Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1333 E. 2022/921 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1333
KARAR NO : 2022/921

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2017(Dava) – 26/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/1443 Esas-2019/416 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarihli 2017/1443 Esas ve 2019/416 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/07/2016 tarihinde saat 10:35 sıralarında İzmir İli, Bornova İlçesi,… sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile Ankara Caddesi’ni takiben sol şerit üzerinde Konak istikametine doğru seyir halinde iken sağ şerit üzerinde seyir eden ve sol şeride yönelerek sol şeride giren sürücüsü tespit edilemeyen … plaka sayılı araca çarpmamak için sert fren ile sola manevra yaptığı esnada davacıya ait sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile çarpıştıklarını, bu sırada davacıya ait aracın arkasında sol şeritte sürücü …’ın sevk ve idaresinde seyir halinde olan… plakalı araç ile davacıya ait aracın arka kısımlarından çarptığını, kazanın oluşumunda olay mahalini terk eden … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu,… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın tali kusurlu olduğu tutulan polis tutanağında tespit edildiğini, ancak yapılan kusur değerlendirimesinin hatalı olduğunu, davacının aracının arkasındaki hasarın… plakalı aracın takip mesafesini korumamasındandan kaynaklandığını,… plakalı aracın 4101503203243 nolu zorunlu mali mesuliyet poliçesi davalı sigorta tarafından düzenlendiğini, davacı tarafından aracın arkasındaki hasarının giderilmesi için sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve hasar dosyası açıldığını, ancak davalı sigorta şirketi polis tutanağında sigortalısında tali kusur izafe edildiğinden hasarın % 25 ini karşılayıp geri kalanını reddettiğini, dava konusu kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu davalıdan hasar bedellerinin tahsili gerektiğini belirterek, trafik kazasında davacının aracında oluşan hasar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL (KDV dahil) hasar bedelinin 20/07/2016 hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 28/11/2018 tarihli arttırım dilekçesi ile taleplerini, tazminat alacağına ilişkin olarak arttırılan kısım olan 10.563,00 TL ile dava dilekçesinde talep edilen miktar olan 500,00 TL nin birleştirilmesi sonucu toplam 11.063,00 TL olarak arttırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 11/07/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği… plakalı aracın 31/10/2015 başlangıç – 31/10/2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile…Şti adına kaza tarihi itibarıyla maddi hasarla araç başına 31.000,00 TL sine kadar azami sorumluluk hadleri ile davalı şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarı davalı şirketin iş bu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı vekilinin hasar bedeline ilişkin maddi tazminat talebinin yerinde olmadığını, 11/07/2016 tarihinde trafik polisi tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında kusur dağılımlarının yapıldığını ve … plakalı araç sürücüsünün asli (%75), sigortalı araç sürücüsünün ise tali (%25) kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin KTK ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde ve kusur nispetinde temin etmekle mükellef olduğunu, bu nedenle hasar bedeli KDV hariç 12.500,00 TL olarak tespit edildiğini ve sorumlu olunan % 25 kusur oranına göre belirlenen 3.687,00 TL’lik tutar 02/09/2016 tarihinde …’nın hesabına ödendiğini, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının ve araçta meydana gelen hasarın tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını belirterek, haksız olan davanın ve avans faizi talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, “…Davanın KABULÜ ile 500,00 TL hasar bedeli tazminatına 20/07/2016 tarihinden, 10.563,00 TL’nin ise 28/11/2018 (değer arttırım) tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, …”şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararında davayı kabul etmişse de hasar bedelinin artırılan 10.563,00-TL’ si yönünden faiz başlangıç tarihini 28.11.2018 olarak kabul ettiğini, ancak davacının mahkemede talep edilen hasar bedelini tespit etmesi mümkün olmadığından dava sonucunda belirlenecek rakama arttırılmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak belirsiz alacak davası açıldığını, bu nedenle dava değeri olan 500,00-TL 28.11.2018 tarihinde 10.563,00-TL arttırıldığını, ancak mahkeme dava dilekçesi ile talep edilen 500,00-TL yönünden faiz başlangıç tarihini 20.07.2016 kabul etmişse de 10.563,00-TL açısından değer artırım tarihi olan 28.11.2018 tarihini kabul ettiğini, 10.563,00-TL yönünden faiz başlangıç tarihinin 20.07.2016 olarak düzeltilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı araçta oluşan hasar bedelinin ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda, 11/07/2016 tarihinde sürücü… sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken sağ şerit üzerinde seyir eden ve sola yönelerek şeridine giren … plaka sayılı araca çarpmamak için sert fren ile sola manevra yaptığı sırada aracının sol ön kısmıyla bariyere çarparak sağa yöneldiği sırada aracının geriden ve arkasından gelen maliki davacı olan kaza sırasında sürücü …sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığı, akabinde arkadan gelen ve sol şerit üzerinde seyir eden sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın … plakalı araca mevcut hızıyla çarptığı, davalı sigorta şirketi tarafından… plakalı aracın 31/10/2015 başlangıç – 31/10/2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaza tarihini de kapsar şekilde dava dışı …. Şti. adına düzenlediği ZMMS poliçesi ile teminat kapsamına alındığı, kaza tarihi itibarıyla araç başına maddi teminatının 29.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin davacıya hasar tazminatı olarak 02/09/2016 tarihinde 3.687,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf yalnızca faiz başlangıç tarihi bakımından karara itiraz etmiş olup, tüm alacak için 20/07/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Mahkemece; dava dilekçesi ile açılan kısma 20/07/2016 tarihinden, talep arttırım dilekçesi ile arttırılan kısma ise 28/11/2018 tarihli talep arttırım dilekçesi tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Mahkemenin kabulüne göre, verilen karardaki faiz başlangıç tarihleri değerlendirildiğinde, dava dilekçesinde talep edilen kısım bakımından ayrı, arttırılan kısım bakımından ayrı tarihlerden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi de doğru değildir. Zira, talep arttırımına konu tutarın başta belirsiz alacak davası olarak istenen talebin devamı niteliğinde olduğu ve davanın haksız fiile dayalı olduğu dikkate alınarak, bir ayrım yapılmaksızın tüm tazminat miktarı bakımından belirlenecek temerrüt tarihine göre faiz başlatılması gerektiğinden, davacı taraf vekilinin de bu yöndeki istinaf itirazının kabulü gerekmiştir (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD. 2021/339 E.-2021/1280 K., 2016/15771 E.-2018/112 K., Yargıtay (kapatılan) 17. HD 2019/5263 E.-2020/8614 K., 2021/2095 E.- 2021/2605 K).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarihli 2017/1443 Esas ve 2019/416 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davanın KABULÜ ile; 11.063,00 TL hasar bedeli tazminatının 20/07/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Alınması gereken 755,71 TL harçtan, 36,10 TL ıslah harcı ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 688,21 TL harcın davalıdan alınarak hazine irat kaydına,
c-Davacı tarafça yatırılan 36,10 TL ıslah harcı, 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 67,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davacı davayı vekil ile takip ettiğinden AAÜT gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan 95,00-TL tebligat masrafı, 13,40-TL posta masrafı, 400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 508,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
e-HMK’nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-İstinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
b-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 121,30-TL istinaf kanun yolluna başvurma harcı ve 13,50-TL e-tebligat masrafı olmak üzere toplam 134,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
ç-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02/06/2022