Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1415 E. 2023/281 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1415
KARAR NO : 2023/281

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2017 (Dava) – 11/07/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/88 Esas – 2019/132 Karar
DAVA : Faydalı Model Belgesinin ve Tasarım Belgesinin Hükümsüzlüğü
BAM KARAR TARİHİ : 23/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/07/2019 tarihli 2017/88 Esas ve 2019/132 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın Eylül 2016’da başvurduğu 2016/13200 nolu faydalı model ürününün, müvekkilinin 2011 yılında aldığı faydalı model tescili ile aynı olmasını, yenilik içermemesi nedeniyle hükümsüzlüğünü, tedbiren durdurulmasını ve yine davalı yana ait 25/08/2016 tarihli 2016/05771 nolu tasarımın da 2007/00309 nolu … Şti.’ne ait 30/01/2007 tarihli tasarım olması nedeniyle 2016/05771 nolu tasarımın iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yana ait faydalı model ürününün Dünyada pek çok ülkesinde uzun yıllardır kullanıldığını, davaya konu faydalı modeli istemleri incelendiğinde müvekkiline ait buluşun, davacı adına 2011 yılında tescillenen ancak daha sonra halka mal olan buluştan tamamen farklı, özgün ve yenilik özellikleri bulunduğunun anlaşılacağını, öte yandan davacının dayanmış olduğu 2011/04137 nolu faydalı modelin senelik ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle geçersiz hale geldiğini belirttiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “Dava faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davanın kısmen kabulüne, davalı adına kayıtlı 2016/13200 nolu faydalı modelin hükümsüzlüğü davasının reddine, davalı adına kayıtlı 2016/05771 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, belgelerin kayıtlarına ilişkin ihtiyati tedbirin devamına karar kesinleşince ortadan kendiliğinden kalkacağına” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin açıkça eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda davaya konu faydalı modelin yenilik kriterini ortadan kaldıran youtube kaydı dikkate alınmaksızın istemlere ilişkin görsellerin bulunmadığının görünmediğinin belirtilerek inceleme yapılmadığını ve raporun denetimsiz hale getirilerek soyut ifadelerle geçiştirildiğini,
sektörel anlamda tecrübe sahibi, bu konuda üretim yapan, plastik kalıbı konusunda deneyimli ve davaya konu olan kartuş ürününü tanıyan bir vasıflı kişinin bu videoyu izlediğinde ürünün patent dosyasını hiç görmese bile ürünün aynısını tasarlamasının, bu videodan fikir edinmesinin, üretmesi ve satışa sunmasının çok kolay olduğunu, davalı tarafın zaten kartuş ürünü tanıdığını, bu videoyu izlediğinde pim yapısını çözebileceğini, taklit edebilir veya kendi ürününe de uyarlayabileceğini, Brezilya firmasının davalı firmanın faydalı model ürünü ile birebir aynı olan ürünü ile ilgili herkesçe erişilebilir olarak reklam ve tanıtım faaliyetlerine davalının faydalı model belgesi başvuru tarihinden 10 ay önce başladığını, bu tanıtım faaliyetini gören davalı firma gibi aynı ürünü üreten bir firma Brezilya firması ile bağlantıya geçerek patente konu olan ürünün numunesini talep edebilir ve aynısını üretebileceğini ve kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece tasarım yönünden bir benzerliğin araştırılmasına gerek dahi bulunmadan davanın reddinin gerektiğini, 2016/05771 numaralı hükümsüzlüğü talep edilen tasarım bakımından dava açıldığı sırada, tasarımın henüz kesinleşmediğini, dava dışı firmanın itirazı üzerine başvurunun reddine karar verildiğini, yargılama sırasında alınan kök raporda bu konuda; “2016 05771 sayılı tescile konu ağda kartuşu başlıklı tasarım tescili için 25/08/2016 tarihinde müracaat edildiği, başvurunun 26/09/2016 tarih ve 253 sayılı bültende ilan edildiği, ilana dava dışı … A.Ş. Tarafından itiraz edildiği ve itiraz üzerine tasarım tescilinin iptal edildiği görülmüştür” tespit ve görüşüne yer verildiğini, mahkemece, her ne kadar davalı müvekkile ait 2016 05771 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı tasarımı karardan önce TPMK tarafından iptaline karar verilmiş olduğundan, zamansız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, söz konusu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faydalı model belgesinin ile tasarım belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
TPE kayıtlarından, davalıya ait 2016/05771 sayılı tasarımın iptal edilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece bu hususun araştırılarak ilgili TPE kararının kesinleşip kesinleşmediği mahkemesinden sorularak, kesinleşti ise tasarımın hükümsüzlüğü yönünden dava konusuz kaldığından tasarımın hükümsüzlüğü talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kesinleşmedi ise tasarımın hükümsüzlüğü konusunda olumlu veya olumsuz bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kısmen kabulü ile kararın anılan yönden kaldırılmasına, kaldırma sebep ve şekline göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/07/2019 tarihli 2017/88 Esas ve 2019/132 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK’ nın 353/(1)-a-6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davacı vekilinin istinaf itirazının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA
4-İstinaf başvurusu nedeniyle başvuru sırasında taraflardan alınan peşin harçların başvuru sahibi taraflara iadesine,
5-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi taraflarca yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/(1)-a -6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.