Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1354 E. 2022/1098 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1354
KARAR NO : 2022/1098

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2017 (Dava) – 19/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/187 Esas-2019/372 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2019 tarihli 2017/187 Esas ve 2019/372 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30/09/2014 tarihinde idaresinde olup ancak arızalanmış olduğu için yolda durur vaziyette bulunan … plaka sayılı araca davalılardan … Sigorta A.Ş.ye sigortalanmış ve davalı … adına kayıtlı davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkili ile oğlu …’a çarpması sonucunda müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkiline çarpan araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortalısının davalı sigorta şirketi olduğunu, bu nedenle davalının müvekkilinin uğradığı zararın tümünden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle müvekkilimiz için ileride telafisi mümkün olmayan zararların meydana gelmesini önlemek adına … plakalı araçların ve diğer malların devir işlemlerini önelemeye yönelik olarak teminatsız biçimde ihtiyadi haciz konulmasına, 3.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan …; … A.Ş. ve … sinden müşterek ve müteselsilen tahsiline, Maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerimize kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada açılan maddi ve manevi tazminatında davalı idare tacir olmadığı ve taraflar arasında ilişkinin ticari ilişki olmaması nedeni ile dava hukuk mahkemesinin görevi olup davanın görevsizlik nedeni ile reddi gerektiğini, dava zaman aşımı sürelerinin geçmesi nedeni ile reddinin gerektiğini, maddi tazminatın içeriği ile kanıt sunmadığından reddine, araç sigortalı olup maddi zararın sigorta şirketinin ödemesi gerektiğine, talep edilen manevi tazminatın fahiş olup zenginleşme sağlayacağından reddine, aracın ihtiyati haciz konusunda kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan mallar haczedilemez ve konulan haczin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; K.Y.T.K’ nun 97.mad.uyarınca dava açılmadan sigorta şirketine başvuru yapılması gerektiğini, başvuru yapılmaması veya usulüne uygun başvuru yapılmamış olması dava şartı eksikliğini, davacı hasar başvurusu sırasında tazminat hesabının yapılmasını sağlayan belgeleri iletilmediğini, yapılan başvurunun uygun olmayıp dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş davacı aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmesini kabul anlamına gelmemek kaydı ile aleyhte hüküm kurulması halinde poliçe limiti ile sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğine, reddiler kısım için yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı tarafına bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olay tarihinde davalı …sine ait kamyonu kullandığı sırada davacıya ait aracın kontrolsüz ve uyarı levhası olmaksızın yol ortasında bırakılması sonucu kazanın meydana geldiğini, maddi tazminatın neden istenildiğinin anlaşılamadığını, dava dilekçesinde maddi zarar kalemi açıklandığı ancak hangi kalemlerden ne kadar talep ettiğinin belirtilmediğini, öncelikle bunların açıklamasının yapılmasını, maddi tazminatın içine tedavi masrafları dahil edilecek olması halinde masraflar SGK tarafından karşılandığını, tedavi masrafları yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazaya ilişkin olarak Karşıyaka 8.Asliye Ceza Mah.de görüldüğü belirtilen ceza davasında müvekkil şirketin taraf olarak bulunmadığını, bu nedenle gıyabında yapılan yargılama ve alınan raporları kabul etmediğimizi, kazada davacının kusurlu hareketinin de olup kazaya sebebiyet verdiğini, gereken yol tedbirini almadığını, müvekkil şirket şoförünün kazının meydana gelmemesi için azami özeni gösterdiğini ve kurallara uygun seyrettiğini, bu nedenlerle müvekkil aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “…olaydaki kusur durumu ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaralanmanın niteliği ve iyileşme süreci dikkate alınarak davacı yararına hükmedilen 30.000,00 TL manevi tazminatın, davacının zenginleşmesine, sigorta şirketi dışındaki davalıların da fakirleşmesine neden olmayacak şekilde hak ve nesafete ve adalete uygun olduğu…” gerekçesiyle maddi tazminat davası, sulh nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, … A.Ş ve … Başkanlığı’ndan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama başında müvekkil adına 100.000 TL olarak talep ettikleri manevi tazminat miktarının yerel mahkemece 30.000 TL olarak karar altına alınmış olup bu meblağın meydana gelen kazada %100 kusurlu bulunan ve müvekkilin günlerce komada yatmasına sebep olan davalı asıl ve diğer davalılar açısından her hangi bir şekilde yaptırım olarak görülmeyeceğinin ortada olduğunu, zira müvekkilin maddi zararı davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı için diğer davalıların maddi zarar külfetine katlanmadıkları ve dolayısı ile sadece manevi zarardan dolayı sorumlu tutulacakları gerçeği karşısında manevi tazminattan beklenen yegane amacın karşılığının oluşmadığının da anlaşıldığını, manevi tazminatın yegane amacının elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak olup yerel mahkemece müvekkil açısından bu etkinin oluşmasında yeterli kabul edilebilecek bir manevi tazminata hükmedilmediğini, müvekkilinin kusurunun dahi olmadığı her şeyden önce kazada koku ve tat alma duyusunu kaybetmiş olup bu noktada müvekkilin yaşadığı çöküntünün de ortada olduğunu, ayrıca davalıların mal varlığı da bulunmakta olup hükmedilecek manevi tazminat miktarı asla davalıları fakirleştirecek nitelikte olmadığını, bu anlamda müvekkil adına hükmedilen 30.000,00 TL manevi tazminat miktarına itiraz ettiklerini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut olayda olayın oluş şekli, tarafların kusur oranı, yine tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hak ve nesafet kuralları gereği hükmedilen tazminatın fazla olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şoför …’ın kusurunun bulunmadığını, buna yönelik