Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1381 E. 2022/1135 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1381
KARAR NO : 2022/1135

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2017 (Dava) – 28/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/571 Esas – 2019/643 Karar
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2017/571 Esas ve 2019/643 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/01/2017 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın trafik kazası yaptığı, 13/04/2017 tarihinde başvuru yapmalarına rağmen ödeme yapılmadığını, kaza sebebiyle davacının yaralanması sebebiyle geçici iş göremezlik ve kalıcı iş gücü kaybı zararının davalı sigorta şirketinden tazminini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/02/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini rapor doğrultusunda 36.458,33-TL’ye artırmış, harcını yatırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2918 sayılı yasanın 97. maddesine göre usulüne uygun başvurusunun bulunmadığını, müvekkili şirketin poliçe limiti ile sorumluluğunun sınırlı olduğunu, sigortalının kusurunun ve davacının zararının ispatının gerektiğini, tedavi ve geçici iş göremezlik taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında bulunduğunu, kaza sebebiyle elde edilen gelir ve tazminatların ve SGK tarafından yapılan ödemenin mahsubunun gerektiğini, dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece,”…Davanın kabulü ile 11.436,75-TL geçici iş göremezlik zararı, 25.021,58-TL kalıcı iş gücü kaybı zararı olmak üzere toplam 36.408,33-TL’nin 27/04/2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’ den alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece alınan bilirkişi kusur raporunda müvekkili şirkete sigortalı olan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, aracın sürücüsüne izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, meydana gelen kazada tarafların kusurunun belirlenmesinde hayati önemi olan hususlar dikkate alınıp kusur durumunun bilimsel bir şekilde ortaya koyulması gerektiğini, meydana gelen kazada tarafların kusurunun belirlenmesinde hayati önemi olan bu hususların değerlendirilerek İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi istediklerini, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, davacı yana ait maluliyet raporunda belirtilen oran yüksek olup tazminata esas teşkil etmesinin yerinde olmadığını, davacı yanın maluliyet oranın tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Dairesi’nden alınması gerektiğini, geçici işgöremezlik tazminatına ilişkin taleplerin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı kaldığını, geçici işgöremezlik talepleri tedavi giderleri kapsamında olup, 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, geçici işgöremezlik talepleri tedavi giderleri kapsamında olup, tedavi giderleri ile ilgili tüm sorumluluk SGK’da olduğundan aleyhe açılan davanın reddi gerektiğini, yasa gereği artık trafik kazası nedeni ile tüm tedavi giderleri SGK tarfından karşılanacak olup,yaralının SGK ya tabi olup olmadığına bakılmayacağını, zira bu kanun değişikliğiyle sigorta şirketlerinin SGK ya katkı payı olarak belirli primleri peşinen ödeyeceğini, dolayısıyla 25.02.2011 milat olup bu tarih öncesi ve sonrası tüm zorunlu poliçeler kasamındaki trafik kazalarında SGK’ ya bağlı tüm resmi ve özel sağlık kuruluşlarınca verilen her türlü sağlık bedellerinin SGK tarafından karşılanacağını, işbu mevzuat hükümleri çerçevesinde müvekkili aleyhine hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı kaleminin ortadan kaldırılmasını talep ettiklerini, itirazlarının değerlendirilerek yeni bilirkişi incelemeleri ile birlikte müvekkili şirketin poliçe teminat limiti doğrultusunda yeni bir hüküm kurulmasına karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücreti masraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kaza neticesinde uğranılan cismani zarar sebebiyle ZMMS kapsamında karşı araç sigortacısından maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda; maliki … kaza anındaki sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Çeşme İlçesinden İzmir İli yönüne seyir halinde iken, aynı istikamette ve önünde seyreden araç maliki ve sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracını sollamaya geçtiği ve geçişini tamamlamadan tekrar şeridine dikkatsiz ve kontrolsüzce geçişi sırasında, sollama yaptığı araca çarpması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği; dava dışı …’e ait … plakalı aracın davalı … Siğorta A.Ş, nezdinde 06/01/2017-06/01/2018 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında teminat altına alındığı, kaza tarihi itibari ile kaza başına 330.000,00.-TL sakatlık teminatı verildiği görülmüş, 24/01/2017 tarihli kazanın poliçe süresi içinde meydana geldiği, davalıya yapılan başvuruya rağmen dava öncesinde davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
31/05/2018 tarihli ve 1240 sayılı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporunda özetle; Engellilik ölçütü sınıflandırılması ve engellilere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre 24/01/2017 tarihli trafik kazasına sürekli sakatlık oranı % 8 (yüzde sekiz) olarak değerlendirildiği, şahsın olaya bağlı ortopedik arızası nedeniyle tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olarak kabulunün uygun olacağı mütalaasına varıldığı bildirilmiştir.
