Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1260 E. 2022/729 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1260
KARAR NO : 2022/729

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/07/2015 (Dava) – 03/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/831 Esas – 2019/373 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 28/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2019 tarihli 2015/831 Esas ve 2019/373 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ün maliki olduğu …’ın sevk ve idaresindeki ve davalı … şirketi tarafından KTK ZMM sigortalı … plakalı aracın 01/06/2015 tarihinde çarpıştıkları, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, … araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu, davalı … şirketinin hasar bedeli yanında araçta meydana gelen değer kaybından sorumlu olduğunu, davacının 24.036,12-TL onarım bedeli ödediğini, ayrıca aracın tamiri sırasında kiraladığı araç için 944,00-TL araç kiralama masrafı yaptığını, araç kiralama masrafından da diğer davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00-TL hasar bedeli ve 250,00-TL değer kaybının avans faiziyle davalı …’den tahsiline, 200,00-TL ikame araç bedelinin davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/07/2016 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 15.000,00-TL olarak talep edilen hasar bedelinin 17.257,50-TL olarak, 250,00-TL olarak talep edilen değer kaybının 1.500,00-TL olarak talep edildiğini, bu tutarların avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş, ıslah harcını yatırmışlardır.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur konusunda ATK’dan rapor alınması gerektiğini, zararın kanıtlanması gerektiğini, eşdeğer parçalarla hasarın onarımın hesabı gerektiği, değer kaybı bedelinin sigorta teminatı dışında kaldığını çünkü trafiğe çıkış ile kaza arasında 36 ay geçmiş ise teminat dışı kaldığını, davacının ihbar yükümlülüğünü usulüne uygun yerine getirmediğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; davayı görmeye asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, iş bölümü itirazında bulunduklarını, ZMMS’nin hasar bedeli ödemekle yükümlü olduğunu, bu davada da hasar bedelinin sigorta şirketinden istendiğini ancak ikame araç bedeli talebini kabul etmediklerini, zira kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, davacının iddia ettiği miktarda hasarın meydana gelmediğini, davacıya ait aracın iş nedeniyle kullanılmadığını hususi araç olduğunu, araç kiralamaya gerek olmadığını, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, ”…Davalılar … ve … aleyhindeki davanın feragat nedeni ile reddine, davalı … aleyhindeki davanın kısmen kabulüne, 16.582,81-TL hasar bedeli ile 1.500,00-TL değer kaybı tazminatının davalı ….’den alınıp temlik alan davacıya verilmesine, hasar bedelinin 15.000,00-TL lik kısmına dava tarihinden itibaren, 1.585,81-TL’lik kısmına ıslah tarihi olan 14.07.2016 tarihinden itibaren değer kaybı tazminatının 250,00-TL lik kısmına dava tarihinden itibaren, 1.250,00-TL’lik kısmına ıslah tarihi olan 14.07.2016 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya dair hasar bedeli talebinin reddine…”şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 15.06.2016 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda, dava konusu kazanın meydana gelişinde müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, 18.01.2018 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda, dava konusu kazanın meydana gelişinde müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, 30.07.2018 tarihli İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/67 talimat sayılı dosyadan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda, dava konusu kazanın meydana gelişinde müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yana ait araç sürücüsünün ise %75 kusurlu olduğunun belirtildiğini, Yerel Mahkemece hükme esas alınan 10.01.2019 tarihli Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/329 talimat sayılı dosyada bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda, dava konusu kazanın meydana gelişinde müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında,davacı yana ait araç sürücüsünün ise %25 kusurlu olduğunun belirtildiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, bilirkişi raporları incelendiğinde, raporlar arasında çelişki olduğunun ortada olduğunu, dosyada kazaya ait taraflarca tanzim edilen tutanak bulunsa ve kusur durumunun tespiti için keşif yapılmış olsa da yargılama aşamasında alınan dört farklı bilirkişi raporunda ilk ve son raporda kusur durumu örtüşmekte olup, diğer raporlarda kusur durumu farklı olup bariz çelişki içerdiğini, sigortalının zarara sebebiyet vermiş olmasından dolayı, zarar veren aracın neden olduğu riziko sebebi ile sigortalıya ait şeylere verilen zarardan ötürü sigorta şirketince poliçede gösterilen üst limit meblağın tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödeme yapılması gerektiğini, davacının