Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1300 E. 2022/1134 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1300
KARAR NO : 2022/1134

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2017 (Dava) – 28/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/1373 Esas – 2019/603 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2017/1373 Esas ve 2019/603 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın …’in sevk ve idaresindeyken 28/07/2018 tarihinde karıştığı trafik kazasında hasarlandığını, davacıya ait aracın davalı sigorta şirketi tarafından … Kasko Poliçesiyle sigortalı olduğunu, kazadan sonra davalı sigorta tarafından hasar bedeli olarak teklif edilen 230.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 09/10/2017 tarihinde davalı sigorta şirketinden alındığı ve araç pert olduğundan ibraname nedeniyle davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, davacıya ödenen bedelin piyasa rayiçlerinin çok altında olduğu iddiasıyla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 09/10/2017 tarihinden itibaren işletilecek reskont faizi ile birlikte tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 04/04/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; toplam 30.000,00-TL’nin 09.10.2017 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araç üzerinde Türkiye … Bankası Aliağa Şubesi’nin rehni bulunduğunu, dava ehliyetinin dain-mürtehin sıfatıyla dava dışı … Bankası’na ait olduğu bu nedenle öncelikli olarak aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddinin gerektiği, ayrıca hasarlı araç davalı sigorta şirketine bırakılmak kaydıyla riziko tarihi itibarıyla tespit edilen dava konusu aracın ikinci el piyasa değeri olan 230.000,00 TL’nin rehin hakkı sahibi olan … Bankası A.Ş’nin gösterdiği hesaba ödendiği, bu şekilde taraflar arasında düzenlenen ibraname ve mütabakatname başlıklı belge kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun son bulduğu belirtilerek, açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece,”…Davanın KABULÜNE, 30.000,00-TL tazminatın 09/10/2017 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava açılmadan evvel davaya konu araçla ilgili ödenecek bedel hususunda taraflar arasında kararlaştırılmış imzalı, yazılı bir mutabakatname mevcut olup bu mutabakatnamenin görmezden gelinmesinin mümkün olmadığını, hasar dosyası içerisinde yer alan belgeler arasında teknik bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere bizzat davacı tarafça imzalanan yazılı mutabakatnameyle davaya konu aracın 2. el piyasa değeri ve sovtaj değerinin de miktar itibariyle açık açık gösterilmek suretiyle pert total işlemine tabi tutulması ve aracın pert total değeri olarak belirlenen 230.000 TL. üzerinden pert total işlemine tabi tutulması konusunda taraflar mutabık kalmış olup, bu durumun taraflar arasında sabit ve ihtilafsız olduğunu, buna göre davacı tarafın da kabul ve ikrarı ile kendisini bağlayıcı nitelikte imzalamış olduğu yazılı mutabakatnamede yazılı olduğu şekilde müvekkili sigorta şirketince dava açılmadan evvel davacı tarafa11.12.2015 tarihinde yapmış olduğu 230.000,00 TL’ lik ödeme ile birlikte mevcut poliçesi kapsamında üzerine düşen tüm sorumluluğu ve yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının bakiye alacak talep edemeyeceği, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmasının üzerinde mutabık kalınan ödemeye esas bu pert total değeri yönünden kesinlikle bir anlamı ve geçerliliği bulunmadığı gibi, bir an için mutabakatnamenin varlığı yok sayılsa dahi bu durumda raporda hesaplamada esas alınan 2. el piyasa değerinin riziko tarihi dikkate alınmadan, gerçek piyasa fiyatlarının çok üzerinde, fahiş, abartılı, gerçeğe aykırı, üzerine pazarlık payları ilave edilmiş şişirilmiş, güncel fiyatlar üzerinden esas alındığını, rakamsal açıdan ve teknik yönden hasar dosyası ve ekspertiz raporu ile aldırılan rapor arasında miktar yönünden çelişki ve farklılık oluştuğunu ve mutabakatnamenin varlığı sebebiyle dava reddedilmeyecekse, ilk derece mahkemesince verilen karara dayanak aldırılan raporla hasar dosyası içersinde mevcut ekspertiz raporu arasında miktar itibariyle de oluşan çelişki ve ihtilaflar dikkate