alınan raporlara itirazların değerlendirilmediğini, hükmedilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil davalının kullanmış olduğu aracın önünde davacının aracının arıza yapması, davacının hiçbir uyarıcı lehva bulundurmaması, orta şeritten aracını iterek sola çekmeye çalışması nedeni ile kaza meydana geldiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda müvekkilin hiçbir şekilde hızını azaltmayarak, dalgın bir şekilde araç kullandığı için asli kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de bu görüşün kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilin ceza dosyasındaki ifadesinde de belirttiği gibi yolun durumu ve genişliği nedeni ve hiçbir uyarıcı levha bulunmaması nedeni ile davacıya ait aracın seyir halinde olduğunu düşündüğünü ancak yaklaştığında park ettiğini görmesi üzerine frene bastığını, trafiğin yoğunluğu nedeni ile kaçacak bir yer bulamadığını, bu nedenle kazanın oluşumunda davalı müvekkkile atfı kabil bir kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle çarpışma noktası gözetildiğinde davalı sürücünün kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığı ve asli ve tam kusurlu olan kişinin davacı olduğunun açık olduğunu, bununla birlikte meydana gelen kazada müvekkil davalının asli kusurlu olduğu kabul edilse dahi bu durumda hükmedilen tazminat tutarının da sebepsiz zenginleşmeye neden olacak nitelikte fahiş olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Tarafların istinaf itirazlarının sadece manevi tazminata yönelik olmasına göre yapılan istinaf incelemesinde;
Davalılar …, … A.Ş ve … Başkanlığı vekilleri her ne kadar kusura itirazda bulunmuşlar ise de, aşamalarda alınan bilirkişi raporlarının birbirini teyit edecek şekilde ve somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli olduklarından mahkemece söz konusu raporlarda tespit edilen kusur oranlarına itibar edilmesi yerinde görülmüş, bu konudaki istinaf eden davalıların itirazları ise haklı görülmemiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu edilen kazada, davacıda oluşan çoklu kırıkların niteliği, tat ve koku alma duyusunda oluşan hasarlar, kazadan sonra yoğun bakım dahil olmak üzere geçirilen tedavi süreci sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen giderilmesinin gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yargılama sürecinde alınan ve birbirini teyit eden kusur raporları ile olayın oluş biçimine göre davacının kusursuz, davalının tam ve asli kusurlu olması, kazanın meydana geldiği olay tarihindeki paranın alım gücü ve manevi tazminatın yukarıda ifade edilen amacı da göz önünde bulundurularak davacı için takdir edilen manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde biraz az olarak belirlendiği görülmüş, bu sebeple davacının istinaf itirazlarının haklı görülmüş, davalıların istinaf itirazları ise yerinde görülmemiştir.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının manevi tazminata yönelik kısmının davacı lehine kaldırılmasına, kararın harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davacı lehine düzeltilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2019 tarihli 2017/187 Esas ve 2019/372 Karar sayılı kararına karşı davalılar …, … A.Ş ve … Başkanlığı vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2019 tarihli 2017/187 Esas ve 2019/372 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Maddi tazminat davası sulh nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile;
50.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, … A.Ş ve … Başkanlığı’ndan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
c-Harçlar Yasası gereğince;
Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 3.415,50-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 351,80-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.063,70-TL’nin davalılar …, … AŞ ve … Başkanlığı’ndan alınarak hazineye gelir kaydına,
ç-Maddi tazminat yönünden sulh olunduğundan taraflara vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı yararına takdir edilen 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, … AŞ ve … Başkanlığı’ndan alınıp davacıya verilmesine,
e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddidilen manevi tazminat yönünden davalılar …, … AŞ ve … Başkanlığından yararına takdir edilen 7.300,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar …, … AŞ ve … Başkanlığı’na verilmesine,
f-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 351,80-TL. harcın davalılar …, … AŞ ve … Başkanlığından alınıp davacıya verilmesine,
g-Davacı tarafından yapılan toplam 1.957,40-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 978,70-TL’sinin davalılar …, … AŞ ve … Başkanlığı’ndan alınıp davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
h-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
b-Davalı … Başkanlığı’ nın istinafı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.049,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 512,50 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.536,80 TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
c-Davalı … A.Ş’ nin istinafı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.049,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 512,50 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.536,80 TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
ç-Davalı …’ ın istinafı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.049,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 513,00 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.536,30 TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
d-Davalı tarafların yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının hazineye gelir yazılmasına,
e-İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
f-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 4,50-TL e-tebligat masrafı, 32,40-TL posta masrafı olmak üzere toplam 158,20-TL istinaf yargılama giderinin davalılar …, … A.Ş ve … Başkanlığı’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
g-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
h-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.