Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1364 E. 2022/1025 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1364
KARAR NO : 2022/1025

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2017 (Dava) – 18/06/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/126 Esas – 2019/720Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Destekten Yoksun Kalmaya İlişkin Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 tarihli 2017/126 Esas ve 2019/720 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan …’nın sevk ve idaresinde bulunan, …’un işleteni, … A.Ş’ nin sorunlu trafik sigortacısı olduğu… plakalı aracın müvekkillerinin murisi …’a çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, meydana gelen kazada davalı …’nın kusurlu olduğunu, murisin ölümü nedeni ile müvekkillerin murisin desteğinden mahrum kaldıklarını, sigorta şirketi tarafından 30.644,70 TL ödeme yapılmışsa da bu ödemenin gerçek zararı karşılamadığını bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere murisin eşi … için 500,00 TL, murisin çocukları … ve … için 250,00’şer TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi yönünden başvurma tarihi, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, eş … için 80.000,00 TL, çocuklar … ve … için 35.000,00 ‘er TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar sürücü ve işletenden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişt, davacılar vekili 06/05/2019 tarihli değer arttırım dilekçesi ile müvekkili … için destekten yoksun kalma tazminatını 10.026,07 TL olarak belirlemiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın müvekkili nezdinde, 28/05/2016-28/05/2017 tarihleri arasında zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, teminat limitinin 310.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve teminat limiti ile sınırlı bulunduğunu, davadan önce davacı …’e 30.644,70 TL ödeme yapıldığını, alınacak aktüer raporunda bu tutarın güncellenmesi ve tazminattan mahsubunun gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve … vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, meydana gelen kazada kusurun 2.13 promil alkollü olan davacıların murisi …’da olduğunu, murisin eşine müvekkiller tarafından 10.000 TL manevi tazminata ilişkin olarak ödeme yapıldığını bildirerek, öncelikle kusur durumunun tespiti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”… tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde alınan kusur raporlarının birbirini doğruladığı ve kazanını meydana gelmesinde davalı … nın %25 oranında kusurlu olduğu, diğer kusrun muris … da olduğu alınan aktüer raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup davacı … e daha önce yapılan ödemenin güncelleştirilerek mahsup edildiği davacı … ve … in babalarının ölüm tarihi itibariyle herhangi bir destek zararlarının bulunmadığı, yaptırılan mali ve iştimai durum araştırması sonucu manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı, davalı tarafın ekonomik yönden mahvına sebep olmaması gerektiğinden haraketle hakkaniyete uygun olarak tespiti gerektiği ve bu nedenle davacı … e 10.000 TL, … ve … için 5.000’er TL manevi tazminat takdirinin yerinde olduğu… ” gerekçesiyle “….Davacı … in destekten yoksun kalma davasının kabulü ile 10.026,07 TL DYK tazminatının 05/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı … e verilmesine, Davacı … ve … in DYK tazminatı istemli davasının reddine, …Davacıların manevi tazminat istemli davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 10.000 TL, davacı … ve … için 5.000’er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalılardan … ve … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar … ve … vekilleri istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, mahkemenin itiraz taleplerini dikkate almadan yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporu ile hüküm kurduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68. maddesinde yüz metre kadar ileride yaya geçidi ve kavşak bulunan yerlerde yayaların taşıt yolunu kullanarak karşıdan karşıya geçmeleri yasaklanmış, aksi davranışları sergileyen yayalar için 1.800,00 TL idari para cezası öngörüldüğünü, dava konusu kazanın gerçekleştiği sırada karşıdan karşıya geçmekte olan yaya … olayın tek görgü tanığı olduğunu, beyanları yukarıda bahsi geçen tüm olguları doğrular nitelikte olduğunu, bu durumda kazanın müteveffanın ağır kusurundan ileri geldiğinin kabulü gerektiğini, dava konusu olaya değin kaza bir yana , trafik cezası bile almamış olan müvekkiller, kusurları olmamasına rağmen kaza sebebiyle travma yaşadığını, günlerce yaşanan olayın etkisinden çıkamadığını, tüm bu süreçte müteveffanın ailesinin yanında olmaya çalışmışların görüşme talebinde bulunarak bir nebzede olsa acılarını hafifletebilmek adına sigorta şirketi tarafından yapılan 30.644,70 TL tazminata ek olarak 10.000,00 TL ödeme yapıldığını, buna ilişkin dekont dosyada bulunduğunu, esasen dava konusu kazanın sebep olduğu maddi/manevi tüm zarar sigorta şirketi ve müvekkiller tarafından yapılan ödemeler ile giderilmiş olup, hukuki dayanağı bulunmayan taleplerin reddi gerekirken kurulan hüküm yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm davalılardan … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Davaya konu trafik kazası, tarihinde, da 12/11/2016 davalı sürücü …’nin sevk ve idaresinde bulunan… plakalı aracın, yolun karşısına geçmeye çalışan davacıların murisine çarpması şeklinde gerçekleşmiş olup, kaza sonucu davacıların yakını … vefat etmiştir.
