlük yetkilerinin kısıtlanmasına yol açacak şekilde borçlandırıcı ve devir niteliğindeki işlemlerde davacı ortak ….’ın muvafakatini gerektirecek tedbir kararı verildiğini, davacının şirketi çalışamaz hale getirdiğini, iki ortaklı ve eşit paylı şirketteki ortaklardan birinin diğer ortağı genel kurulda ihraç edemeyeceğinden TTK m. 616/1-h bendine göre TTK m. 640/3 fıkrasına istinaden ortağın çıkarılması için dava açılmasının mümkün olmadığını, TTK m. 636/3 gereğince taleple ortaklardan birinin şirketin feshini istemesi halinde mahkemenin davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve ortağın şirketten çıkarılmasına veya başka bir çözüme hükmedebileceğinin belirtildiği, şirketin de talebinin bu yönde olduğunu, davacı …’ın eşi …. ile birlikte kurduğu şirkete ortak olduğunu, ancak alkol bağımlısı olması nedeniyle iş yerinde çalışmadığını, şirketin tek sahibi olan ….’ın şirketteki %50 payın sahibi davacı ile anlaşamadığından davacının şirketten çıkarılmasını talep ettiğini, davacının iddialarının soyut olup doğru olmadığını, şirket ortağı ….’ün bu şirketi şahıs firması olarak daha önce kurduğunu, ancak bilahare … ile evlenince bu şirkete ortak yaptığını ve şirketin limited şirkete dönüştürüldüğünü, ancak evliliğinin davacının alkol bağımlığı yüzünden sona erdiğini, her iki tarafın açtığı boşanma davasının İzmir 3. Aile Mahkemesinde 2017/258 Esas ve 2017/255 Esas sayılı dosyaların birleştirilerek görüldüğünü, şirketin mali yönden devamı için ….’ün alınan kredilere kefalet ve aynı zamanda taşınmazlarını ipotek verdiğini, şirketin kuruluşundan itibaren ….ün şirket ile ilgilendiğinden şirkete kayyım tayin edilmesinin şirketin işlerini aksatacağını, davacının şirketin fesih talebinin reddine, ancak İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı dava üzerine şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davacının asıl dava dosyasında haklı sebeple davalı şirketinin feshini istediği, birleşen davada da davalı şirketten çıkmayı talep ettiği, davalı şirketin de davacının çıkmasına muvafakat ettiği, tarafların (davacı ile davalı şirketin diğer ortağının) ortaklığı birlikte yürütmesinin imkanının bulunmadığı, şirketin feshi için haklı sebeplerin bulunduğu, ancak şirketin fesh etmenin ekonomik ve hukuki anlamda bir faydasının bulunmayacağı, TTK m. 636/3 fıkra uyarınca birleşen dosyadaki talebi de gözetilerek 6102 sayılı TTK m. 636/3f. gereğince şirketin davacı ve diğer ortaklarca birlikte yürütülmesinin ve kar elde etme amacının mevcut durum itibariyle gerçekleşmeyeceği tespit edildiğinden mevcut duruma en uygun çözüm olarak Davacı …’ın, Davalı … ortaklığından çıkarılmasına, şirket ortaklığındaki payının bilirkişilerce hesaplanan 310.581,32 TL gerçek ayrılma payının davalı …nden kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine, asıl dava yönünden verilen karar gereğince davacının açtığı Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/497 Esas – 2017/648 Karar Sayılı Dava Dosyasında ise karar verilmesine yer olmadığına,….” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl ve birleşen dosya ilamlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl dosyaya ilişkin verilen kararlardan ayrılma payı tutarı ile davacı vekili lehine takdir edilen vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
İstinaf eden davacı vekili 29/09/2021 tarihli e-imzalı dilekçesi ile asıl ve birleşen davalarda verilen karara yönelik istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
İzmir 22. Noterliğinin 12/11/2020 tarihli …. yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
İstinaf eden davalı vekili 30/09/2021 tarihli e-imzalı dilekçesi ile asıl ve birleşen davalarda verilen karara yönelik istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
İzmir 35. Noterliğinin 05/04/2017 tarihli …. yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurularının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacınınyatırmış olduğu 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 44,40 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 165,70 TL harcın istemi halinde davacıya ödenmesine,
3-Davalının yatırmış olduğu 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 44,40 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 165,70 TL harcın istemi halinde davalıya ödenmesine,
4-İstinaf eden tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/10/2021