Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1327 E. 2022/949 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1327
KARAR NO : 2022/949

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2016 (Dava) – 16/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/500 Esas-2019/538 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2019 tarihli 2016/500 Esas ve 2019/538 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … sevk ve idaresindeki diğer müvekkili …’ün yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile seyir halinde iken yolun sağ tarafında bulunan … plakalı aracın sinyal vermeden ve U dönüşü yasağı olan yerde U dönüşü yaparak döndüğü esnada müvekkillerinin önüne çıkması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinin kazada kusurlarının bulunmadığını, kusurlu aracın …. Sigorta şirketi tarafından ZMMS sigortalı olduğunu, sigortalı şirketlerinin motorlu aracın neden olduğu riziko nedeniyle gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil … için 1.000,00 TL maddi tazminat ile müvekkili … için 300,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 40.000,00 TL manevi tazminat ile müvekkili … 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ile …’den tahsiline tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin adresinin İstanbul olması nedeniyle ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunmuş ayrıca davacıların davaya konu kazada tam kusurlu olduklarını, motosikletin Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde kaydının bulunmadığını, davacıların kullanmış olduğu motosikletin plakası ve trafiğe kaydının bulunmadığını, bu araç ile tedbirsiz olarak gece geç saatlerde trafiğe çıktıklarını, davacılarda zorunlu kask, diz ve dirsek korucularının bulunmadığı gibi davacıların ehliyetinin de olmadığını, Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/112 Esas sayılı dosyasında davacıların vermiş oldukları ifadeden de anlaşılacağı gibi davacıların alkol ve uyuşturucu madde etkisinde trafiğe çıktıklarını ve bu yüzden de kaza anını hatırlamadıklarını beyan ettiklerinin görüldüğünü, davacıların talep etmiş oldukları maddi ve manevi tazminat bedellerinin fahiş olduğunu, ayrıca kazaya davacıların sebebiyet vermesi nedeniyle tazmirat verilmemesi gerektiğini, Yargıtay 17 HD’nin 2014/13060 Esas 2014/11091 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi “mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalması söz konusu olabileceği gibi zarar ve ziyandan indirim yapılması gerekebilir” hükmü yer almıştır. davacıların ehliyetsiz,, alkollü ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanmış ve kullandıkları aracın trafiğe çıkması uygun olmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 12.03.2015 – 08.01.2016 vadeli 174151415 poliçe no ile zorunlu mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, KTK mad. 97 gereği dava öncesi başvuru yapılmadığından dava şartı eksiliği nedeniyle davanın esasına girilmeksizin davanın reddine karar verilmesini, davaya konu talebin zaman aşımına uğradığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı yan tarafından tedavi giderlerinden doğan tüm sorumluluğun SGK ‘ya ait olduğunu, tedavi giderlerinin teminat kapsamında olmadığını, trafik sigortasının yalnızca kişinin uğradığı bedensel nedeniyle hesaplanacak maluliyet kaynaklı bedensel zararını kapsamakta olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “…07/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı sürücü …’in yaralanmasında; davalı sürücü …’in %60 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %40 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ün yaralanmasında; davalı sürücü …’in %60 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %30 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ün %10 oranında kusurlu olduğu Maddi tazminat yönünden; 73.783,72 TL sürekli iş göremezlik, 1.800,97 TL geçici iş göremezlik, 873,51 TL tedavi ulaşım giderleri olmak üzere toplam 76.458,21 TL nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren, işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat talebine ilişkin olarak, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyo-ekonomik durumu, davacının kaza nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabın derecesi, hak ve nesafet kuralları gereğince davacının manevi tazminat talep edebileceği,…” gerekçesiyle 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’e verilmesine, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar … ile … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın, alkol ve uyuşturucu madde kullanarak, plakası ve zorunlu trafik sigortası bulunmayan motosiklet ile işbu davaya konu olan kazanın meydana gelmesine neden olduğunu, plakasız ve Trafik Tescil Müdürlüğü’nde kaydı dahi olmayan motosiklet ile trafiğe çıkarak trafik güvenliğini tehlikeye sokan davacının eylemlerinin işbu kazada asli kusurlu olduğunu açıkça gösterdiğini, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlunuyn davacı olmasına rağmen, Yerel Mahkeme’nin davacı taraf lehine hükmetmiş olduğu maddi-manevi tazminat miktarları fahiş olmakla birlikte hükmedilen tazminatların da hukuka aykırı olduğunu, trafik güvenliğini hiçe sayıp trafiğe plakasız, alkollü ve uyuşturucu madde etkisinde, kasksız ve dizliksiz bir şekilde çıkan ve aşırı hız yapıp davalı müvekkilin aracına çarparak aracında hasarın meydana gelmesine sebep olan kişinin motosiklet sürücüsü davacı … olduğunu, kendisi ile aynı yönde olup yolun sağ şeridinde seyir halinde olan davalı müvekkilin, sol şeride doğru sinyal vererek doğrultusunu değiştirmeye çalıştığı sırada etkin tedbir almayarak, dikkatsizce ve tedbirsizce, kurallara aykırı davranıp kazanın meydana gelmesine sebep olan davacı lehine Yerel Mahkeme’nin maddi ve manevi tazminata hükmetmesinin isabetsiz olup işbu kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar … ile … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan 31.07.2018 tarihli adli tıp raporunun davacı …’in yaralanması yönünden tespit ettiği kusur durumunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacının kaza anında alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında olduğuna yönelik dosya kapsamında herhangi bir bilgi veya belge olmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda; kazadan sonra düzenlenen tespit tutanağında davacı yolcunun koruyucu tertibatlardan dizlik takıp takmadığı belirtilmemiştir.
