Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1393 E. 2022/1071 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1393
KARAR NO : 2022/1071

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2014 (Dava) – 07/03/2017 (Karar)
NUMARASI : 2014/729 Esas – 2017/259 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarihli 2014/729 Esas ve 2017/259 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/10/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda ağır bir şekilde yaralandığını ve 3 ayı aşkın bir süre çalışamadığını, davalı sürücünün kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı sürücünün maliki olduğu kazaya karışan aracın diğer davalı … A. Ş nezdinde zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını ve poliçe teminatı kapsamında sorumlu olduğunu belirterek, 20.000,00-TL manevi tazminat talebinin 01/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizleri ile birlikte davalılardan …’dan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik kazanç kaybı için 100,00-TL, tedavi giderleri için 100,00-TL, araç hasar gideri olarak 700,00-TL olmak üzere toplam 900,00-TL maddi tazminatın 01/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya Urla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, davacı tarafın aylık geliri ile yapmış olduğu tüm zararları belgelemekle yükümlü olduğunu, talep konusu tedavi masrafları, ulaşım giderleri, çalışamama durumundan doğan zararın davacı tarafça ispatının gerektiğini, davacının tüm tedavi masraflarının SGK tarafından karşılanmak zorunda olduğunu, davanın SGK’ya ihbarını ve davacıya yapılan ödemelerin sorulması gerektiğini, kazanın oluşumunda davacı tarafın kusurlu olduğunu, istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı … A. Ş vekili cevap dilekçesinde özetle ; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını, bu poliçeden dolayı davacı …’ın yaralanmasına bağlı olarak müvekkili şirkete müracaat edilmesi 7991899 numaralı hasar dosyası açıldığını, kusur oranı ve maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmasının gerektiğini, araçta oluşan kazanç kaybı ve değer kaybının poliçe teminatı dışında olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini belirterek geçici iş göremezlik zararına ilişkin talebin reddine, sürekli iş göremezlik tazminatıın hesaplanmasına kaza tarihinden itibaren faiz isteminin reddine, davanın kabulü halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”….davanın kısmen kabulü ile;…83,39 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100 TL tedavi gideri, 560,00 TL araç hasarı olmak üzere toplam 743,39 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 01/10/2012 tarihinden itibaren (davalı … yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ….3.000,00 TL manevi tazminatın 01/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkiline %20 kusur izafesini kabul etmediklerini asli ve tam kusurun davalı olduğunu, femur kemiğinden oluşan bir kırık için 3 ay tıbbi iyileşme süresinin düşük olduğunu bu sürenin daha uzun olması gerektiğini, bu husustaki raporun hukuka uygun olmadığını, hükmedilen manevi tazminat tutarının çok düşük olduğunu, maddi tazminat yönünden de bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazlarının dikkate alınmadığını, bu itirazlarını tekrar ettiklerini, yargılama giderleri yönünden de kararın hukuka aykırı olduğunu, vekalet ücreti tayininde bariz hata yapıldığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı … vekili katılma yolu ile verdiği istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece davacı vekiline 10.01.2017 tarihli ara kararında maddi tazminat taleplerini tek tek açıklaması için iki haftalık kesin süre verildiğini, mahkemenin bu şekilde ara kararı oluşturmasının hukuken mümkün olmadığını, çünkü, davacı vekiline 30.10.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında da tazminat taleplerini kalemler halinde açıklaması için 2 haftalık kesin süre verildiğini, verilen bu kesin sürenin üzerinden iki yıldan fazla zaman geçtikten sonra yeniden kesin mehil verilmesinin hukuki kıymeti olmadığını, ön inceleme duruşmasında verilen kesin mehil üzerine davacı vekilinin 13.11.2014 tarihli dilekçesi ile 100,00 TL olarak talep ettikleri maddi tazminatın kazanç kaybı olduğunu ve iyileşme süreci içinde çalışamadığı günler için kazanç kaybını istediklerini beyan ettiklerini, bu beyanın davacı tarafı bağlayan beyan olduğunu, bilirkişilerin talepte olmayan hususlar konusunda rapor tanzim etmelerinin kabul edilemez olduğunu, bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporuna itiraz ettiklerini, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sonucu uğranılan bedensel zarardan kaynaklı maddi (geçici iş göremezlik zararı, SGK’ ca karşılanmayan tedavi gideri ve hasar bedeli) ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22/06/2021 tarih ve 2021/3089 E, 2021/3441 K sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Somut olayda, davacı hakkında mahkemece bu yönde alınan bir rapor bulunmadan davanın esası hakkında karar verildiği, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu yetersiz rapora göre geçici iş göremezlik süresinin belirlendiği ve anılan raporun tazminat hesabında esas alındığı anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; öncelikle üniversite hastanelerinden (Ege Üniverisitesi) veya Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu’ndan alınacak kurul raporu ile davacının sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresi belirlenerek, davacı için, iş bu davada geçici iş göremezlik zararı istendiği anlaşıldığından raporu düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre ve davalı … şirketinin kararı istinaf etmediği, bu durumda davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı gözetilerek karar verilmesi gerekmektedir.
2-6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının yaralanmasının niteliği ve iyileşme süresi, mahkemece üniversite hastanelerinden (Ege Üniverisitesi) veya Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu’ndan alınacak kurul raporu ile bellirleneceğinden, manevi tazminata yönelen istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
3-Kabule göre ise,
a-Dava dilekçesi ile, davalı … şirketinden manevi tazminat talep edilmediği halde manevi tazminatın kabul edilmeyen kısmı için davalı … lehine hükmün 12. bendinde vekalet ücreti takdir edilmesi,
b-Davacı ile davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinden, manevi tazminat yönünden yapılması zaruri olanlarının belirlenerek, davanın kabul ve red oranına göre anılan taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, hükmün 9. bendinde yazılı olduğu şekilde toplam miktar üzerinden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekili ile … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan kabulü ile, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın. 353/(1)-a-6. maddeleri gereğince kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile … vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarihli 2014/729 Esas ve 2017/259 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı ve davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine iadesine, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davacı ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre istinaf edenlerin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.