Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1321 E. 2022/916 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1321
KARAR NO : 2022/916

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2018 (Dava) – 10/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/302 Esas-2019/493 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2019 tarihli 2018/302 Esas ve 2019/493 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/11/2017 tarihinde … A.Ş.’ ye ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkilin ait sevk ve idaresindeki … plakalı aracına çarparak aracın hasarlanmasına neden olduğunu, davalı … şirketinin … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, müvekkilinin … plakalı aracını bir süre sonra halen yerleşik olduğu Almanya’da faaliyet gösteren araç hasar tespit konusunda uzman bilirkişi bürosunda muayene ettirdiğini, araçta 4.462,11 Euro hasar oluştuğunu, aracın rayiç değerinin 2.300,00 Euro, hurda değerinin ise 330,0 Euro olduğunu, aracın rayiç değerinden, hurda değerinin düşülmesi sonucu 1.970,00 Euro olarak tespit edildiğini, ekspertiz çalışması için 593,57 Euro ücret ödendiğini, 26/01/2018 tarihinde davalı … şirketine başvuru yapıldığını, ödeme yapılmadığını belirterek, açıklanan nedenlerle 1.970,00 Euro maddi zararın sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin bilirkişi ücreti olarak ödediği 593,57 Euro’nun yargılama giderlerine dâhil edilerek davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket … Sigorta tarafından 19.10.2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 630957017 no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacıya ait olduğu iddia edilen söz konusu araç üzerinde üçüncü bir kişinin dain-i mürtehin olup olmadığının da sorulmasını, davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, ATK dan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacı yan tarafından iddia edilen zararın tamirine ilişkin fatura sunulmadığını, ticari faiz talebinin haksız olduğu, davacının kusur ve hasar iddiasını kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davacının davasının kabulü ile; 1.970,00 Euro hasar bedelinden ibaret maddi tazminatın davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 08/02/2018 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru Karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu olayın 15.11.2017 tarihinde Samsun ili Atakum ilçesinde meydana geldiğini, kaza meydana geldiğinde davacı yanın da bizzat Türkiye’de olduğunu, kaza meydana gelir gelmez sigorta şirketi tarafından, ekspertiz raporu hazırlandığını, rapora göre hasar karşılanacakken, davacı Almanya’ya geri döndükten sonra üstelik olay tarihine göre döviz kurları da çok yükseldikten sonra yöneltilen talebin kötü niyetli olduğunu, aracın burada tamirinin mümkün olduğunu, hiçbir maddi dayanağı olmayan soyut bir bilirkişi raporuna göre ödeme talep edilmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, kaldı ki, araçta meydana gelen zararın tespiti için yapılan hesaplamada 4.158,99 TL hesap edildiğini, bu fahiş farkın kabulünün mümkün olmadığını, dosyanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, kaldı ki davacı yan tarafından iddia edilen zararın, Almanya’da tamirine ilişkin fatura sunulmadığını, dosyaya yalnızca Almanya’da eksper şirketinden alınan bir rapor sunulduğunu, somut bir zararın tayininde, gerçekten yapılmış masrafın dikkate alınmasının esas olduğunu; kişinin gerçekten aracın tamiri için harcadığı somut zararın tespiti gerektiğini; tamir faturalarının ibrazı gerektiğini, davacının talep etmiş olduğu ekspertiz ücretinin dolaylı zarar olarak kabul edildiğini, poliçe teminatı dışında sayıldığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından dolayı davacının aracında oluşan hasar bedelinin ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigortacıdan tahsili istemli tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 15/11/2017 tarihinde maliki … A.Ş. olan, kaza anında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı (çekici) ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, … plakalı aracın davalı … şirketince tescil maliki … A.Ş. Adına düzenlenen ZMMS sigorta poliçesi ile 19/10/2017-19/10/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaza tarihini de kapsar şekilde teminat kapsamına alındığı, poliçede araç başına maddi 33.000,00 TL sigorta limitinin belirlenmiş olduğu, meydana gelen zararın poliçe teminatı limiti içerisinde kaldığı, dava öncesinde ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Otomotiv bilirkişisi tarafından düzenlenen 02/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, dava konusu araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 4.462,11 Euro hasar meydana geldiği, dava konusu … plaka sayılı aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değerinin 2.300,00 Euro ve sovtaj değerinin 330,00 Euro, toplam gerçek hasarın 1.970,00 Euro olarak bulunduğu, dava konusu aracın bilirkişi ekspertiz rapor ücretinin 593,57 Euro olduğu belirtilmiştir.
