Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1326
KARAR NO : 2022/1428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/07/2016( Dava) – 14/05/2019 (Karar )
NUMARASI : 2016/935 Esas – 2019/520 Karar
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarihli 2016/935 Esas – 2019/520 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu BTM ile giderilemeyecek nitelikte omurga ve köprücük kemiğinde kırık ve akciğerinde kanama meydana gelecek şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü …’ in tam ve asli kusurlu olduğunu, olay ile ilgili İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2014/683 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre davalı …’ in asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirtmiş, 1.000,00-TL maddi tazminat ile 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, kazaya karışan … plaka sayılı araç ile davalı araç sürücüsü ve maliki adına kayıtlı başkaca araçlar ile davalılara ait taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; 33.201,00-TL olarak maddi tazminat alacaklarının sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 20.000,00-TL olarak manevi tazminat istemimizin kabulü ile sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, sigortalıları araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sürücülerin kusur durumu, davacının sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oranı hakkında Adli Tıptan rapor alınmasını talep ettikleri, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davanın KABULÜ ile 33.201,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar yönünden kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar… ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı… vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen 20.000-TL tazminat miktarı adil olmayıp fahiş olduğunu ve kabul edilemez olduğunu, Yargıtayın konu ile yerleşik kararlarında da “Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları gözönünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olması gerektiğini, manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir” dendiğini, kazanın oluşumuda %25 kusuru olan davacının talebi bu yönden dahi değerlendirilmeden talep gibi karar vermenin hakkaniyete aykırı olduğunu, verilen bu karar ile davacı müvekkilinin aleyhine zenginleştiğini, bunun dışında manevi tazminatın üst sınırı olan hakim tarafından davacı tarafından elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarın hesaplanması gerektiğini belirterek dosyaya sunulacak mehil vesikası mukabilinde tehiri icra taleplerinin kabulüne, kararın manevi tazminat yönünden incelenerek ortadan kaldırılmasına neticeten davanın reddine karar verilmesini; yargılama giderleri ile vekillik ücretinin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın maddi ve manevi tazminat yönünden kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı araç sürücüsü… vekili tarafından manevi tazminat yönünden istinaf edilmiştir.
Somut olayda; sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu varalanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydan geldiği anlaşılmıştır.
İzmir Adli Tıp Kurumunun düzenlediği 13/03/2017 tarihli raporda özetle; hastanın yaşına göre meslekte kazanma gücünde azalma (kalıcı sakatlık- maluliyet) oranının %18 olduğu, şahsın yaralanmasının 3 ayda tıbbi şifa bulacağı belirtilmiştir.
İstanbul Adli Tıp 3.İhtisas Kurulunun düzenlediği 03/01/2018 tarihli ve 209 nolu raporda özetle; çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre %2,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Makine mühendisi, Aktüer bilirkişi ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin düzenlediği 19/09/2018 havale tarihli raporda özetle; sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda asli derecede %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile meydana gelen kazanın oluşumunda tali derecede %25 oranında kusurlu olduğu,…’in toplam maddi tazminat alacağının 38.278,05TL’ye tekabül ettiği, %25 oranındaki kusurunun mahsubu sonrası bakiye alacağının 28.708,53TL olacağı, tespit olunan zararın davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde olduğu; 14/12/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; tarafların kusur durumu aynı kalmakla,…’in davacının toplam maddi tazminat alacağının 44.268,08TL’ye tekabül ettiği, %25 oranındaki kusurunun mahsubu sonrası bakiye alacağının 33.201,06TL olacağı belirtilmiştir.
Olayın oluş şekline, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumları, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin düzenlediği 03/01/2018 tarihli maluliyet raporunda belirtilen davacının yaralanmasının niteliğine ve maluliyet oranına, 19/09/2018 tarihli rapor ile belirlenen kusur durumuna göre; mahkemece hükmedilen manevi miktar nazara alındığında, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar yüksek olduğu, takdir hakkının dosya kapsamına göre bir miktar yüksek olarak kullanılmış olduğu görülmekle, davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının kabulü ile kararın manevi tazminat yönünden kaldırılarak tazminattan bir miktar indirim yapılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı… vekilinin hükmedilen manevi tazminat yönünden istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile, kararı istinaf etmeyen davalılar yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, istinaf eden davalı yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı… vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarihli 2016/935 Esas – 2019/520 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a- Maddi tazminat yönünden ;
Davanın kabulü ile; 33.201,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar yönünden kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
b- Manevi tazminat yönünden ;
20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar… ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı… 15.000,00 TL’ sinden sorumlu olmak şartıyla) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 3.634,16-TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak alınan 181,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.452,44-TL harcın (davalı… 3.110,89 TL’ sinden sorumlu olmak şartıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
ç-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 6.202,11-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalı… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T 10/2 maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesap ve takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı…’ye verilmesine,
e-Davacı tarafça yapılan 181,72 TL peşin ve ıslah harcı, 29 tebligat gideri 355,00 TL ve 5 posta gideri 62,30 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, İstanbul ATK ve İzmir ATK fatura ücretleri 662,75-TL olmak üzere toplam 2.461,77-TL yargılama giderinin (davalı… reddedilen kısım nedeniyle 2.232,83 TL’ sinden sorulu olmak şartıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
f-Davacı tarafça yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı… vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davalı…’den alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde bu davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davalı… tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalı…’ye verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29/09/2022