Dosyada aldırılan ve hükme esas alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu raporuna göre davacının olay sebebiyle yaralanmasının, sağ diz ve sol el bileğinde kırık meydana getirdiği, olaya bağlı olarak sağ diz ekleminde hareket kısıtlılığı meydana geldiği ve kalıcı iş görmezliğinin %11, geçici iş göremezliğinin ise 3 ay olduğu rapor edilmiştir. Bu durumda, davacının kazalı motosiklete koruyucu ekipman kullanmaksızın (dizliksiz) bindiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekmektedir. Buna göre hesaplanan tazminattan Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre BK. 52. maddesi gereğince %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-) 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu edilen kazada, davacının 20.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği ve mahkemece bu talebin tümünün kabul edildiği anlaşılsa da, olayın oluş biçimine göre davacının kazada %40 kusurlu ve ayrıca müterafik kusurunun bulunduğu anlaşıldığından davacı için takdir edilen manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde biraz fazla olarak belirlendiği görülmüş ve davalıların istinaf itirazları bu sebeple yerinde görülmüştür.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, ( maddi tazminata yönelik kısmın yukarıda açıklanan 2 nolu bent uyarınca sadece istinafa gelen davalılar lehine olacak şekilde ) dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalılar … ile … vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2019 tarihli 2016/500 Esas ve 2019/538 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davacı … yönünden davanın KABULÜ ile,
Maddi tazminat yönünden;
-73.783,72 TL sürekli iş göremezlik, 1.800,97 TL geçici iş göremezlik, 873,51 TL tedavi ulaşım giderleri olmak üzere toplam 76.458,21 TL’ nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( davalılar … ve …’in davacının müterafik kusurlu olduğu da nazara alınarak 59.026,97 TL sürekli iş göremezlik, 1.440,77 TL geçici iş göremezlik, 698,80 TL tedavi-ulaşım giderleri olmak üzere toplam 61.166,56 TL’den sorumlu tutulmalarına),
Manevi tazminat yönünden;
-15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 07/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince;
Hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 5.222,86 TL karar harcından peşin alınan 209,38 TL peşin harç ve 260,12 TL ıslah harcı toplamı 469,50 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.753,36 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, ( davalılar … ve …’in 3.708,78-TL ile sınırlı sorumluluğuna)
Hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 1.024,65 TL karar harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince;
Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 10.739,57 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalılar … ve …’in 8.751,65-TL ile sınırlı sorumluluğuna)
Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya verilmesine,
4-TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalılara maddi tazminat yönünden vekalet ücreti tahsisine yer olmadığına,
Reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve …’e verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 469,50-TL peşin ve ıslah harcı, 23 tebligat gideri 251,50-TL ve 4 posta gideri 56,00-TL, bilirkişi ücreti 700,00TL, Ege Üniversitesi fatura bedelleri 137,90-TL olmak üzere toplam 1.614,90-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (davalılar … ve …’in 1.275,17-TL ile sınırlı sorumluluğuna),
6-Davalı … tarafından yapılan 22,50 TL e-tebligat ücretinden ibaret yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 4,73-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B) İstinaf eden davalıların diğer istinaf itirazlarının REDDİNE,
C)İstinaf Yargılama Giderleri Yönünden;
1-İstinaf başvurusu sırasında davalılar … ve …’ den alınan 3.294,52-TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalılara iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davalılar … ve … tarafından yapılan 18,00 TL posta masrafı ile 242,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 260,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.08/06/2022