Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1360 E. 2022/1195 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1360
KARAR NO : 2022/1195

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019 (Dava) – 27/06/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/120 Esas – 2019/740 Karar
DAVA :Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Maddi Tazminat (Hasar Bedeline İlişkin)
BAM KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/06/2019 tarihli 2019/120 Esas ve 2019/740 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/06/2017 tarihinde dava dışı …’ a ait ve onun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, müvekkiline ait … plaka sayılı araca çarparak aracının hasarlanmasına neden olduğunu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı sigortacısı olduğunu, kaza sonrasında hasarlanan davacıya ait aracın Almanya da bulunan Mühendislik Bürosu tarafından düzenlenmiş olan 08/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda 7.254,54-Euro, aracın rayiç değerinin 10.000,00-Euro, hurda değerinin 4.500,00-Euro gerçek zararın 5.500,00-Euro olarak tespit edildiğini beyanla, müvekkili aracında meydana gelen 5.500,00-Euro hasar bedeli tazminatının, davalı sigortanın temerrüde düştüğü 04/10/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte, ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan tahsiline, müvekkilinin bilirkişi ücreti olarak Almanya ülkesinde ödediği 861,32-Euro nun, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK md. 6/1 gereğince, müvekkili şirketin yerleşim yeri itibariyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davaya konu kazaya ilişkin müvekkili sigorta şirketi tarafından, davacıya ödeme yapıldığını, ekspertiz raporu ile aracın pert total olarak kabul edilmesi durumuna göre zarar hesaplaması yapıldığını, aracın ikinci el değeri Almanya’da veri tabanı güvenilir internet sitesi www…..com’da deklare edilen 7.790 Euro olarak ikinci el değerine yakın değer olarak tespit edildiğini ve aracın hurda değerinin ise 4.500 Euro olarak belirlendiğini, aracın Almanya’ da pert total değerlendirmesi halinde aracın ikinci el değerinin 7.790, euro -4.500,euro sovtaj değerinin 3.290,-Euro (13.225,14-TL) olarak zarar miktarı belirlendiğini, tespit edilen bu miktarın 17.11.2017 tarihinde davacının vekiline ödendiğini bildirerek, davacının zararı karşılandığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARI :
Mahkemece;”…. 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
5.500 euro hasar tazminatının 2.893,26 Euroluk kısmı ile ilgili talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2.606,98 Euro hasar tazminatının 04.10.2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanarak tahsili ile davacıya verilmesine,
861,32 EURO bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının yargılama gideri olarak yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına,
2-Alınması gereken 794,51.-TL harçtan peşin alınan 419,06.-TL harcın mahsubu ile bakiye 375,45.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Peşin harç için yapılan 419,06.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 995,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 861,32- Euro bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın kabul edilen bölümü üzerinden ve konusuz kalan bölümle ilgili de davacının haklılık durumuna göre hesaplanan 2.944,59-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı sigorta vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hukuka aykırı talepleri kabul etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan zararın ancak haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini, hükümde müvekkili aleyhine hükmedilen ekspertiz ücretinin hatalı olduğunu, eksper raporuna asıl alacağı belirlemek için delil tespiti olarak başvurulduğunu, kendilerine herhangi bir bildirimde bulunmaksızın davada delil olarak ileri sürülen eksper raporunun hükme esas alınmaması gerektiğini, hüküm kapsamında sigorta ettiren sigortalı ve lehtar tarafından ödenen ekspertiz ücretinin makul giderler arasında yer alabilmesi için eksper veyahut bilirkişi atamasına ilişkin bilirkişilerin atama yapılmadan önce sigorta kuruluşu ile paylaşılması gerektiğini, herhangi bir bildirimde bulunmaksızın doğrudan eksper raporu aldıran ve sigortacılığın temel ilkesi olan iyi niyet kurallarını ihlal eden başvuranın eksper ücretinden sorumlu olmayacağının izahtan vareste olduğunu, talep edilen ekspertiz ücretinin makul oranı aştığını, karar tarihindeki kur üzerinden tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı hasar bedeline dayalı maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Davalı sigorta şirketince düzenlenen poliçe celbedilmeksizin, 30/06/2017 tarihinde gerçekleşmiş bulunan dava konusu kazaya ilişkin olarak davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğuna dikkat edilmeksizin, hüküm kurulması yerinde olmamıştır.
2-Davacıya ait yabancı plakalı aracın trafik kazasında uğradığı zararının o ülkedeki piyasa koşullarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Buna göre, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait araç hasarının Almanya’daki rayiç bedeline, sovtaj bedeline ve yenilenecek parça değerlerine göre belirlenmiş olduğu görülmüştür. Bu itibarla, davalı vekilinin anılan yöne ilişen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2- Hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporuna göre, davalı sigortalısı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 7.254,54 Euro hasar meydana geldiği, aracın piyasa değerinin 10.000 Euro olduğu, buna göre aracın pert total olarak kabul edilmesi gerektiği, hurda değerinin 4.500 Euro olduğu, bu durumda gerçek hasar bedelinin 5.500 Euro bulunduğunun bildirildiği, davalı tarafından dava tarihinden sonra davacı yana 17/11/2017 tarihinde 13.225,14 TL ödendiği, ödeme tarihi itibariyle bu miktarın 2.893,26 Euro’ya tekabül ettiği, buna göre davacının bakiye zararının 2.606,98 Euro olduğu bildirilmiştir. Hükme esas alınan raporun dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Davacı vekili Almanya’da yaptırdığı ekspertiz ücretinin, yargılama gideri olarak fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı olarak hüküm altına alınmasını talep etmiş, mahkemece eksper ücretinin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 21.11.2017 tarih 2016/17807 E- 2017/10786 K, 05.03.2015 tarih 2014/2413 E- 2015/3870 K ve 22.12.2014 tarih 2014/21991 E- 2014/19194 K sayılı ilamlarında açıklandığı üzere, Almanya’da yapılan ekspertiz masrafının karar tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının yargılama giderine eklenerek davanın kabul-red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekir.
Buna göre, ilk derece mahkemesince davacının Almanya’ da yapmış olduğu eksper giderinin, karar tarihi itibariyle TL’ na çevrilerek davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan bu durum karşısında; davalı sigorta vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, kısmen kabulü ile istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın. 353/(1)-a-6. maddeleri gereğince kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın HMK’nın 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davalı sigorta vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı sigorta vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/06/2019 tarihli 2019/120 Esas ve 2019/740 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/(1)-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.