Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1297 E. 2022/904 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1297
KARAR NO : 2022/904

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017 (Dava) – 10/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/1465 Esas – 2019/488 Karar
DAVA :Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2019 tarihli 2017/1465 Esas ve 2019/488 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/12/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki …’ya ait … plakalı aracın, sürücülüğünü müvekkili …’ın yaptığı motorsiklet ile çarpışması sonucu çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK’nun 54/1-b maddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin maluliyet oranının %7.2 olduğunun tespit edildiğini, anılan aracın herhangi bir zorunlu trafik sigortası olmaması sebebi ile davacı müvekkilinin davalı …na geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı başvurusunda bulunduğunu, ancak müvekkilinin Suriye vatandaşı olması sebebiyle talep edilen iki belgenin tamamlanmadığı sürece dosyanın değerlendirilmeye alınmayacağının bildirildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL sürekli, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından kuruma başvuru yapıldığını, başvuruya uygun süresinde dönüş yapıldığını, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili şirketin ikametgah adresi Şişli/İstanbul olduğundan dolayı müvekkili şirket aleyhine açılan davada İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın kaza tarihinde geçerli poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücü …’e ihbarı gerektiğini, 05/12/2016 tarihinde … plakalı kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesi bulunmayan aracın çarpması sonucunda davacının sakat kaldığını, sorumluluğun, davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 295.000,00-TL ile sınırlı olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”…. sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki motorsikletin çarpışması sonucu maddi hasarlı yaralanmalı trafik kazası olduğu, kusur durumunun tespiti amacıyla aldırılan ve itibar edilen 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; … plakalı araç sürücüsü … 2918 K.Y.T.K. 54/1-b maddesini ihlalden kazanın oluşunda (%75 oranında) asli kusurlu olduğu, tescilsiz motorsiklet sürücüsü …’ın ise yine 2918 K.Y.T.K. 52/4/1-b ile 56/c maddelerini ihlalden kazanın oluşunda (%25 oranında) tali kusurlu olduğu, maluliyet durumunun tespiti amacıyla aldırılan ve itibar edilen 10/08/2018 tarihli Ege Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporuna göre sakatlık oranı(sürekli iş göremezlik oranı) %14,5 olarak tespit edildiği, iyileşme süresinin 9 ay olarak belirlendiği, davacının maluliyet oranı ve dosyadaki kusur oranları gözetilerek aktüer bilirkişisi tarafından hesaplama yapıldığı, itibar edilen 28/01/2019 tarihli aktüer raporuna göre geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 12.550,64 TL olduğu, kusur indirimi sonrası ise 9.412,98 TL olacağı, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 115.971,03 TL olduğu kusur indirimi sonrası ise 86.978,27 TL ye tekabül ettiği…” gerekçesi ile, “… davacının davasının kabulü ile, 9.412,98 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 86.978,27 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 96.391,25 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen trafik poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, 6111 Sayılı Yasanın 59. Maddesi kapsamında SGK nın sorumluluğunda davacının bu yöndeki taleplerinin de reddine karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece kabulü yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davacının motosiklet sürücüsü olup gerekli tertibat(kask, dizlik vs) kullanmadığından müterafık kusurlu olduğunu, olayda hatır taşıması da bulunduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, KTK 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Kaza tarihi itibari ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu … karşılayacaktır. …nın sorumluluğunun kapsamı ise kaza tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.(Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/10646 Esas, 2022/2243 Karar Sayılı ilamı aynı doğrultudadır)
…yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek …Yönetmeliğinin 9, 14. ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren …nın temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise …nın temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.
1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmıştır.
25/02/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir.Ancak; davacının talep ettiği geçici iş göremezlik ve 6111 sayılı kanun kapsamı dışında kalan SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararı yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5305 Esas, 2021/7685 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Somut olayda, trafik sigorta poliçesi bulunmayan aracın sebebiyet verdiği kazanın, … tarafından karşılanması gereken geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davalının sorumluluğunun devam ettiği kabul edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
2-Hatır taşıması indirimi yapılabilmesi için, davalı tarafın cevap dilekçesinde, bu yöndeki savını ileri sürmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2019/818 Esas, 2019/9417 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır)
Eldeki davada, davalı … vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması yönünde bir savunmada bulunmadığı gibi, davacı, motosiklet sürücüsü olup, olayda hatır taşıması da söz konusu değildir. Anılan nedenlerle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3-6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Kanununun 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Davacının kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde koruyucu tertibat kullanmadan, kask takmadan kazaya karışan motosikleti kullanması sürüş kusurlarından olmayıp, kazanın meydana gelmesinde etkili değildir. Bu nedenle, davacı sürücünün, kask takmaması zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermekte, kazanın oluşumuna neden olmamaktadır.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7624 Esas, 2018/10877 Karar sayılı ilamı ile 2019/968 Esas, 2020/4817 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
Somut olayda; davacının yüz bölgesinden yaralanması, kask takmadığını göstermektedir.
Bu halde mahkemece, davacının müterafık kusurlu olduğu gözetilerek, mahkemece, hesaplanan tazminattan resen % 20 oranında müterafık kusur indirimi yapılmaması doğru olmamıştır.
Bu itibarla, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçelerle KISMEN KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2019 tarihli, 2017/1465 Esas – 2019/488 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davacının davasının kabulü ile,
2-9.412,98 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 86.978,27 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 96.391,25 TL maddi tazminattan %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılmasından sonra hesaplanan 77.113,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 11/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Peşin harç 31,40-TL, ıslah harcı 325,80-TL toplamı 357,20-TL harcın kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.268,95-TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 4.911,75-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 1.255,33- TL, davacı tarafça yatırılan 357,20-TL harç gideri olmak üzere toplam 1.612,53-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı taraf kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca hesaplanan 10.824,69 -TL vekalet ücreti, istinafa gelenin sıfatı ve aleyhe hüküm verme yasağı gereğince ilk derece mahkemesinin kararında davacı lehine hükmedilen 10.461,30 TL’nin üstünde bulunduğundan usuli kazanılmış haklar gözetilerek 10.461,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Müterafık kusur indirimi nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde RESEN taraflara iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-Davalının diğer istinaf itirazlarının açıklanan gerekçelerle REDDİNE,
C-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında, davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının, hazineye gelir olarak kaydına,
3-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 27,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 148,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.