Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1287 E. 2022/1271 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1287
KARAR NO : 2022/1271

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2016 ( Dava ) – 02/04/2019 (Karar )
NUMARASI : 2016/532 Esas – 2019/412 Karar
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 tarihli ve 2016/532 Esas – 2019/412 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.01.2014 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Edremit istikametinden Ezine istikametine seyir hâlinde iken yağış nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, belirtilen kazanın … plakalı aracın asli kusuru ile meydana geldiğini, Ayvacık C.Savcılığı’ nın 2014/ 94 soruşturma no 2014/ 210 karar sayılı dosyasının bir suretin incelenmesine, …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihini kapsar davalı şirketten ZMMS sigortası bulunduğunu, davalının kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olarak tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile,dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 16/11/2017 tarihli duruşmadaki beyanında, dava dilekçesinde talep ettikleri 2.000,00 TL’ nin 1.000 TL’ si geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL’ si sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 28/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; talep edilen geçici işgöremezlik tazminatı 16.193,87 TL, kalıcı işgöremezlik tazminatı 143.195,42 TL olmak üzere toplam 159.389,29 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcı 01/03/2019 tarihinde yatırılmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen aracın müvekkili şirkete, 03.01.2014-03.01.2015 tarihleri arasında geçerli 77057354 numaralı Trafik Zorunlu Malı Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda kişi başına azami 268.000-TL ile sınırlı olduğunu, Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra, sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için davacının “Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesine sevk edilmesine, yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik*’ tazminatının hesaplanmasına, emniyet kemerinin kullanılmaması durumunda müterafik kusur indiriminin uygulanmasına, hatır taşıması sebebiyle tazminattan indirim uygulanmasına, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak davacılara dava konusu kaza sebebiyle rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücrelinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davacının davasının KABULÜ ile, 16.193,87 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 143.195,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 159.389,29 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 25.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece maluliyet oranındaki çelişkinin giderilmesi için ATK 3. İhtisas Dairesinden yeni bir rapor alınması gerekirken hatalı maluliyet oranı üzerinden hüküm tesis edildiğini, yargılama safhasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık kurulundan alınan maluliyet raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında maluliyet oranının % 41 olarak belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Kapsamında alınan 09/05/2018 tarihli medikal firma raporunda da görüleceği üzere davacının meslekte kazanma gücündeki azalmanın %0 olarak belirlendiğini, bu sebeple Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan kurul raporunda tespit edildiği bildirilen % 42’lik oranın fazla olduğu, Mahkemece maluliyetteki çelişkinin giderilmesine ilişkin yapmış oldukları itirazlar dikkate alınmayarak yanlış maluliyet üzerinden hüküm tesis edildiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, mahkemece davacının emniyet kemeri takmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, davacı yanın yaralandığı yer nazara alındığında emniyet kemeri takmadan yolculuk yaptığının anlaşıldığını, davacı kaza sırasında emniyet kemerini takıyor olsa idi diğer yolcular gibi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanacağını, dolayısıyla davacının müterafik kusurlu olduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, ayrıca dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin haksız olduğunu, ıslah edilen tutara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına, müvekkili şirket aleyhine baştatılan icra takibinin durdurulması için tehir-i ıcra kararı verilmesine, haksız davanın reddine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının trafik kazasından kaynaklanan yaralanması nedeniyle, sürekli ve geçici iş göremezlik zararının, kaza sırasında içinde bulunduğu aracın sigortacısından ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda, 15/01/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaklalı aracı ile Edremit istikametinden Ezine istikametine seyir halindeyken yolun ıslak ve havanın yağışlı olması nedeni ile aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın karşı yönden gelen araçların şeridi üzerinde aracın sol tarafına yan yatması neticesi yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği; davacının çalıştığı otelden iş çıkışı evine gitmek üzere diğer çalışanlarla birlikte içinde yolcu olarak bulunduğu aracın kaza yapması sonucunda yaralandığı, kazaya karışan … plaka sayılı aracın maliki dava dışı …. A.Ş. adına düzenlenen ZMMS poliçesi ile 03/01/2014-03/01/2015 tarihleri arasında kaza tarihini de kapsar şekilde teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 17/04/2018 tarihli, 2534 sayılı raporda özetle; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’nın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 09/05/2018 tarihli ve 1014 sayılı Adli Sağlık Kurulu raporunda özetle; Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, geçici iş göremezlik süresi olay tarihinden itibaren 18 ay, sürekli maluliyet oranı %41 olarak belirtilmiştir.
Davalı vekilinin, davacının emniyet kemeri takmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündeki itirazının değerlendirilmesinde; mahkemece gerekçeli kararda müterafik kusur yönünden değerlendirme yapılarak tazminattan müterafik kusur nedeniyle indirim yapılmaması yönünde kanaate varılmış ise de; mahkemece bu hususta değerlendirme yapılabilmesi için gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığının anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece araç içerisinde yolcu olarak bulunan diğer şahısların ve araç sürücüsünün de dinlenerek kaza sırasında davacının, oturduğu yer ve konumunun nasıl olduğu, emniyet kemeri takıp takmadığı hususlarında yeterli araştırma yapıldıktan sonra, yine davacının yaralanmasının niteliği nazara alınarak ve tedavi evrakı incelenerek, gerektiğinde davacının emniyet kemeri takmış olması halinde maluliyet raporunda belirtildiği şekilde yaralanmasının mümkün olup olmadığı hususunda rapor alınmasından sonra davacının kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığı hususunun değerlendirilerek, sonucuna göre belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı hususunun tespiti ile hüküm verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355/1 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının belirtilen hususa ilişkin olarak kaldırılmasına, kararın kaldırılması sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 02/04/2019 tarihli ve 2016/532 Esas – 2019/412 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
6-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
9-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 08/09/2022