Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1392 E. 2022/93 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1392
KARAR NO : 2022/93

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2015 (Dava) – 09/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/1390 Esas – 2019/405 Karar
DAVA : Bedensel Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 20/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/04/2019 tarihli 2015/1390 Esas ve 2019/405 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 11.08.2012 tarihinde müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştıkları trafik kazası sonucu …’in yaralandığını, müvekkilinde kazaya bağlı sürekli bedensel zarar meydana geldiğini, sigorta şirketine başvuru sonrası davalının kısmi ödeme yaptığını, ancak ödemenini müvekkilinin zararını karşılamadığını belirterek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL bakiye iş gücü kaybına dayalı maddi zararının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine 05/11/2011-05/11/2012 tarihleri arasında zorunlu trafik sigorta poliçesi ile 225.000,00 TL limit ile teminat altına alındığını, kaza sebebiyle hasar dosyası oluşturularak sigortalının % 25 kusur oranına göre davacı …’e 17/09/2015 tarihinde 8.201,81 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında …’in vefat etmesi üzerine mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmıştır
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece;”….. davanın kabulü ile 37.404,96-TL maddi tazminatın 17/09/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş den alınarak davacılara (miras payları oranında) verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı yanın, gerek dava dilekçesinde gerek ıslah dilekçesinde hangi taleplerinin hangi alacak kalemine olduğunu açıkça belirtmediğini, bu duruma rağmen bilirkişi raporunda, 4.075,75 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 43.489,20 – TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere davacının toplam zararının 47.564,95 – TL olduğu ve kendisine önceden yapılan ödemenin mahsubu sonrasında bakiye alacağın 37.404,96 – TL olduğunun tespit edildiğini, yerel mahkemece hatalı bir şekilde işbu bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle hüküm tesis edildiğini, sigortalı araç sürücüsüne % 100 kusur izafe edilmek suretiyle davacı lehine bakiye tazminat hesaplanmasının ve bu doğrultuda müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulmasının kabulünün mümkün olmadığını, hükmedilen tazminatın 17.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinde yasal isabet bulunmadığını, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sonucu uğranılan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası 11.08.2012 günü dava dışı …’nun sevk ve idaresindeki, mülkiyeti kendisine ait olan … plaka sayılı araç ile davacı …’in sevk idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu davacının ayağından yaralanması şeklinde gerçekleşmiştir.
Davalılardan sigorta şirketi, dava dışı …’na ait … plaka sayılı aracı,05/11/2011-05/11/2012 tarihleri arasında karayolları motorlu taşıtlar zorunlu sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına almıştır. Teminat limiti sakatlanma halinde kişi başına 200.000,00 TL, kaza başına 2.000.000,00 TL’ dir.
Hükme esas alınan İzmir ATK Şube Müdürlüğünün 22/08/2017 tarihli raporunda ise davacının sürekli iş göremezlik oranının E cetveline göre %25 geçici iş göremezlik süresinin ise 6 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, üçlü bilirkişi heyeti( trafik, sigorta ve aktüer) tarafından düzenlenen 26/04/2018 tarihli raporda ise, dava konusu kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’nun kazanın oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığının, davacının yaralanması sonucu 4075,00 TL geçici iş göremezlik, 43.489,20 TL olmak üzere toplam zararının 47.564,95 TL olup, davalı sigorta şirketince davacıya 17/09/2015 tarihinde yapılan 8.201,81 TL ödemenin güncelleştirilmesi sonucu toplam tazminat tutarından 10.159,99 TL nin mahsup edilerek davacının bakiye zararının 37.404.96 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davalı sigorta şirketi vekiline hükme esas alınan 26/04/2018 tarihli rapor usulüne uygun olarak 28/05/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı vekilinin süresi içinde rapora itiraz etmediği, bu durumun davacılar yararına usuli kazanılmış hak teşkil ettiği, tahkikat aşamasında davalı vekilince ileri sürülmeyen hususların HMK nın 357/1 maddesi uyarınca istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği, vefat eden davacı …’in başvurusu üzerine, davalı sigorta şirketinin 17/09/2015 tarihinde ödeme yaptığı, bu tarih itibariyle davalının temerrütünün gerçekleştiği, davacılar vekilinin ıslah dilekçesine karşı süresi içinde davalının herhangi bir beyan ve itirazda da bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, HMK nın 353/1/b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/04/2019 tarihli, 2015/1390 Esas ve 2019/405 Karar kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 2.555,13 TL harçtan başlangıçta alınan 638,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.916,33 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalının yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK 333. mad. gereğince karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1- a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.