Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1386 E. 2022/1129 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1386
KARAR NO : 2022/1129

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2018 (Dava) – 28/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/97 Esas – 2019/738 Karar
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2018/97 Esas ve 2019/738 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/09/2017 tarihinde … plaka sayılı aracın müvekkil … ‘nin maliki olduğu … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı tarfik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı aracın bir kusurunun bulunmadığını, gerek kaza tespit tutunağında gerekse şirketler arasında mutabakatla oluşturulan SBM kayıtlarında … plakalı araca tam kusur verildiğini, … Sigortanın … plaka sayılı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, hasar sigorta şirketine ihbar edildiğini, eksperin hasarı 23.280,50 TL olarak belirlendiğini ve araç servis tarafından eksper raporu doğrultusunda tamir edilmiş ve faturası kesilip müvekkile teslim edildiğini, aracın tamir edilme sürecinde faturalar, fotoğraflar ve eksper raporundaki parça durumuna göre gerçek hasar bedelinin KDV dahil 23.280,50 TL olmasına ve ilgili tüm belgelerin sigorta şirketine gönderildiğini, sigorta şirketince 08/11/2017 tarihinde 16.767,00.-TL ödeme yapıldığını kalan bakiye, çekici ücreti 236,00 TL eksper ücreti 236,00 TL ve değer kaybının ödenmediğini, müvekkile ait aracın 2011 model 87571 km ‘de … olduğunu, kaza tarihi itibariyle aracın emsal araçlardan farklı olarak 4.000,00 TL değerinde airsuspansiyon sistemi, 4.500 TL değerinde spor çelik jant ve performans lastikleri, 5.000,00 TL değerinde müzik ve ışık sistemi bulunduğunu, çok bakımlı ve modifiye olan aracın kaza tarihi itibariyle emsal değerinin 70.000,00 TL olduğunu, eksik ödeme yapılması üzerine değer kaybı ve diğer alacakların ödenmesi için sigorta şirketine 27/11/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, 06/12/2017 tarihinde gerçek değer kaybı miktarından daha az 1.515,00 TL ödeme yapıldığını, diğer talepleri yönünden sigortacı tarafından bir ödeme yapılmadığını, bu yapılan ödemeyi kabul etmediğini, araçta meydana gelen gerçek değer kaybının temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte bilirkişi tarafından tespit edilerek ödenmesini talep ettiğini, aracın uğradığı hasar nedeniyle ödenmeyen hasar bedeli için şimdilik 100,00 TL dava tarihinden itibaren, çekici ücreti olan şimdilik 50,00 TL nin dava tarihinden itibaren, aracın uğradığı değer kaybı için şimdilik dava tarihinden itibaren yasal faizi ile şimdilik 50,00 TL değer kaybının hüküm altına alınmasına, eksper ücreti olan şimdilik 50,00 TL ‘nin yargılama giderleri içinde kabul edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; hasar bedeli için taleplerini arttırarak 5.227,54 TL’ ye yükselttiklerini, çekici ücreti için taleplerini 236 TL’ ye yükselttiklerini, ihbar tarihinden 8 iş günü sonraki tarih olan 09.10.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile lehlerine hüküm altına alınmasını, eksper ücreti için taleplerini 236 TL’ ye yükselttiklerini yargılama giderleri içinde kabul edilmesini, aracın uğradığı değer kaybı için taleplerini 1.985,00 TL’ye yükselttiklerini, dava tarihinden itibaren avans faizi ile hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kaza nedeniyle hasar bedeli ve değer kaybı bedeli huzurdaki davaya ikame edilmeden önce ödendiğinden haksız davanın reddine karar verilmesini, başvuru üzerine yapılan hasar eksper raporu ile hasar bedelinin 16.757,35-TL olarak belirlendiğini ve 08.11.2017 tarihinde ödendiğini, değer kaybı ekspertiz incelemesi ile davacının aracında meydana gelen değer kaybının 1.515,00-TL tutarında olduğu tespit edildiğni ve ödeme başvuran vekiline 06.12.2017 tarihinde yapıldığını, yapılan ödeme ile müvekkilin hasar ve değer kaybına ilişkin sorumluluğu sona erdiğini, bu nedenle hasar ve değer kaybına ilişkin taleplerin reddini talep ettiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin ancak ZMMS sigortası genel şartları B.2. maddesınde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, dolayısıyla Trafik Sigortası Genel şartları B.2. maddesi gereği aracın gerçek hasar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle de aracın hasar tarihindeki gerçek zararının Poliçe Şartları gözetilmek suretiyle belirlenmesi bakımından konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasını, değer kaybının ZMS sigortası Genel Şartları A.5.A maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen ekspertiz ücreti makul giderler kapsamında olmadığını, çekici ücretinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, bu nedenle hasar kaybı ve