Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1345 E. 2022/953 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1345
KARAR NO : 2022/953

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/08/2018 (Dava) – 21/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/876 Esas – 2019/374 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2019 tarihli 2018/876 Esas ve 2019/374 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı banka şubesinde ayrı ayrı Türk Lirası Altın, Dolar ve Euro hesapları bulunduğunu, bu hesaplara ilişkin IBAN numaralarının, altın hesabının TR …., dolar TR…. hesabının olduğunu, davacı şirketin tüm bu hesaplarında farklı miktarlarda menkul bulunmasına rağmen müvekkili şirket yetkilisinin davalı banka şubesine müracaat ettiğinde altın hesabının boş olduğunun söylendiğini, davacının bu duruma itiraz etmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığının, daha sonra şirket yetkilisi, dolar hesabında bulunan yaklaşık 18.500,00-USD’yi çekmek istediğini söylediğinde ise banka görevlilerinin hesapta para olmadığını beyan ettiğini, ardından vekil sıfatıyla müracaat edildiğinde ise şirketin dolar hesabının bulunmadığının bildirildiğini belirterek, davacı şirketin davalı bankada bulunan hesaplarının bilirkişi marifetiyle incelenerek davalı banka uhdesinde bulunan davacıya ait paranın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL’ sinin ticari faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı bankanın İzmir Şubesi nezdinde TL, dolar ve altın hesaplarının bulunduğunu, ancak davacının dolar hesabında hiçbir zaman 18.500,00 USD yer almadığını, müvekkili çalışanlarının davacıya veya vekiline çelişkili beyanlar vermediklerini, davacı vekilinin vekaletnamesinde bankacılık işlemleri konusunda yetkisinin olmadığının görülmesi üzerine vekile bilgi verilmediğini, usulüne uygun yeniden başvuru yapılması halinde esas taleple ilgili bir değerlendirme yapılabileceğinin bildirildiğini, davacının ticari faiz talebinin yersiz olduğunu ve davalının temerrüte düşürülmediğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “davacı vekilinin herhangi bir soruşturma ve şikayetlerinin bulunmadığı banka yetkilileri hakkında dava tarihinde ve halen herhangi bir başvuruda bulunup bulunmadığı, ceza dosyasının olup olmadığı sorulmuş, herhangi bir ceza dosyasının olmadığı belirtilmiş, her ne kadar … Bankasına müzekkere yazılması talep edilmiş ise de alınan bilirkişi raporu ve usul ekonomisi de dikkate alınarak davacı vekilinin yeniden araştırma yapılması yönündeki talebi daha önce bu delilin bulunmadığı da dikkate alınarak ve bilirkişi raporunda alacağın varlığı da ispatlanamadığı… “gerekçesiyle “… davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekli araştırma ve incelemeden yapmadan yalnızca bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurduğunu, bu nedenle eksik inceleme ile karar verildiğini, ayrıca … Bankasına müzekkere yazılmasının davayı uzatmaya yönelik bir talep değil aksine dava konusu alacağın varlığını ortaya koyacak nitelikte olduğunu, davalı banka tarafından müvekkil şirkete ödeme yapılmadığını, şirketin sahibi olduğu mevduat üzerinden tasarruf yapmasının engellendiğini, bu nedenle bilirkişi tarafından tespit edilen altın bedelinin müvekkil şirkete ödenmesi yönünde karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanın alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülüp sonuçlandırılması, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp değerlendirilmesi ile mümkündür.
Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesi ile banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, İzmir 4. Noterliğinin 2889 yevmiye numaralı ihtarnamesi, İzmir 35. Noterliğinin 17700 yevmiye numaralı ihtarnamesi ve her türlü yasal delile dayanmış, ve mahkemeye sunmuştur. Yargılama sırasında alınan 15/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının davalı banka nezdinde TR… nolu vadesiz dolar hesabına rastlanılmadığı, davalı nezdinde 15,10 TL mevduatlı vadesiz ticari mevduat hesabı ile 131,58 gr altın hesap bakiyeleri mevcut olduğu bildirilmiş, davacı vekilince süresi içinde bilirkişi raporuna beyanda bulunularak dava dışı bankaya müzekkere yazılması talep edilmiş, mahkemece aynı oturum da davacı vekilinin dava dilekçesinde anılan delile dayanmadığından talebinin ve davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ” banka kayıtlarına ” dayanmış olup, banka kayıtları davalı banka kaydı olabileceği gibi dava dışı üçüncü bir bankanın kayıtları da olabilir. Davacı vekilinin eldeki dava ile müvekkilinin banka nezdinde bulunan dolar ve altın hesaplarının bulunup bulunmadığının ve bulunuyorsa tespiti gerektiğine göre, bu kapsamda davacının ispat hakkını etkin biçimde kullanmasını teminen, dava dışı bankaya müzekkere yazılmak ve tüm deliller toplanmak suretiyle alanında uzman başka bir bankacı bilirkişiden gerektiğinde yeni rapor aldırılarak, değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2019 tarihli ve 2018/876 Esas – 2019/374 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.