Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1359 E. 2022/1583 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1359
KARAR NO : 2022/1583

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2018 (Dava) – 28/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/256 Esas – 2019/648 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2018/256 Esas ve 2019/648 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili uzman doktor olup davalı sigorta şirketiyle sağlık uzmanları bireysel riskler sigorta poliçesi yaptırdığını ve gerçekleşen bir riziko nedeniyle müvekkili aleyhine açılan davada davalı sigorta şirketine ihbarda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketinin davaya katılmadığını, hasar dosyası açmakla yetindiğini, İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/554 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu davanın müvekkili aleyhine sonuçlandığını ve İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2017/15714 esas sayılı dosyasına 73.173,41 TL ödemek zorunda kaldığını belirterek müvekkilinin ödemiş olduğu bu bedelin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece ”…davanın kabulüne, 73.173,41 TL nin ödeme tarihi olan 29/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu talebin davaya dayanak Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, dosyada mevcut 175132408 nolu Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigorta Poliçesinin Teminat Dışında Kalan Haller maddesi gereği “Aynı Sigortalı tarafından daha önce yapılan bir operasyonun ardından düzeltme amaçlı yapılan estetik operasyonlar” nedeniyle Sigortalıya karşı ileri sürülebilecek tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, estetik operasyon yapıldığını, müvekkili şirketin daha önce yapılan operasyonun ardından düzeltme amaçlı yapılan estetik operasyondan kaynaklı tazminat taleplerine ilişkin poliçeden doğan sorumluluğu bulunmadığını belirterek; öncelikle tehir-i icra taleplerinin kabulü ile ilamın kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı şahsa ödenen tazminatın Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında sigortacısından rücuen tahsili istemlidir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Sigorta eksperi bilirkişi tarafından düzenlenen 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sigortalı davacının mesleki sorumluluğunu 30/06/2009 ile 30/06/2010 arasında geçerli olan poliçe ile davalıya teminat altına aldırdığının poliçeden anlaşıldığını, davacının göğüs küçültme ve karın germe amacıyla 16/05/2009 tarihinde dava dışı hastasını ameliyata aldığı, hastanın ameliyat sonrası şikayetlerinin sürmesi ve yaralarının iyileşme sürecinin uzaması üzerine 25/07/2009 tarihinde ikinci bir ameliyatın yine davacı doktor tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu fakat hastanın sıkıntıları geçmeyip eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden dolayı dava dışı hasta vekilinin 10/12/2009 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açtığını, mahkemenin verdiği karar sonrası davacının icra takibinin hacze düşmesini engellemek için yaptığı ödemenin tamamından davacı doktorun mesleki sorumluluğunu üzerine alan … Sigorta A.Ş.’ nin poliçe limitleri dahilinde, mesleki sorumluluk sigortası kapsamında Hekim Mesleki Sorumluluk sigortası genel ve özel şartları bir arada değerlendirildiğinde 73.173,41 TL’ den sorumlu olduğu belirtilmiştir.
İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/302 Esas ve 2017/404 karar sayılı dosyasında; hastası dava dışı …’ye yapmış olduğu ameliyat nedeniyle yaşanan olumsuzluklar üzerine adı geçen şahıs tarafından davacı doktor aleyhine, eser sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle açmış olduğu davada davacı aleyhine 17.750,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsiline hükmolunduğu; verilen hükme istinaden davacı aleyhine, alacaklının İzmir 6. İcra Müd. 2017/15714 esas sayılı dosyasında asıl alacak ve ferileri yönünden takip başlatması üzerine, davacı tarafından takip dosyasına 73.173,41-TL ödenmesi nedeniyle dosyanın kapatıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/302 Esas ve 2017/404 karar sayılı dosyası ve İzmir 6. İcra Müd. 2017/15714 esas sayılı dosya kapsamına göre; davalı vekili, müvekkili şirketin daha önce yapılan operasyonun ardından düzeltme amaçlı yapılan estetik operasyondan kaynaklı poliçeden doğan sorumluluğu bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de, davacı doktor tarafından dava dışı kişinin göğüs küçültme ve karın germe amacıyla 16/05/2009 tarihinde ameliyata alındığı, dava dışı …’ nin ameliyat sonrası şikayetlerinin sürmesi ve yaralarının iyileşme sürecinin uzaması üzerine 25/07/2009 tarihinde ikinci bir ameliyatın yine davacı doktor tarafından gerçekleştirildiği; dolayısıyla ilk ameliyatın yapılmasından sonra ameliyattan kaynaklı olarak zararın meydana geldiği, sonraki ameliyatın ise düzeltme amacıyla değil, oluşan zararın giderilebilmesi amacıyla yapıldığı; sigortalı davacı doktor tarafından eser sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan zararın sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğu, gerçekleşen rizikonun poliçe teminat süresi içerisinde meydana geldiği ve yapılan ödemelerin mesleki sorumluluk teminat limiti içerisinde kaldığı; bu nedenle davacı tarafın dava dışı …’ye icra dosyası kapsamında 29/12/2017 tarihinde yapmış olduğu 73.173,41-TL tutarındaki ödemeyi rücuen davalı sigortacısından talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına göre; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih 2018/256 Esas – 2019/648 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 4.998,47-TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.249,62-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.748,85-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022