değer kaybının ödenmesi nedeniyle huızurdaki davanın reddine, müvekkil şirketin sorululuğuna gidilmesi durumunda kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesini, gerçek zararın giderilmesi ilkesini, zenginleşme yasağı ilkesini, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece , ”…Davanın kabulü ile; 5.227,54 TL hasar bedeli, 1.985,00 TL değer kaybı, 236,00 TL çekici ücreti olmak üzere toplam 7.448,54 TL ‘nin dava tarihi olan 22/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 236,00 TL ekspertiz giderinin yargılama giderleri içinde hesaplanmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen, itirazları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, müvekkili şirket tarafından görevlendirilen eksper tarafından 16.757,35-TL hasar tespiti yapıldığını, bilirkişi raporu ile 21.994,54-TL hasar tespit edildiğini, bilirkişi raporu ve ekspertiz raporu arasındaki farkın fahiş olduğunu ve yeniden inceleme gerektirdiğini, yerleşik hale gelmiş Yargıtay kararlarına göre de raporlar arasındaki çelişkinin yeni bir bilirkişi heyeti aracılığıyla giderilmemesinin eksik inceleme olarak nitelendirildiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.2.2 maddesi düzenlemesi gereği araç onarımının kaza tarihi itibariyle anlaşmalı onarım merkezinde yaptırılması halinde parça, tedarik, işçilik işlemlerinde %20 indirim uygulanacağını, bilirkişi incelemesinde iskontonun göz önünde bulundurulmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, ancak gerçek zararın giderilmesi ilkesi uyarınca, müvekkili sigorta şirketinin KDV’den sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin aracını onarırken KDV ödediğini ispatlaması ve yansıtma faturası kesmesi gerektiğini, dosya kapsamında davacının KDV ödediğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığını, hasar resimlerinden ve ekspertiz raporunun parça ve işçilik kısımlarından anlaşılacağı üzere … plakalı aracın sol kısımdan hasarlandığı; değer kaybına konu sol ön kapı, sol arka kapı değiştiği; sol arka çamurluk, sol orta direk sacı onarıldığının tespit edileceğini, ilgili aracın sol kısmından hasar aldığının kaza sonrası çekilen fotoğraflardan anlaşıldığını, hasar resimlerinden ve ekspertiz raporundan anlaşılacağı üzere yapılan onarımlar bütününde değerlendirildiğinde … plakalı aracın hasarının distribütör tarafından yetkilendirilmiş bir serviste layığı ile onarıldığı ve 2.el piyasa fiyatının 59.000TL civarında olduğunun görüldüğünü, aracın plaka ve şase numaraları ile yapılan tramer sorgulamalarında değer kaybı talebinde bulunduğu 28.09.2017 tarihli kazasından önce 28.02.2012 tarihinde … Sigorta’dan sol ön kapı kısmından hasar kaydına rastlanıldığını, taraflarınca temin edilen 41268369 No.lu poliçeli dosya işbu değer kaybına konu karşılaştırıldığında; değer kaybına konu sol ön kapı düzeltme ve boyama işlemi uygulandığının görüldüğünü, aracın onarılan sol marşbiyel sacı parçasının bakalit parça olması ve basit onarımla giderilebilen plastik parça hasarlarının değer kaybı hesaplama esasları ekinde yer alan teminat dışı haller bölümünde yer alması nedeniyle aracın değer kaybı talebinin teminat dışı olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporunda ise açıkça hangi parçaların hesaba dahil edildiği belirtilmediğinden eksik ve denetime elverişsiz olduğunun defaatle belirtildiğini, ek rapor alınması suretiyle bu eksik hususların giderilmesi talep edilmişse de yerel mahkemede işbu itiraz ve talepleri dikkate alınmadan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını; bilindiği üzere KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, somut olayda kazanın oluşumunda sürücü davacının 52/1-A hükmünü ihlal ettiği ve tali kusurlu olmasına rağmen sürücünün kusursuz olduğundan bahisle kusur oranlarının dağıtılmasının hatalı olduğunu, bunun yanı sıra kazaya karışan araçların kusur dağılımına taraflarınca itiraz edilmesine rağmen üçüncü bir rapor alınarak kusur oranlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken Yerel Mahkeme tarafından sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru üzerinden hüküm kurulmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, çekici ücretine teminat dışı olmasına rağmen hukuka aykırı şekilde müvekkili şirketin sorumluluğuna hükmedildiğini, her halükarda, ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceğini, ancak hükümde ıslaha konu edilen tutar bakımından 22.01.2018 tarihinin esas alındığını, açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ZMMS poliçesi kapsamında karşı araç sigortacısından bakiye hasar bedeli, bakiye değer kaybı bedeli, çekici ücreti ile ekspertiz rapor bedeli istemli tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 28/09/2017 tarihinde …’ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile maliki … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafık kazası meydana geldiği; dava dışı … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın tescil maliki adına düzenlenen ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigorta tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde 27/09/2017-27/09/2018 tarihlerini de kapsar şekilde teminat kapsamına alındığı; dava öncesinde davalı tarafından davacıya kısmi hasar bedeli ve değer kaybı bedeli ödemesi yapıldığı, davacının işbu dava ile bakiye hasar bedeli ve değer kaybı bedeli ile, ayrıca çekici bedeli ve ekspertiz raporu bedelini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan, trafik uzmanı ve makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 13/02/2013 tarihli raporda özetle; meydana gelen maddi hasarlı trafık kazasında; dava dışı sürücü …’ in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu; davacı sürücü (aracın maliki) …’ nin kusursuz olduğu; meydana gelen hasar bedelinin 21.994,54 TL. olduğu ancak, 08.11.2017 tarihinde 16.767,00 TL ödenmiş olmakla kalan 5.227,54 TL. hasar bedelinin ödenmemiş olduğu, olay tarihi itibariyle hasarsız haldeki güncel ikinci el piyasa değerinde meydana gelen değer kaybının 3.500,00 TL olduğu ancak, 06.12.2017 tarihi itibari ile 1.515,00 TL. değer kaybı bedeli ödenmiş olmakla kalan 1.985,00 TL değer kaybı bedelinin ödenmemiş olduğu, çekici ücreti talebinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası kapsamında olmadığı, Sigorta Şirketi”nin sorumlu olamayacağı, nihai kararın takdiri Mahkemeye ait olmak üzere talep edilen 50,00 TL. çekme ve kurtarma hizmet bedelinin uygun olmadığı, 01.11.2017 tarihli ekspertiz ücreti tahsilat makbuzu tanzim edilmiş olduğu ZMMS kapsamında olan ve KDV dahil 236,00 TL ekspertiz hizmet bedelinin talep edilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
1-Davalı vekilinin hasar bedeli ve değer kaybı bedeli ile kusur oranının tespitine ilişkin alınan rapora yönelik itirazları yönünden yapılan değerlendirmede; dosya kapsamı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenerek hazırlanmış olduğu ve yeterli incelemeyi içerdiği, hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu, dosya kapsamıyla uyumlu bulunduğu, kusur tespiti ve tazminat tutarı yönünden yapılan tespitlere ilişkin itirazın yerinde olmadığı, mahkemece raporun hükme esas alınmasında usule ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu hususlara ilişkin olarak yapılan itirazının reddi gerekmiştir.
2-Çekici ücretine teminat dışı olduğu yönündeki itirazına yönelik yapılan değerlendirmede; çekici ücreti dolaylı zarar olmayıp, aracın tamiri ve hasarın tespiti için yapılması kazaya bağlı zorunlu bir gider olup, çekici ücretinin ZMMS poliçesi teminatı kapsamında kalması nedeniyle, mahkemenin bu yöne ilişkin kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla davalı vekilinin istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
3-Davalı vekilinin ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği yönündeki itirazının değerlendirilmesinde; faiz başlangıç tarihi bakımından yapılan itiraz da yerinde olmamıştır. Zira, dava dilekçesinin incelenmesinde davanın belirsiz davası olarak açılmış olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu zarar haksız fiilden kaynaklanmakta olup davacı “dava tarihinden” itibaren faiz talep ederek işbu belirsiz alacak davasını açmış olmakla, talep arttırımına konu tutarın başta belirsiz alacak davası olarak istenen talebin devamı niteliğinde olduğu ve davanın haksız fiile dayalı olduğu dikkate alınarak, faiz başlangıç tarihi bakımından bir ayrım yapılmaksızın tüm tazminat miktarı yönünden belirlenecek temerrüt tarihine göre faiz başlatılması gerektiğinden, mahkemenin dava dilekçesindeki ve ıslah dilekçesindeki tutarlar bakımından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine dair kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla, davalı taraf vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının reddi gerekmiştir. (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17.HD 2021/2341 E.- 2021/2722 K, Yargıtay 4. HD 2021/15168 E.- 2021/9250 K., Yargıtay 4. HD. 2021/339 E.-2021/1280 K., 2016/15771 E.-2018/112 K., Yargıtay (kapatılan) 17. HD 2019/5263 E.-2020/8614 K., 2021/2095 E.- 2021/2605 K, 4. HD 2017/1700 E.- 2019/5921 K., Yargıtay (kapatılan) 17. HD 2020/1750 E.-2020/4456 K.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2018/97 Esas ve 2019/738 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 508,80-TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 171,60-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 337,20-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/07/2022