Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1459 E. 2022/1274 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1459
KARAR NO : 2022/1274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017(Dava ) – 30/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/1400 Esas – 2019/664 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı )
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2019 tarihli 2017/1400 Esas – 2019/664 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/10/2017 tarihinde, müvekkiline ait ve sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile …, … ve … plaka sayılı araçların karıştığı trafik kazası sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta oluşan hasarın tespiti amacıyla İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/162 D. İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre araçta oluşan hasarın 33.937,00 TL olduğunun tespit edildiğini, alınan rapor üzerine davalı sigorta şirketine zararın tazmini için başvuruda bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödemede bulunulmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hak ve talepler saklı kalmak kaydıyla, müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tespit dosyasında yapılan toplam 1.054,60 TL tespit gideri ile işbu davada yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı 23/04/2019 tarihli dilekçesi ile, dava konusu araçta oluşan hasar bedeline mahsuben toplam 17.000,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, 04.10.2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle 26.10.2017 tarihinde e-mail yoluyla hasar ihbarında bulunarak, 33.937,00-TL’lik hasar tazminatının talep ettiğini, fakat bazı belge ve bilgilerin eksik olması nedeniyle başvurunun geçerli olmadığını, bu nedenle de dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, somut kazada … plakalı araç asli kusuruyla kazaya sebebiyet vermiş olup, müvekkile sigortalı … plakalı araca atfı kabil kusur bulunmadığını, kaza için kusur incelemesi yapılması gerektiğini, davacının ticari avans faizi istemlerinin de yerinde olmadığını, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğu, müvekkil şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında, ancak yasal faizin talep edilebileceğini belirterek, HMK 115 md. gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davanın kabulü ile 17.000,00 TL hasar bedeli maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından her ne kadar 26/10/2017 tarihinde elektronik posta yoluyla hasar ihbarı yapılmışsa da Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları C.5. Maddesine göre davacının başvuru usulünün, yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi, taraflar arasında akdedilen sözleşmede de böyle bir haberleşme yöntemi belirlenmediğini, başvuru şartı usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca kusur konusunda çelişkiler mevcut olup ATK dan alınacak rapor ile çelişkinin giderilmesi gerektiği, Mahkemece sigortalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda %100 kusurluymuş gibi eksik inceleme ile karar verildiğini, sigortalı araç sürücüsünün tanıklığına başvurulması gerektiğini, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda kazaya etken olabilecek hususların incelemeye alınmadığını, bilirkişi tarafından kusur incelemesi yapılırken yalnız taraf ifadelerine dayanıldığı başkaca bir dayanağın bulunmadığı, ısrarla bu yönde rapora karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının zararının net olarak tespit edilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu … plakalı aracın 04/10/2017 tarihli trafik kazasından evvel 3 adet daha kazasının olduğu ve hatta 06/05/2017 tarihli kazasında Pert-Çekme belgeli işlem gördüğü ve hasar bedelinin ise 31.990,07-TL olduğunun belirtildiğini, kaza tarihinde uyuşmazlığa konu aracın hasarsız hali TSB Kasko Değer Listesine göre 38.097,00-TL olduğu görülmekle, evvelinde 3 kazaya karışan ve birinde pert işlemi uygulanan aracın kaza tarihinde 32.000,00-TL rayiç bedelinin olmasının mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda fahiş bir rayiç bedel belirtildiğini, kaldı ki rayiç bedelin hangi kıstaslara göre ve hangi nedenlerle belirlendiğinin de belirsiz olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, araç üzerinde bizzat inceleme yapılmadığı ve İzmir 1. SHM 2017/162 D. İş sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporu doğrultusunda raporun hazırlandığının anlaşıldığını, ancak tespit bilirkişi raporunun tek taraflı olarak yokluklarında alınması, denetime açık olmaması ve taraflarınca rapora süresinde itiraz edilmesi nedenleriyle, iş bu tespit raporunun, bağlayıcılığı bulunmadığını, ayrıca uyuşmazlığa konu tespit