Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1361 E. 2022/1020 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1361
KARAR NO : 2022/1020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2017 (Dava) – 09/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/1180 Esas – 2019/621 Karar Kaynaklanan Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarihli 2017/1180 Esas ve 2019/621 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile birlikte toplam beş adet aracın 03/07/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde “Şerit ihlali ve hatalı sollama” yapmak suretiyle asli kusurlu olan aracın … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti maksadıyla İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/142 D. İş sayılı dosyası ile araçta 56.580,00 TL tutarında hasar olduğunun mütalaa edildiğini, 02/10/2017 tarihinde davalının resmi kayıtlı elektronik posta adresine başvuru yapıldığını, ancak bugüne değin olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hak ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; hasar bedeline mahsuben 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde sözü edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kaza tarihi itibari ile belirlenen teminatlarla ve sigortalısının kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, kaza tarihi itibariyle ise trafik poliçe teminatının araç başına 33.000 TL olduğunu, kazada şirket sigortalısı araç sürücüsünün hiçbir kusuru bulunmadığını, tek taraflı sunulan delillerin kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca sorumluluğu kabul anlamına gelmemek üzere, konu kazaya karışan birden fazla araç mevcut olduğunu, kaza sonucu gelen tüm taleplerin beklenerek teminatlarımız oranında proporsiyon yapılarak müvekkil şirketçe sorumlu olunabilecek tutarın hesaplanması gerektiğini, delil tespiti kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”…. Davanın kabulü ile 24.750,00-TL hasar bedelinin dava tarihi olan 23.10.2017’den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı sigorta vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı sigorta vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeksizin; dava konusu aracın pert total kabul edilerek davacının zararının 24.750,00 TL olarak tespit edilmesi ve buna göre hüküm kurulmasının olmadığını, 2918 Sayılı KTK’nın 96. maddesi uyarınca teminatın garameten paylaştırılması gerektiği hususunun göz ardı edildiğini, dava konusu kazanın ok araçlı bir kaza olup, olayda çok sayıda aracın hasar gördüğünü, kaza tarihinde trafik zorunlu poliçe limitinin araç başına 33.000,00 TL, kaza başı 66.000,00 TL olduğunu, bu durumda kaza sebeiyle zarar gören kişilerin taleplerinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, yerel mahkemece savunmaları dikkate almadan ve gerekçeli kararda da savunmalarına neden itibar edilmediğine dair bir açıklama yapılmadığını, kararın gerekçesiz ve denetimden uzak olduğunu, kaldırılması ve davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu trafik trafik sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın (hasar bedelinin) tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına göre, 2918 Sayılı KTK’nın 96. maddesi uyarınca teminatın garameten paylaştırılmasına gerek kalmamasına, davaya karışan diğer araçların ve davacıya ait aracın toplam hasar bedelinin poliçe teminat limiti içerisinde kalmasına, HMK’ nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli 2017/1180 Esas ve 2019/621 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalıdan alınması gereken 1.690,67-TL istinaf karar harcından peşin alınan 422,67-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.268,00 -TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.