Trafik bilirkişisi, aktüerya bilirkişisi ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 13/02/2019 havale tarihli kök raporda özetle; sonuç olarak, 24/01/2017 tarihli trafik kazasının oluşunda; … plakalı araç sürücüsü davacı …’nın kusursuz, davalı … Sigorta A.Ş’de ZMSS poliçesi bulunan … plakalı araç sürücüsü …’in % 100 asli tam kusurlu bulunduğu, davacının % 8 özür oranına ve sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusuruna göre geçici iş gücü kaybı tazminatının 11.436,75-TL, daimi iş gücü kaybı tazminatının 25.021,58-TL olarak hesaplandığı ve ZMSS teminatı kapsamında olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’nin tazminatın 27/04/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödemekle yükümlü olduğunu bildirmişlerdir.
1-Davalı vekilinin kusur raporunda belirtilen kusur oranına yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesinde; hükme esas alınan kusur raporunun dosya kapsamına ve kazanın oluşuna uygun, kazaya etki eden hususların ayrıntılı olarak incelenerek düzenlendiği, içerik olarak yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gibi kaza tespit tutanağında belirlenen kusur oranı ile de uyumlu olduğu, mahkemece kazanın oluşumuna ve dosya kapsamına uygun kusur raporuna göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bu nedenle davalının bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı, reddi gerektiği anlaşılmıştır.
2-Davalı vekilinin maluliyet oranına ilişkin rapora yönelik itirazının değerlendirilmesinde; haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22/06/2021 tarih ve 2021/3089 E, 2021/3441 K sayılı ilamı aynı doğrultudadır.) 31/05/2018 tarihli ve 1240 sayılı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan engellilik ölçütü sınıflandırılması ve engellilere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, mahkemece hükme esas alınan malulüyet raporunun içerik olarak yeterli incelemeye dayalı ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından mahkemece alınan maluliyet raporuna göre karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı vekilinin bu husustaki istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir
3-Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu, 6111 sayılı yasa uyarınca herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı yönündeki istinaf itirazının değerlendirilmesinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olup geçici işgöremezlik tazmini gereken zararlardandır (aynı yönde düzenleme, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46. maddesinde de benimsenmiştir). Anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmininin gerektiği açıkça kabul edilmiştir.
Bilindiği üzere, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesinin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alındığında TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından ve “belgesiz” tedavi giderlerinden sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi giderlerinin hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/2511 E.- 2021/2452 K). Bu sebeple, geçici işgöremezlik tazmini gereken zararlardan olup poliçe teminatı kapsamında kaldığı kabul edildiğinden, bu tazminattan sigorta şirketlerinin artık sorumluluğunun kalmadığına dair davalı taraf beyanları yerinde olmayıp, 6111 Sayılı Yasa sonrasında da sigorta şirketlerinin geçici işgöremezlik tazminatı sorumlulukları devam ettiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2017/571 Esas ve 2019/643 Karar sayılı kararına yönelik tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 2.487,05-TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 666,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.820,65-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/07/2022