bilirkişi raporunda dava konusu araçta meydana gelen hasar tutarının KDV dahil 33.937,22 TL olduğu belirtilmiş ise de, hesaplanan tazminat miktarının poliçe genel ve özel şartlarına ve piyasa rayiçlerine uygun olmadığını, zira parça fiyatları belirlenirken hangi somut verilere göre belirlendiği belli olmamakla birlikte gerçek zararın araştırılması ilkesi gereği bilirkişi raporunda her parça için piyasa rayicini araştırması ve denetime elverişli bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, işçilik ücretlerinin de piyasa realitesini yansıtmadığını, dava konusu aracın makine ve otomotiv konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından bizzat incelenerek tespit yapılması gerekmekteyken, davacı tarafından sunulan belge ve fotoğraflara göre hasar tespiti yapıldığını ancak teknik bir konu olduğundan aracın bizzat görülerek Diagnoz Testi yapılmak suretiyle hasar tespiti yapılması gerektiğini, her halükarda Genel Şartlar hükümleri gereği tazminat miktarından mutlak surette parça tedarik iskontosunun düşülmesi gerektiğini, delil tespit giderinden müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini aksi halde eksikliklerin giderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı hasar nedeniyle ZMMS poliçesi kapsamında hasar bedeli tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda, 04/10/2017 günü, saat 22:00 sıralarında, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sahibinin bir anlık dalgınlıkla gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, sola Çağdaş Caddesine geçmek üzere refuj aralığında duraksamış durumda bulunan dava dışı …’ın kullandığı … plakalı araca çarptıktan sonra savrularak, maliki davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca ve dava dışı …’ün kullandığı … plaka sayılı araçlara çarptığı bu suretle 4 aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği; … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından araç maliki … adına düzenlenen ZMMS poliçesi ile 13/05/2017 -13/05/2018 tarihleri arasında kaza tarihini de kapsar şekilde teminat altına alındığı, araç başına maddi tazminat limitinin 33.000,00 TL olduğu, dava öncesinde davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Trafik Uzmanı … ile Otomotiv Öğretim Görevlisi … tarafından düzenenen 16/11/2018 tarihli raporda özetle; kazanın oluşumunda, dava dışı … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’ ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu; dava dışı … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’ın Kusursuz olduğu; … plaka sayılı araç sürücüsü davacı …’ın kusursuz olduğu; dava dışı … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’ün kusursuz olduğu; dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 33.937,00.-TL hasar meydana geldiği, söz konusu aracın kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 32.000,00.-TL ve sovtaj (hurda) bedelinin 15.000,00.-TL olduğu, kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç piyasa değerine yaklaşması nedeniyle aracın ağır hasarlı olduğu ve pert total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu belirtilerek, araçta oluşan toplam gerçek hasar miktarının 17.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvurunun internet adresi üzerinden yazılı olarak yapılmış olması halinin dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacağı belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının kep adresi üzerinden 26/10/2017 tarihinde bir kısım belgeler eklenerek davalıya tazminat istemli başvuru yapıldığı, dolayısıyla davacının dava öncesinde başvuru dava şartını yerine getirdiği anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.
Kusurun ve hasarın tespiti ile, davalının poliçe kapsamında sorumluluğunun tespitine yönelik olarak; trafik uzmanı … ile otomotiv öğretim görevlisi … tarafından düzenenen 16/11/2018 tarihli rapor ile, belirtilen bilirkişiler yanında heyete dahil edilen sigortacı bilirkişi …’den oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16/04/2019 tarihli ek rapor içeriğinin incelenmesinde; bilirkişi heyetleri tarafından düzenlenen bilirkişi raporlarının somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, her iki rapordaki kusur oranlarının birbiri ile aynı oldukları, otomotiv uzmanı bilirkişi tarafından raporda tespit edilen hasar bedelinin yeterli araştırmayı içerdiği ve hasar ile uyumlu oldukları anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/05/2019 tarihli 2017/1400 Esas – 2019/664 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 1.161,27 TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 290,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 870,87-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/09/2022