alınmak suretiyle çelişki ve ihtilafları giderecek mahiyette yeniden bir başka rapor aldırılması gerektiğini, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verilen kararın kaldırılmasına, açılan davanın reddine, müvekkili sigorta şirketinin mağduriyetinin önlenmesi bakımından da öncelikle tehir-i icra kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacıya ait sigortalı araçta oluşan hasara nedeniyle kasko poliçesi kapsamında davalı sigortacısından bakiye hasar tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Somut olayda; 29/08/2017 tarihinde mülkiyeti davacıya ait olan kaza anında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kullanım amacı ticari, kullanım şekli çekici olan aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı madde hasarlı trafik kazası meydana geldiği; söz konusu aracın maliki davacı adına davalı sigorta tarafından düzenlenen … Kasko Poliçesi ile 23/11/2016-23/11/2017 tarihlerini kapsar şekilde sigortalandığı, davalı sigorta şirketine yapılan ihbar sonrasında dava konusu ağır hasarlı araç davalı sigorta şirketine bırakılmak üzere taraflar arasında 09/10/2017 tarihinde düzenlenen ” İbraname, Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu ” başlıklı belgeye istinaden dava öncesinde 230.000,00 TL hasar tazminatının davalı sigorta tarafından davacıya ödendiği, eldeki davanın bakiye hasar tazminatı talebiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta hesap uzmanı ve otomotiv uzmanı … tarafından düzenlenen 18/03/2019 raporda özetle; dava konusu trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta oluşan hasar dikkate alınarak aracın onarımının ekonomik olmadığı, pert-total işlemine tabi tutulmasının sigorta mevzuatı ve uygulamasına uygun olduğu, davacı tarafın maliki olduğu … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla 2. el piyasa rayiç değerinin 260.000,00 TL olduğu bu bedelden davalı tarafça daha önce ödenen 230.000,00 TL’nin mahsubuyla davacının talep edebileceği bakiye sigorta tazminatının 30.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Kasko poliçesinde yer alan dain-mürtehin kaydına ilişkin yapılan yazışmaya istinaden Türkiye … Bankasının 22/10/2018 tarihli cevabi yazısında davaya muvafakatlarının olduğu bildirilmiş olmakla, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 09/10/2017 tarihinde düzenlenen ” İbraname, Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu ” başlıklı belgenin içeriğinin incelenmesinden, belge içeriğinde davacıya ait sigortalı aracın kaza tarihi itibarıyla 2.el rayiç değerinin ne şekilde belirlendiğine ilişkin bir hususun yer almadığı, belge içeriğine göre davaya konu ağır hasarlı sigortalı araç sigorta şirketinde kalmak kaydıyla hasar tazminatı olarak belirlenen 230.000,00 TL’nin davacı tarafça “fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla kabul ve taahhüt ederim” şeklinde el yazısı ile belgeye ihtirazi kayıt ileri sürülerek belgenin imzalandığı, anlaşılmakla davalı sigorta vekilinin işbu belgenin mutabakatname niteliğinde olduğu, bu nedenle taraflar arasında imzalanan bu belge kapsamında davalının kararlaştırılan ödemeyi gerçekleştirmiş olması nedeniyle, davacının artık davalıdan bakiye tazminat talep edemeyeceği yönündeki savunması yerinde görülmemiştir. (Bkz. Yargıtay 17. HD. 19/06/2017 gün 2016/14093E.-2017/940K. sayılı ilamı)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan 18/03/2019 tarihli bilirkişi heyetine ait bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içeren, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı vekilinin itirazının aksine bilirkişi raporunda tespit edilen hasar bedelinin yeterli araştırmayı içerdiği ve kaza tarihi itibarı ile rayiç bedelin hesaplanmış olduğu, davacının ibranamede fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ihtirazi kayıtla imzaladığı, bu nedenle bakiye hasar bedeli talep edebileceği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2017/1373 Esas ve 2019/603 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 2.049,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 512,50-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.536,80-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/07/2022