Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1408 E. 2022/1168 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1408
KARAR NO : 2022/1168

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2017 (Dava) – 07/02/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/1369 Esas-2019/129 Karar
DAVA : Alacak (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarihli 2017/1369 Esas ve 2019/129 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket …, EPDK’nun (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) 28.11,2013 tarihli EÜ/4729-1/02637 nolu elektrik üretim lisansına sahip olup, şirketin kuruluş amacı başta rüzgar olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ile elektrik üretimi yapmak ve bu yolla çevreci, ucuz, ve rekabelçi koşullara uygun olarak elektrik satış faaliyetinde bulunmak olduğu, bu doğrultuda müvekkil şirketçe gerekli inceleme ve araştırmalar yapıldıktan sonra şirketin … projesi kapsamında Aydın ve İzmir il sınırının kesişim noktasında yer alan …. ve … köylerinin yüksek rakımlı tepelerinde toplam 9 adet tribünden oluşan elektrik üretim santrali Kurularak elektrik üretim faaliyetine başladığını, davalı … ile her türlü risk içeren rüzgar tribünlerinin hasar teminatını sağlamak amaçlı 3065475 nolu CMI sigorta poliçesi düzenlenerek imzalandığını, sonrasında geniş kapsamlı işletme sigortası poliçesine ek olarak zeyilname düzenlendiğini, davacı şirkete ait rüzgar elektrik santralinde yer alan tribünlerde 13.01.2017 – 19.01.2017 tarihlerinde oluşan hasarlar müvekkil şirketçe davalı … şirketine bildirildiği ve meydana gelen tüm zararın, kâr kaybı da dahil poliçe kapsamında giderilmesi talep edildiği, davalı … tarafından hasar bildirimlerinin ve zararın tanzim edilmesi taleplerinin dikkate alındığı, 240087-240155-240279 nolu hasar dosyaları oluşturulmuş, tribünlerde oluşan fiziki ve mekanik hasarlar giderilmiş ancak kâr kaybına yönelik hasarın tam olarak karşılanmayıp eksik ödendiğini ileri sürerek, bakiye kar kaybı hasarı son ödeme tarihi olan 01.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “.. … Şti. tarafından, sigorta poliçesi kapsamında yer alan rüzgar türbinlerinde oluşan hasarlar nedeni ile davacının kar kaybı 348.155,00 Euro hesaplandığından ve bu bedel de eksiksiz bir şeklide davacıya ödendiğinden; davacının kar kaybına yönelik sigorta bedeli talebi yerinde olmadığı, davacının prim alacağına yönelik talebinin ise, sigorta poliçesinin davalı şirket tarafından iptali sonucu, kalan poliçe süresine karşılık ödenen primlerin iadesine ilişkin olduğu, … A.Ş. tarafından düzenlenen dekont incelendiğinde, prim iadesinin işbu dava açıldıktan sonra davacıya yapıldığı anlaşıldığı, davalı tarafın, süresi içinde prim iadesini gerçekleştirmeyerek davanın açılmasına sebebiyet verdiği, dava açıldıktan sonra davacının 20.000,00-Euro iade prim alacağı ödenmekle davanın konusuz kaldığı….” kar kaybına yönelik talebin REDDİNE, prim alacağı ise dava açıldıktan sonra ödenmekle konusuz kaldığından bu konuda hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; türbin durduğu süre boyunca duruş süresi boyunca, halihazırda davalı … şirketinin ve bilirkişinin de amortismana tabi olduğunu kabul ettiği ve çalışırken içinde bulunduğu atmosferik ve çevresel koşulların tedrici bozulma etkilerine maruz kalarak amortismana ve kıymetten düşmeye uğradığını, dolayısıyla söz konusu kısmi hasarda gerçekleşen amortismanın, kar kaybı sigorta bedelinin içinde sigortalı olması dolayısıyla tazmin edilmesi gerektiğini, tüm bu sebeplerle … Şirketi tarafından hazırlanan 07.08.2017 tarihli ekspertiz raporunda belirlenen 388.097,42 Euro kar kaybının hasarı somut vakıaya ve oluş özelliklerine daha uygun olduğunu, dolayısıyla davalı sigortanın yapmış olduğu ödemeler düşüldükten sonra bakiye kalan 29.939,42 Euro kar kaybı, hasar, zararlarının taraflarına ödenmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ve bu hesaplamayı esas alarak ve gerekçesiz kurulan hükmün hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesine dayalı alacağın tahsili davasıdır.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Taraflar arasında istinafa konu olan uyuşmazlık, davacının kar kaybının bulunup bulunmadığı hususundadır.
