Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1266 E. 2022/726 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1266
KARAR NO : 2022/726

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2017 (Dava) – 21/02/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/500 Esas – 2019/238 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı )
BAM KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarihli 2017/500 Esas ve 2019/238 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.09.2016 tarihinde … plakalı aracın müvekkili …’a ait ve onun sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin trafik kurallarına uygun bir şekilde geçici olarak park ettiğini, durakladığı yerden yol kontrolü yapıp sinyal verdiğini, aynı zamanda eliyle de işaret ederek çıkış yaptığı esnada sigortalı araç sürücüsünün müvekkil aracına çarptığını, sigortalı araç sürücüsünün dikkatsiz davranışı ile aracının özelliklerini de dikkate alarak yol kontrolünü yeterli şekilde yapmadığını ve iş bu trafik kazasına kusuruyla sebebiyet verdiğini, davalı tarafın kaza tarihinde geçerli olan ZMMS poliçesi nedeniyle sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sebebiyet verdiği kaza neticesi ile oluşan maddi zararlardan sigorta teminatları dahilinde sorumlu olduğunu, husumetin … A.Ş.’ye kazaya sebep olan … plakalı aracın 29.04.2016-29.04.2017 tarihleri arasında geçerli olan ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi sıfatıyla yöneltildiğini, müvekkiline ait ve Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafı, Almanya’da bulunan bilirkişi bürosu tarafından düzenlenen 06.03.2017 tarihli fiyat teklifi ile KDV dahil 7.225,41-Euro , müvekkil aracının rayiç değerinin 9.100,00-Euro, hurda değeri ise 3.300,00-Euro olarak tespit edildiğini, bu durumda aracın total pert olduğu kabul edildiğini, müvekkil nezdinde gerçekleşen gerçek zararın, aracın rayiç değerinden hurda değerinin düşürülmesi sonucunda 5.800,00-Euro olarak belirlendiğini, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davada tahkikat sonucunda arttırılmak üzere, şimdilik 1.450,00-Euro maddi tazminatın davalı … şirketinden temerrüde düştüğü 30.03.2017 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efiktif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, müvekkilin bilirkişi ücreti olarak ödediği 892,74-Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı türk lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsil edilmesini, vekalet ücreti, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 14. maddesinin teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi hükmü gereğince davacı yabancı uyruklu olması hususu dikkate alınarak HMK 84 maddesi gereği mütekabiliyet esasları doğrultusunda teminatın yatırılmasının sağlanmasını aksi durumda davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 29.04.2016-2017 vadeli Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Sigorta Şirketi ile sigortalandığını, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak, … plakalı aracın dava konusu kazadan evvel başkaca kazasının olup olmadığının araştırılmasını, kusur, hasar konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasını, yapılacak incelemede iddia edilen zarar ile kaza arasında illiyet bulunup bulunmadığının, varsa uyumsuz hasarın da değerlendirilmesini talep ettiklerini, açıklanan bu nedenlerle, dava dilekçesinde iddia edilen kusur oranlarına itirazlarını sunduklarını, maddi hasara ilişkin talepler yönünden ise sigorta ekspertiz incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacı yanın fahiş orandaki hasar tutarı taleplerinin reddine karar verilmesini, sovtaj bedeli, piyasa rayiç bedeli ve zararın tespiti ile Pert Total işlemi yapılması gerekiyor ise bu tutarın tespitini, davacı yanın talep ettiği delil tespit dosyasına ait masrafların reddini, haklarında yargılama gideri yahut ilam vekalet ücretine hükmedilmemesini, izah edildiği üzere faiz hesabı yapılırken belirttikleri hususlara dikkat edilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davacının açtığı davanın REDDİNE…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme kararına dayanak 17.10.2018 ve 12.02.2019 tarihli bilirkişi raporlarında müvekkilinin kazada %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiş olup bunun kabulünün mümkün olmadığını, ATK raporunda, dosyada daha önce alınmış olan 16.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda olduğu gibi müvekkili araç sürücüsünün kazada asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasında tutulan kaza tespit tutanağı ve tanık ifadelerinde açıkça yer aldığı üzere müvekkilini aracı ile sigortalı aracın önüne gelecek şekilde çıkış yaptığında trafik akışı bulunmaması sebebiyle trafiğin durumuna göre yol kontrolünü yapıp aracı ile çıkışı için yeterli mesafe bulunduğunu gören müvekkilinin yola çıkışını yapmasında herhangi bir aykırılık bulunmadığını, keza dinlenen ve kazaya dair görgüye dayalı bilgisi olan tanık … ve …’in verdikleri ifadede, içinde yolcu olarak bulundukları aracın şerit değiştirtikten sonra durdukları sırada kazanın meydana geldiğini ifade ettiklerini, tanık beyanları dikkate alındığında, müvekkili aracının doğrultu değiştirmesinden sonra kazanın davalı sigortalı aracın dikkatsizliği sonucu arkadan çarpma şeklinde gerçekleştiğinin sabit olduğunu buna rağmen raporlarda, davalı … sürücüsüne tali düzeyde dahi kusur izafe edilmemesinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, kaza tespit tutanağında yer alan müvekkilinin ifadesinde müvekkilinin sinyal verdiği ve el işareti ile arkasındaki sigortalı araç sürücüsüne yeterli uyarıyı yaptığının sabit olduğunu, davalı sigortalı araç sürücüsünün de bu beyanı görmesine rağmen aksi yönde bir beyanda bulunmamış olup bunun, kaldı ki, yine kaza tespit tutanağında ve her iki tanık ifadesinden net bir şekilde sabit olduğu üzere müvekkilinin sinyal vererek doğrultusunu değiştirdiğini, müvekkilinin aracı trafiğin durduğu bir sırada gerekli uyarıları yapmasına rağmen onu fark etmeyerek “arkadan çarpan” sigortalı araç sürücüsünün iş bu kazada kusurlu olduğunun ortada olduğunu, 2918 sayılı KTK da madde 84’de “arkadan çarpma” asli kusurlu hareketlerden sayılmış olup davalı sigortalı sürücünün iş bu kazaya kusuru ile sebebiyet verdiğinin kabulü gerektiğini belirterek, davanın reddine dair kararının kaldırılarak, HMK 353 1 (a) maddesi gereği davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı araç sürücüsünün karıştığı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Otomotiv bilirkişisinden tarafından düzenlenen 16.10.2018 tarihli raporda özetle; 04.09.2016 tarihinde meydana gelen kazasının oluşumunda; davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “%100 oranında tam ve asli kusurlu” olduğunu, davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “kusursuz” olduğunu, Dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 7.225,41.-Euro (KDV dahil) hasar meydana geldiğini, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değerinin 9.100,00.-Euro ve sovtaj (hurda) değerinin 3.300,00.-Euro olduğunu; toplam Gerçek Hasar: 5.800,00.-Euro olarak bulunduğunu; bilirkişi ekspertiz rapor ücretinin 892,74.-Euro (KDV Dahil) olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 06.02.2019 tarihli ve 62 sayılı raporda özetle; kusur yönünden, davacı sürücü …’ın %100 ( yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’nın atfı kabil kusuru bulunmadığı, … plaka sayılı otomobilde meydana gelen hasar nedeniyle meydana gelen toplam zararın 5.800,00-Euro olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece alınan raporlar arasında çelişki bulunmadığı, ayrıca alınan raporların dosya kapsamı ile uyumlu, içerik olarak yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosya kapsamına göre kazanın meydana gelmesinde davacının %100 oranında tam kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davacının taleplerinin reddine dair mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarihli 2017/500 Esas ve 2019/238 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/04/2022