Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1261 E. 2022/946 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1261
KARAR NO : 2022/946

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2018 (Dava) – 21/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/216 Esas – 2019/602 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarihli 2018/216 Esas ve 2019/602 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil kooperatifin, üyesi olan davalıdan kooperatif aidat alacağının tahsili istemi ile İzmir 11. İcra müdürlüğünün 2017/2119 esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, faize ilişkin takip ve dava haklarını saklı tutarak haksız ve dayanaksız itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile arasında ticari ilişki bulunmadığı için davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden 18/01/2016 tarihinde istifa ettiğini, bu tarihten itibaren itibaren kooperatif üyesi olmadığı için, sonrasında ve yokluğunda alınan aidat kararlarının müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, kötü niyetle hareket eden davacının % 20 tazminat ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “…Davanın kısmen kabulüne, davalının İzmir 11. İcra müd. 2017/2119 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 63.391,72 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, toplam 63.391,72 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; bilirkişinin 2017 yılı muhasebe defterlerinin ibraz edildiğini, diğer yıllara ait defterlerin bulunamadığı gerekçesi ile ibraz edilmediğini, 2017 yılı öncesi 200-2016 dönemine ait bilgisayar kayıtlarından muavin dökümler ibraz edildiğini, başka türlü rapor düzenleme imkanı olmadığını ve ibraz edilen dökümlerin delil değeri taşımadığını açıkça beyan ettiğini, yasal olarak geçerli ticari defter unsurlarını taşımayan döküme dayanarak rapor hazırlanmasının, Sayın Mahkemenin verdiği görev ve usul hukukuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun tamamının yok sayılması gerekmekteyken, mahkeme kararında raporun “denetim ve hüküm kurmaya elverişli” olarak değerlendirildiğini, bilirkişi incelemesi ve kurulan hükmün hukuka ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde, kooperatif genel kurul kararları ile evrak ve defter kayıtlarına dayandığını, bilirkişi incelemesi sırasında ise, bunların bulunamadığını söyleyerek ibraz etmemesi nedeniyle alacak ispatlanamadığını, bilirkişi incelemesi sırasında davacının yasal olarak geçerli şekilde tutulmuş ticari defter ve kayıtları ve aidat borçlandırmalarına ilişkin genel kurul kararlarının ibraz edilmediğini, usulüne uygun delillere dayanmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu açıklamalı ve denetime elverişli değildir. Bilirkişi tarafından sadece davalı kooperatifin muavin defterindeki borç miktarı tespit edilerek rapor hazırlanmıştır. Oysa davalı rapora itirazında yaptığı birtakım ödemeler ve bu ödemelere ilişkin verilen makbuz ile başkaca borç bilgilerini gösteren evraklar ve icra takip dosya kayıtlatrı sunmuştur. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin tüm genel kurul tutanakları, kooperatifin tüm defter ve kayıtları, davalının rapora itirazında sunduğu belgelerin tamamı incelenmek suretiyle, dava konusu döneme ilişkin ödenmesi gereken aidat borcu ile davalı tarafından yapılan ödemeler tespit edilerek davalının aidat borcu bulunup bulunmadığının davalının itirazlarının da karşılar şekilde belirlenmesi yönünden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarihli 2018/216 Esas ve 2019/602 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülüp istinaf denetimine uygun bir Yargılama yapılarak varılacak sonuca göre bir karar vermek üzere Mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı ve davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davalıdan başlangıçta alınan 1.082,50-TL istinaf karar harcının yatırana İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
8-Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının kararın kaldırılması sebep ve şekline göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08/06/2022