Bilirkişi raporu, davalının zararın tespitine yönelik olarak aldırmış olduğu …. firması tarafından hazırlanan rapor ile …. tarafından hazırlanan rapor arasında kar kaybına ilişkin farklı tutarların tespit edilmesinin sebebinin … Ekspertlik raporunda, brüt kat marjının mali verilere göre hesabı ve – duruş süresince, makine ekipmanının yıpranmaması sebebi ile kullanım ömrünün uzaması nedeniyle tasarruf edilen – çalışma ömrü fiili kazanımının Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartları ve Muniıch Re CMI Wordıng Bölüm I ve H klozlarındaki 9.4 maddesi nedeniyle tazminat hesabından düşülmüş olmasını belirtmiş, … firmasının “Teknik Amortisman Kazanım Tutarı” düşülerek yaptığı hesaplamanın daha hakkaniyete uygun olduğunu belirterek kar kaybının yerinde olmadığını belirtmiş, mahkemece bu rapor esas alınarak kar kaybına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, 04.02.2019 tarihli dilekçesi ile dava konusu türbin çalışmasa da tamamen hasara uğramamış olup, bulunduğu coğrafi koşullar nedeniyle türbin korunaklı bir kapalı alana alınamamış ve doğal olarak çalıştığı vaziyette maruz kaldığı doğa koşullarına ve şartlarına ve bunların etkilerine maruz kalmış olduğu, bu şartlar altında türbinin durması dolayısıyla ömrünün uzadığının iddia edilemeyeceğini, nitekim bu konuya ilişkin dosya kapsamında sunmuş oldukları türbinin üretici firması …’nın bilgi ve görüşlerini ilettiğini, söz konusu görüşlerde … sahasında İspanya teknik departmanının verdiği bakım bilgilendirmesi doğrultusunda, … O&M ekibi tarafından …. sahasında yıldırıma maruz kalan 4 türbin için tekrar devreye almadan önce major, ağır bakım çalışması yapıldığı hususu açıkça belirtilerek hasara uğradığı ancak çalışmayan türbinlerin kullanmadan kaynaklı eskimeye maruz kaldıklarına ve türbinin amortismana tabi kaldığına ilişkin iddialarını doğruladıklarını belirterek bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Davacı vekili bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiş, mahkemece bu itirazları dikkate alıp değerlendiren ek rapor yada yeni bir heyetten rapor alınmaksızın, söz konusu rapora istinaden hüküm tesis edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılması gereken iş, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, … ve … Ekspertizlik firmalarının düzenledikleri ekspertiz raporları arasındaki farkın sebebi tespit edilerek, söz konusu hasarın kısmi veya tam hasar olup olmadığı, hasar süresince amortisman ayrılmaya devam edilip edilmeyeceği, yani hasar süresince ödenmeyen veya tasarruf edilen işletme gideri bulunup bulunmadığı, varsa bu giderin poliçe uyarınca kar kaybından mahsubunun gerekip gerekmediği hususlarında konusunda uzman yeni bir heyetten bilimsel ve teknik verilere dayalı bir rapor alınıp dava dosyasındaki tüm deliller ( ekspertiz raporları, Gamesa görüşleri, poliçe, zeyilname vs.) hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarihli 2017/1369 Esas ve 2019/129 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 07.07.2022