Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1270 E. 2022/861 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1270
KARAR NO : 2022/861

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018 (Dava) – 02/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/189 Esas – 2019/568 Karar
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2019 tarihli 2018/189 Esas ve 2019/568 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ZMMS ile sigortalısı olduğu … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikletle çarpışması sonucu meydana gelen kaza sonucu müvekkilinin ağır derecede yaralandığını,bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 100,00 TL kalıcı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik zararı toplamı 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz yerde açıldığını, dava açılmadan önce müvekkiline başvuruda bulunulmadığını, sigortalının kusuru oranında poliçe limiti ile sorumlu olacağını, maluliyet raporunun ATK 3. İhtisas kurulundan alınması gerektiğini, zarar hesabının aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, mütrerafik kusurun tespit edilerek tazminattan düşülmesi gerektiğini, geçici işgöremezliğin ve tedavi giderlerinin teminat dışında kaldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davanın KABULÜ İLE; 11.436,75.-TL geçici, 15.408,34.-TL kalıcı maluliyet zararı toplamı 26.845,09.-TL tazminatın 15/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamı dışında olduğunu, 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “ Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” gereğince “trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin” Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceğini, bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, İlgili Kanun’un 59, geçici 1’inci maddeleri ile getirilen yeni hükümler çerçevesinde Trafik kazalarına bağlı olarak Sigorta Şirketleri aleyhine açılmış olan tedavi masrafları ve bu kapsamda olan geçici iş göremezlik tazminatı ile ilgili Şirketin yükümlülüğünün sona erdiğini, dolayısı ile davacının tedaviye ilişkin talebinin muhatabının artık SGK olduğunu, işbu kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini, %20’den az olmamak üzere müterafik kusur indirimi uygulanmasını, istinaf kanun yolu harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle yaralanmaya dayalı ZMMS poliçesi kapsamında kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 20/03/2017 tarihinde, tescil maliki …, kaza sırasında sürücüsü dava dışı … olan … plakalı araç ile davacı … sevk ve idaresindeki maliki … olan … plakalı motorsikletle çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığı; … plakalı aracın maliki … adına davalı tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi ile kaza tarihini de kapsar şekilde 17/08/2016-17/08/2017 tarihleri arasında teminat kapsamına alındığı, kişi başına sakatlanma /ölüm poliçe limiti 310.000 TL olduğu, dava öncesi davacının davalıya başvuru yaptığı, davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 27/12/2018 tarih 2861 sayılı raporunda özetle; davacının 20/03/2017 tarihli trafik kazasına bağlı, ” engellilik ölçütü sınıflandırılması ve engellilere verilecek sağlık kurulu raporu hakkında yönetmelik hükümleri” ne göre sol bacaktaki (tibia ve fibula kemiklerindeki) kırıkları nedeniyle sürekli sakatlık oranının %7 (yüzde yedi) olarak değerlendirildiği, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Kusur bilirkişisi ve sigorta – aktüerya bilirkişisinin düzenlediği 19/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 20.03.2017 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde, davalı …. de ZMSS poliçesi bulunan … plakalı otomobil sürücüsü …’in %100 oranında asli tam kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü davacı …’nın kusursuz olduğu, davacının %7 özür oranı ve sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre; geçici iş göremezlik tazminatının 11.436,75.-TL, kalıcı iş göremezlik tazminatının 15.408,34.-TL olarak hesaplandığı, belirtilmiştir.
1-Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf itirazı bakımından yapılan değerlendirmede; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olup geçici işgöremezlik tazmini gereken zararlardandır (aynı yönde düzenleme, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46. maddesinde de benimsenmiştir). Anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmininin gerektiği açıkça kabul edilmiştir.
Bilindiği üzere, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesinin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alındığında TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından ve “belgesiz” tedavi giderlerinden sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi giderlerinin hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/2511 E.- 2021/2452 K). Bu sebeple, geçici işgöremezlik tazmini gereken zararlardan olup poliçe teminatı kapsamında kaldığı kabul edildiğinden, davalı vekilinin geçici işgöremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğuna dair istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasına yönelik istinaf itirazı bakımından yapılan değerlendirmede; davacının yaralanmasının sol bacaktaki (tibia ve fibula kemiklerindeki) kırıkları şeklinde olmasına ve kaza anında dizlik takmaması nedeniyle bu şekilde yaralanmış olmasına göre müterafik kusur indirimi uygulanmaması da doğru olmamıştır. Bilindiği üzere mağdurun kusurunun da zararın meydana gelmesinde etken olması halinde somut olayın koşullarına göre indirim yapılması gerekir. Tüm dosya kapsamına, yaralanmanın niteliğine göre davacının da motosiklet ile seyri sırasında koruyucu ekipman olan dizlik takmayarak zararın meydana gelmesinde veya artmasında müterafik kusurunun bulunduğu gözetilerek TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu hususa dikkat edilmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının da kabulü gerekmiştir (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/3058 E.- 2021/2528 K).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2019 tarihli 2018/189 Esas ve 2019/568 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 9.149,40-TL geçici ve 12.326,68-TL kalıcı maluliyet zararı toplamı 21.476,08-TL tazminatın 15/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Karar ve ilam harcı olan 1.467,03- TL’den peşin alınan 35,90- TL harç ve ıslah harcı olan 92,00- TL’nin mahsubuyla bakiye eksik kalan harç olan 1.339,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
c-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince davanın kabul oranına göre hesap edilip takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
ç-Hükmedilen tazminattan yapılan müterafik kusur indirimi takdiri indirim nedeni olup, bu nedenle davalı lehine reddedilen tutar üzerinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacı tarafından yapılan, davanın ilk açılış gideri olan 77,00- TL, ıslah harcı 92,00.-TL, tebligat, posta ve bilirkişi ücreti gideri 952,13- TL, ATK rapor bedeli 380,00-TL olmak üzere toplam 1.501,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
f-Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-İstinaf başvurusu sırasında davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
b-İstinaf incelemesi esnasında talep eden davalı tarafça yapılan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
d-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26/05/2022