Davacılar, trafik kazası sonucu yakınlarını kaybetmeleri nedeniyle destekten yoksun kalmaya ilişkin bakiye zararlarının, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortasını tanzim eden davalı sigorta şirketinden tahsilini istemektedirler.
Davalı sigortalı …’ye ait … plaka sayılı araç, davalı sigorta şirketi tarafından, kaza tarihini kapsar biçimde 28/05/2016-28/05/2017 tarihleri arasında zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat kapsamına alınmıştır. Teminat limiti ölüm halinde 310.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Kaza tespit tutanağına göre, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücünün 2918 Sayılı KTK’nın52/1-b maddesini, davacıların murisinin aynı kanunun 68/1-b/3 kuralını ihlal ettiğinin, yol yapım çalışması nedeniyle yol şerit çizgisi, orta refüj aydınlatması, kaza mahallindeki yaya geçidi yer işaretlemesi ve levhasının bulunmadığının bidirildiği, hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 16/08/2018 tarihli raporunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’nın %25, davacıların murisi yaya …’ın %75 oranında kusurlu olduklarının, yol çalışmasının belirlenen kusur oranlarına etkisi bulunmadığının bildirildiği, Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/2 esas sayılı dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan11/006/2018 tarihli kusur raporunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın tali derecede, yaya …’ın asli derecede kusurlu olduklarının bildirildiği görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından, davalı sigorta şirketine, davadan önce yapılan başvuruya istinaden, 18/01/2017 tarihinde davacılardan …’e 30.644,70 TL ödeme yapıldığı, hükme esas alınan aktüer raporunda davacılardan eş …’in bakiye destek zararının 10.026,07 TL olduğunun, davacılardan … ve …’in kaza tarihinde destekten çıktıkları ve gelir elde ettikleri bir işte çalıştıklarının, destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacaklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada, hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporu ile iş bu dosyada ve ceza dosyasında alınan diğer kusur raporlarının birbirleri ile uyumlu olup çelişki arz etmedikleri, aktüer raporunun denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bulunduğu görüldüğünden, davalılardan … ve … vekillerinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
2-6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayın gelişimi, davacıların murislerinin ölüm şekli, davalı …’nın …’nin meydana gelen olaydaki kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında istinaf edenlerin sıfatına göre davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu anlaşılmış, davalılardan … ve … vekillerinin bu yöndeki istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalılardan … ve … tarafından ödenen 10.000,00 TL tazminatın, davacıların manevi zararlarına karşılık ödenmiş olmasına göre, davalılardan … ve … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesini 18/06/2019 tarih ve 2017/126 Esas-2019/720 Karar sayılı kararına karşı davalılardan … ve … vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 2.051,08-TL harçtan başlangıçta alınan 171,50- TL’nin mahsubu ile bakiye 1.879,58-TL’nin anılan davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalıların yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK 333. mad. gereğince karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1- a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.