Davacı taraf aracı yabancı plakalı olup trafik kazasından sonra davacı aracıyla ikamet ettiği Almanya’ya dönmüş ve orada araçtaki hasarın tespitine ilişkin ekspertiz raporu almıştır. Davacı vekili, ekspertiz raporu ve ekspertiz faturasının Türkçe tercümesini dosyaya sunmuş ve belirlenen 1.970,00 Euro hasar bedelini ve 593,57 Euro ekspertiz ücretini davalı … şirketinden talep etmiştir.
1-Davacıya ait yabancı plakalı aracın trafik kazasında uğradığı zararının o ülkedeki piyasa koşullarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacının, aracının yabancı plakalı olduğu, kaza sonrası ikamet ettiği Almanya’ya dönerek aracındaki hasarı burada tespit ettirdiği ve aracın Türkiye’de tamir ettirilmesi zorunluluğu da bulunmadığından aracın Almanya’da tamir edilmesi halindeki tamir bedeline hükmetmek gerekir. (Yargıtay 17. H.D 21.11.2017 tarih, 2016/17807E- 2017/10786K). Davacının talep etmiş olduğu, zararı hesaplamak için tamir faturası gerekmediği, oluşan hasarın niteliğine göre gerçek zararın tespitinin yeterli olduğu, zarar hesaplanırken Almanya’da düzenlenen ekspertiz raporundaki hasar tespitlerinin esas alınmasının hatalı olmadığı; buna göre, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait araç hasarının Almanya’daki rayiç bedeline, sovtaj bedeline ve yenilenecek parça değerlerine göre belirlenmiş olduğu, bilirkişi raporu ile yapılan zarar hesabının dosya kapsamı ile uyumlu, içerik olarak yeterli ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşıldığından davalının bu yöne ilişkin itirazının reddi gerekmiştir.
2-Davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan ekspertiz incelemesi için 593,57 Euro masraf yaptığı dosyadaki belge ve tercümesinden anlaşılmış; her ne kadar, davalı ekspertiz ücretinin dolaylı zarar olarak kabul edildiğini belirterek ekspertiz raporu ücretinin poliçe teminatı dışında kaldığı yönünde itiraz etmiş ise de, davacının söz konusu ekspertiz giderine ilişkin talebinin kabul edilerek yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesinde (Yargıtay 17. HD 23/11/2015 tarih, 2015/3828 Esas 2015/12514 Karar) usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının reddi gerekmiştir.
3-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Davalı … şirketince düzenlenen poliçe içeriğine göre, 15/11/2017 tarihinde gerçekleşmiş bulunan kazaya ilişkin olarak davalı … şirketinin 33.000,00-TL poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğuna dikkat edilmeksizin, davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat ile sınırlı olduğunun hükümde belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu yönüyle kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın anılan yönden kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/05/2019 tarihli 2018/302 Esas ve 2019/493 karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davanın kabulü ile 1.970,00 Euro hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın, davalı … şirketinden 08/02/2018 temerrüt tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak (poliçe teminat limiti olan 33.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsiline,
2-Peşin alınan 158,41-TL harcın kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 632,48-TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 474,07-TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça talep edilen 593,57 Euro ekspertiz ücretinin fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek “TL” karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 158,41-TL harç ile posta ve bilirkişi ücreti toplamı 537,50-TL olmak üzere toplam 695,91-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-Davalının diğer istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE,
C-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında, davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.