maddi zararı kanıtlaması gerektiğini, kusur durumunda söz konusu olduğu gibi hasar tespitinde ve değer kaybı tespitinde de bilirkişi raporları arasında çelişkiler bulunduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda; reel piyasa şartları dikkate alınarak yapılan değer kaybı hesaplaması yöntemi hatalı olup, kaza tarihinde (01/06/2015) yürürlükte olan ve hesaplama yapılırken kullanılması yasal zorunluluk olan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel şartları Ek-1’deki “Değer Kaybı Hesaplama Formülü” sonucunda ortaya çıkan değer kaybı miktarının dikkate alınması gerektiğini, bilirkişi raporları incelendiğinde, raporlar arasında çelişki olduğunun ortada olduğunu, 10.01.2019 tarihli son bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasının yerinde olmadığını, ayrıca davacının işbu dava dosyasında oldukça fahiş bir miktar talep etmiş olup, sigortacının ödeme yükümlülüğünün gerçek zararla sınırlı olduğunun her türlü şüpheden uzak olduğunu, yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilerek tüm raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için (kusur,hasar ve değer kaybı miktarı yönünden) dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’ne gönderilmesini, bilirkişiler marifeti ile hesaplama yapılarak yeniden hüküm kurulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücreti masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ZMMS poliçesi kapsamında hasar bedeli ve değer kaybı ile ikame araç bedeli tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın davalı … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davalı …. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 01/06/2015 tarihinde, alacağını temlik eden …’ın maliki olduğu, kaza anında …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ün maliki olduğu …’ın sevk ve idaresindeki ve davalı … şirketi tarafından ZMM sigortalı … plakalı aracın çarpışmaları sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, … plakalı aracın maliki … adına davalı … şirketince düzenlenen ZMMS poliçesi 19/07/2014-19/07/2015 tarihleri arasında kaza tarihini de kapsar şekilde teminat altına alındığı, poliçe limitinin araç başına 26.800,00 TL olduğu,14/07/2016 tarihli temlikname ile …’ın alacağının tamamını … Şti. ‘ye temlik ettiği, 14/01/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında imzalı beyanı ile davacı vekilinin davalılar … ve …’dan ikame araç bedelini tahsil ettiklerinden bahisle adı geçen davalılar yönünden davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, davacı vekilinin vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Keşifte görev alan makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 15/06/2016 tarihli raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde …’ın %25 oranında …’ın %75 oranında kusurlu olduğunu, davacıya ait … plakalı otomobilde meydana gelen hasar bedelinin 23.010,00-TL, değer kaybının 2.000,00-TL, ikame araç bedelinin 650,00-TL olmak üzere toplam 25.660,00-TL olup, davalı sürücünün %75 kusuruna isabet eden tutarın 19.245,00-TL olduğu belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin düzenlediği 18/01/2018 tarihli, 10511 sayılı raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, …’ın kusursuz olduğunu, … plakalı araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 15.711,00-TL olduğunu, değer kaybının 3.000,00-TL olduğu belirtilmiştir.
İTÜ’de görevli üç makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 30/07/2018 tarihli raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde …’ın %75 oranında …’ın %25 oranında kusurlu olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasarın onarım bedelinin KDV dahil 23.010,00-TL, değer kaybının 691,00-TL olduğunu, hasar onarım ve değer kaybı olarak toplam 23.701,00 TL olduğu, davalının %25 kusuruna isabet eden zarar tutarının 5.925,25-TL olduğu belirtilmiştir.
Karayolları Fen Heyetinde görevli bilirkişilerden oluşan heyetin düzenlediği 10/01/2019 tarihli raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın kazaya bağlı onarım bedelinin 22.110,42-TL, değer kaybının 2.000,00-TL olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına yapılan itiraz üzerine, dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Fen Heyetinden alınan 10/01/2019 tarihli raporun dosya kapsamı ile uyumlu, dosyada alınan tüm raporları ayrıntılı olarak irdeleyen, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaıldığından; söz konusu raporun mahkemece esas alınarak hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla, davalı … vekilinin istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davalı …. vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2019 tarihli 2015/831 Esas ve 2019/373 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 1.235,24-TL istinaf karar harcından peşin alınan 250,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 985,24-TL’nin davalı …. den alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/04/2022